Agrona'nın annesi ve babası öldükten sonra kabilenin başına geçmek zorunda kalmıştı. Agrona kabilede annesinin ve babasının yerini doldurmaya çalışıyordu. Ate ise kabilenin geçme peşindeydi. Kız kardeşi Agronaya hain planlar düzenliyordu. Ate ya Agronayı öldürecek yada kabileye onun hakkında yalan söyleyecekti. Annesinin ve babasının ölmesi onun umurunda değildi. Ama Agrona için herşey tam tersiydi. Annesinin ve babasının intikamını almak için binbir türlü yol düşünüyordu. Kabiledeki herkes Agronayı çok seviyordu ve kabilenin başına geçtiği için herkes mutluydu...
Kabilede sıradan bir gündü. Ate Agronayı yemek odasına çağırdı.
"12'den sonra odama gelir misin? Küçük bir süpriz yapacağım." diyerek ricada bulunmuştu Ate. Agrrona ise nazikçe kabul etmişti.
Agrona bugün kabilesinin avcılarıyla beraber avlanmaya gidecekti. Gitmesi zorunluydu.Eğer av gününde kabilenin yöneticisi gitmezse idam veya kabileden gönderme kararı alırlardı. Bunlar yapıldıktan sonra kabilenin başına başkası geçerdi...
Ve nihayetinde saat 12 olmuştu. Agrona sabırsızlıkla Ate'nin odasına doğru yürümeye başlamıştı. Agrona ,Ate'den hiç böyle bir şey beklemiyordu. Agrona Ate'nin odasının kapısının önündeyken bir anda Ate arkasında belirmişti.
Ate'nin yüzünde rahatsız edici bir gülümseme ile "Odama girsene."demişti. Agrona hiç düşünmeden odasına girmişti. Agrona çok merak ediyordu. Ate'nin küçük süprizini.
"Sabırsızlıkla bekliyorum Ate , yanlız biraz hızlı olman gerekiyor. Bilirsin av işlerini halletmem gerek."
"Ah tabi, ama süpriz alt katta seni bekliyor." Ate ve Agrona seri hareketlerle bodrum kata ilerlediler.