2. BÖLÜM

39 3 0
                                    

Yavaşça açılan gözlerini ışığa alıştırmak için bir kaç defa kırptı. Yattığı yataktan kalktı ve etrafı süzmeye başladı. Siyah duvarları olan, içinde bir yatak ve duvara asılı olan bir aynadan başka hiç eşyası olmayan bir odaydı. Gözleri kısıp karşındaki aynaya baktı. Etrafında demir rengi işlemeleri olan, muhtemelen antika bir aynaydı. Kafasını yastıktan kaldırıp belini doğrulttuğunda bunu yaparken kıtırdayan kemiklerimin sesini duyabilmişti. Yataktan kalkıp aynaya doğru yürümeye başladı ve tam karşısında durdu. Aynadan gözüken eli her zamankinden beyaz görünüyordu. Biraz daha ayrıntılı baktığında eli koluyla beraber giderek beyazlaştığını fark etti. Parmaklarının üzerinde kar kristallerine benzeyen desenler oluşmaya başlıyordu. Eğilip yansıma olmayan eline baktığında normal renginde olduğunu ve desen olmadığını gördü. Aynaya tekrar baktığında ise bembeyaz teninin üzerine beyaz kar taneleri rahatlıkla görünüyordu. Elini kaldırıp aynadaki eliyle aynı hizada tuttu. Aynada tek beyaz renk olanın teni olmadığını fark ettiğinde korkmaya başlamıştı. Saçları bembeyaz olmuştu ama onu korkutan şey göz bebeklerinin kaybolup bütün gözünün siyah gözükmesiydi. Eliyle aynaya doğru uzandı. Parmağını aynaya yaklaştırmaya devam etti ve parmağının ucu yansıma olan eline değdiğinde ayna, yüzeyine dağılan bir buz yabakası ile çatırdayarak kırıldı.

Gözlerini açıp refleks olarak yataktan kalktı. Rüyaydı. Derin bir nefes alıp elini terlemiş şakaklarıma koydu. Tekrardan eline baktığında normal olduğunu fark etti. Nefesini toparlamak için odadan dışarı çıkmaya karar verdi ve yataktan kalkıp hızlıca kapıya doğru yürümeye başladı. Odanın dış kapısını açtığında karşısında duran Kızılla karşılaması bir oldu.

" Demek uyandın. Bende dün olanlar hakkında konuşmaya gelmiştim. "

Dedi bir adım geriye çekilirken. Clara ise onun yanından geçip koridordaki uzun çam ağaçları olan ormana açılan pencerelerden birini açıp kafasını dışarı çıkardı. Acı cam kokusunu yavaşça içine çekti. Rüyadan tamamiyle ayrılamayan bedeni yavaş yavaş uyuşukluğunu yitiriyordu.

" Dinliyorum. " Dedi yavaşça. Gözleri hâlâ eline gidiyordu. Üzerinde ufak bir kar kristali deseni bulmaktan korkarcasına titreyen ve şaşıran gözleriyle eline bakmaya devam etti.

" Yanlış anlamaman için söylüyorum. Dün olan şey büyüydü. "

Dedi. Gözlerini acele etmeden çam ağaçlarının arasında gezdirdi. En uzun ağacın tepesindeki kuşa odaklandığında bir karga olduğunu fark etmişti. Kafasını Claraya doğru çevirdiğinde gürültülü bir 'gak' sesi çıkardı ve ardından iri, siyah kanatlarını açarak onun bulunduğu pencereye doğru uçmaya başlayınca pencereyi hızla kapattı ve geri çekildi.

" Sen iyi misin? " Diye soran Kızıl, elini Claranın omuza koyunca ürperdi. Ona dokunan şey az önceki kargaymış gibi korkup geri çekildi fakat bir kaç saniye sonra ona dokunanın şuan iri ve anlamayan gözlerle ona bakan Kızıl olduğunu anladı.

" Evet. "

Diye geçiştirip koridorun sonundaki lavabolara doğru yürümeye başladı. Sağdaki kapıdan girip aynanın karşında durdu ve eline baktı hâlâ inanamıyormuşcasına. Eli normaldi ve ortalıkta karga yoktu. Rüyada olmadığından emin olmak için parmağını rüyasında yaptığı gibi korkuyla aynaya doğru yaklaştırdı. Dokunduğunda aynada herhangi bir şey olmadığını görünce nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi. Gözlerini kapıdan içeri giren kızıla çevirdi. Kızıl, Claranın aynaya dokunduğunu görünce anlamayan gözlerle söze girdi.

" Tekrarlıyorum, iyi misin? "

" Tekrarlıyorum, evet. Neden soruyorsun? "

Diye gözleri devirip açtığı musluktan akan suyu yüzüne vurdu. Doğrulup yan taraftan aldığı peçetelerle yüzünü kuruladıktan sonra peçeteleri çöpe attı. Şuan daha net gördüğünden ve daha canlı hissettiğinde yemin edebilirdi. Pek rüya görmemesine karşılık bu korkutucu rüya onun zihnine çoktan kazınmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Buzdan ŞeytanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin