Erkekten Arkadaş Ol(maz)ur.

30.9K 182 55
                                    

     Ben bu okulun heyecanına girince oturdum bilgisayar başına yurtları araştırmaya başladım. Fakat her türk vatandaşının bildiği gibi devlet yurtlarında yaşam mücadelesi vermek öyle kolay değil. Ben de bir blogda bir ilan gördüm. Gülçin Sercen adlı Samsun'lu güzel bir kız iki ev arkadaşı arıyormuş. Ben de hemen mail attım kendisine. Anlaştık falan ama ben babama söylemeyi unuttum tabi. 

      Şebeklikler, şirinlikler derken babam dayanamadı arattı Gülçin'i anneme. Artık Gülçin arkadaşımız nasıl bir şahıssa annemi öyle bir ikna etti öyle bir ikna etti ki ben desem anne ben vazgeçtim onunla kalmaktan beni evire çevire döver. Kızı bir sevdi ki bence ben yokken arayıp gel benim kızım ol falan diyor. 

       Eve yerleşmek için geldiğimde annem en son seni oğluma alıcam falan diyordu Gülçin'e öyle düşünün artık. 

      -Eee ev arkadaşım nasılsınız hoş geldiniz ! diye karşılıyor beni her gün Gülçin. O kadar şebek ki her gördüğüm yerde sarılıyorum kıza. Karadenizli bir de sinirlenince şive yapıyor. Geçen bardağı mı unutmuşum masada ne "kiz ben saa demedim mi kaldır bunu diye ! " azarladı beni bütün gün. Bir de böyle güzel bir şey. Kızıl saçlı, çilli uzun boylu sevimli de bir şey.

      Bir kız daha varmış Senem, İstanbul'dan geliyormuş. Oturduk onu bekliyoruz kapı çaldı. Kalktım açayım diye, karşımda yürüyen bir kürk var. 

     -Buyrun dedim yürüyen kürk'e. Meğer Senem denen kız buymuş. Kokoş bişe belli ki. İkoncan tipli bir şey ama o da öyle sevimli ki. Televizyon izlerken bunların ortasına atladım elimde bir kutu patlamış mısır. Yanaklarını mıncırıp duruyorum. En son iki kırmızı yanak kalktı söylene söylene mutfakta konuşmaya başladılar. Ben de oturdum bir güzel dizimi izledim.

     Ay tövbe bu Kerem midir Bursin midir nedir. Gökten düşen kas tanesi :D Dizi bitince yanlarına gittim.

-Ay benim en yakın arkadaşımın da adı Buğra'ydı senin ki gibi Gülçin. Ne özledim bak sen söyleyince. diyince Senem ağzım dururmu ben de çene yok sırf konuşmaya boş konuşmaya yarayan bir kemik yığını sadece. Atladım hemen

-Kızım erkekten arkadaş mı olur? Ateşle barut resmen. Elinde sonunda o arkadaşlık kıçınızda patlar ben diyim. Aşık falan olursunuz ya da o olur. Hoop bakmışız düüğününüzde eller havada horon tepiyoruz. ben böyle mal mal konuşunca bu iki safım suratıma öyle mal mal baktılar ki, dedim suratımdan kanlar boşalıyor heralde, ölüyorum , arkamda at var ya da. 

-Eylül saçmalıyorsun bence. Erkekler her zaman kızlardan daha iyi arkadaş olurlar. Sırlarını tutarlar, kızlar gibi boş boğar değillerdir. Hem daha eğlencelilerdir. dedi Senem.

Gülçin'de yapışık ikizi gibi atladı hemen.

- Tabi kızım! Hem bir erkekle arkadaş olamayacağını düşünüyorsan bu sadece senin kendine güvenmemenden kaynaklanıyordur. Erkeklerle kaynaşınca aşık olmaktan başka bişe düşünemediğindendir.

Ne diyor lan bu hamsi. Yeminle ellerim ayaklarım titredi bir. Ben mi kendimi tutamıyorum aşık oluyorum ben mi kendime güvenmiyorum amk. 

-Hele bak ! Ben kendime de güvenirim, erkekleri görünce de kendimi atmam. O ne biçim konuşma be öyle. Size tesüf ediyorum. dedim sinirle. 

-Tabi canım öyle. dedi Senem gülerek Gülçin'e göz kırparken. 

-Sinsi sinsi sırıtan Gülçin bana döndü : O zaman güzel arkadaşım yarın okulun ilk günü. Gideceksin kendine yakışıklısından bir arkadaş edineceksin. Sonra da asla ama asla ona aşık falan olmayacaksın.

-ya o bana olursa diye atıldım. Bir yerde biz de güzel kızız şimdi tamam mı. Yeminle yakarım burayı da beni beğenmeyecek erkeği de.

-Olmaaaaaaaz ! Olursa o zaman bir şey demeyiz. Ama unutma sen ona arkadaş gibi davranırsan o da sana asılmaz zaten. dedi çok bilgili Senem kokoşu. 

-Aman iyi tamam. dedim. Yarın olsun da görün siz bakın ben nasıl güzel arkadaş ediniyorum hem de en yakışıklı arkadaşlardan. Size de koklatmıyorum. dedim. Saçlarımı da hıh diyerek savurdum. Trip yürüyüşümle uzaklaştım. Gençler bir haftadır tanışıyoruz ama o bir hafta boru değil iyice kaynaştık. Anladılar bunlar. Geldiler odamın önüne.

-Kızım alınma ya. Tabi bulursun sen arkadaş. Güzeeeel arkadaşımııız biziiiim, sevimliiiiii misin kız sen !?! ay bak bak Gülçin nasılda şirin nasıl da şeker.

-O senin güzel gözlerini yerim kiz, bak valla tribini de yerim seni de laz kızıyım bak ben. diyerekten bu iki şapşal atladılar üzerime gıdıklamaya başladılar beni.

Ya tamam ahaha laaan tamam yeter diyerek en sonunda gülmekten ağladığım saniyelerde bıraktılar beni yanıma uzandılar. Biri bir elimi tuttu diğeri diğerini.

-Üniversitede çok eğlenicez, çok güzel olacak öyle değil mi ? diye sordu bizim laz kızı.

-Öyle tabi ne sandınız, altını üstüne getiricez buraların. diye onayladı Senem onu. Ben de gülümsedim. Burada hayatım o aptal liseden çok daha güzel olmalıydı, olacaktı. En azından iki mükemmel arkadaşı çoktan bulmuştum. O ineklerle arkadaşlık etmek beni gerçekten yıpratmıştı. 

Gece boyu döndüm durdum. Bir ara elimile ağzıma vurmaya başladım.

-Ah seni kendini bilmez salak! Nerden bulucaksın şimdi erkek arkadaş ! Sanki hiç hayatında erkek arkadaşın olmuş arkadaş gibi arkadaş ! Öf ya .diye düşüne düşüne en sonunda sabah namazına mükatiben uyumuşum. 

Kalk benim güzel, kalk benim bebeğim hadi bak okul günü ! 

-Anneeeeeğ yaa nolur 5 dk daha ya lüfffffffffffffffen ! diye kendimi acındırarak yastığın altına yatıverdim. Sonra gözlerim kocaman açıldı. Dediğim gibi bizim ailede jeton geç düşmekte. Lan annemin ne işi var lan ! 

Kalktığım gibi gülmekten kırılan iki salak gördüm. Gülçin hamsisiyle , Senem kokoşu. Yememişler içmemişler beni kendilerine komedi malzemesi yapmışlar eşekler. 

Kalktım bir güzel giyindim. Süslendim. Seneme diyorum ama ben de az kokoş değilim hani. Kot pantolonumun üzerine kolları siyah, bej bir gömleği geçirdim üzerine. Siyah omzuma gelen saçlarımı da iki yana ayırdığım gibi gittim bizim salakların yanına.

  - Ee bugün büyük gün! dedi Senem.

-Ee bizim Eylülümüz büyümüşte erkek arkadaş da edinirmiş. Hadi bakalım !


Harbiden lan ! O vardı bir de değil mi offff ! 

Sadece ArkadaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin