Jackson ve Chanyeol toplantıdan yeni çıkmışlardı. Ve cafe ye gidip birşeyler içmeye karar verdiler. Cafe ye doğru yürümeye başladılar. Cafe ye girip cam kenarı biryere oturdular.
Jackson: Bakar mısınız?
Sarah: Tabii. Buyrun ne istemiştiniz?
Jackson bir süre Sarah'a baktı. Sarah'dan o kadar etkilenmişti ki bakmamak imkansızdı.
Jackson: Ben bir tane karamelli latte alabilir miyim?
Sarah: Tabiki. Siz ne isterdiniz?
Chanyeol o sırada diğer masaya servis yapan Nana'ya bakıyordu.
Sarah: Beyefendi?
Chanyeol: Eee bende aynısından.
Sarah: Tamamdır. Lee con iki karamelli latte 16 numaralı masaya.
Lee con: Tamam kanka. 5 dakikaya hazır.
5 dakika sonra:
Lee con: Kahveler hazır.
Sarah: Ben alamam Nana git sen al.
Nana: Baş üstüne... Buyrun kahvele... aaa olamaz çok özür dilerim.
Chanyeol: Yandım yandım.
Nana kahveyi Chanyeol'un üstüne dökmüştü. Lee con hemen peçete getirdi.
Nana: Cidden çok özür dilerim affedin.
Chanyeol: Bir şartla affederim. Bu arada ismim Chanyeol.
Nana: Tabii ki ne olursa isteyin. Bende Nana.
Chanyeol: Bu akşam yemek.
Nana: Eee peki.
Jackson masanın altından Chan'ı dürttü.
Chan: Aaa sizde gelmek ister misiniz?
Sarah: Ben mi?
Chan: Evet siz.
Nana: Kanka beni yalnız bırakma nolurrr.
Sarah: Öfff iyi.
Lee con: Ya satıcılar hani bu gece bizim evde korku filmi izlicektik. Hıh küstüm size.
Nana: Kanka yarın izlesek lütfen.
Lee con: Iyi iyi. Kankalarım sana emanet.
Jackson: Merak etme.
Müşteri: Yaa bir bakar mısınız? Elli saattir sesleniyorum. Öfff.
Nana: Geldim.
Müşteri: Bir mocha ver.
Nana: Pardon ama saygılı olun.
Müşteri: Ya git getir şunu.
Nana: Benden bir üstünlüğünüz yok. Emir veremezsin bana.
Sarah: Ya yeter buyrun kahveniz. Siz tartışırken yaptım.
Müşteri: Tamam sağolun.
Chan: Ne saygısız insanlar var.
Nana: Evet. Herkes anında yemeğe davet etmiyor.
Chan: Aynen herkes bu kadar güzel olmuyor.
Nana: Öhö Öhö. Herneyse Sarah biz eve gidip giyinelim.
Sarah: Tamam. Hadi görüşürüz çocuklar.
Chan: Bay bay. Telefon numaramı bu kağıda yazdım. Adres atarsın.
Jackson: Görüşürüz. Akşam 8 de oradayız.
Sarah: Tamam.
Sarah ve Nana cafe den çıktılar. Eve giderken aralarında konuştular.
Sarah: Tanımadığımız kişilerle yemeğe çıkmak mantıklı değil bence.
Nana: Ya bir kereden bişey olmaz.
Sarah: Sen bilirsin. Anahtar sendeyse açsana kapıyı.
Nana: Bekle çantamda. Eee buldum.
Nana kapıyı açtı. Hemen kağıttaki numarayı " Chanyeol " diye kaydetti. Konum attı.
Chanyeol, Nana özel konuşma;
Chan: Bakıyorum çok meraklısın. Anında mesaj attığına göree.
Nana: Sen anında yemek teklifi edince meraklı olmuyorsun. Ben mesaj atınca meraklı oluyorum.
Chan: Meraklı olduğumu inkar etmedim.
Nana: Gıcık mısın?
Chan: Evet. Senin gıcığınımm.
Nana: Salak.
Chan: Bende seni seviyorum.
Nana: Bana öbürünün numarasını versene.
Chan: Jackson'un mı?
Nana: Evet. Sarah istedi.
Chan: Niye? Çok istiyorsa kendi istesin benden. Sen değil.
Nana: Üff ver ışte hem onunla da konuşmuş oluruz.
Chan: Konuşma.
Nana: Kıskanç , gıcık , salak Chan.
Chan: Teşekkür ederim.
Nana: Ben SARAH. Numarayı ver.
Chan: 05533324484.
Nana: Ayy. Nasıl da yedin. Sağol Chan.
Chan: Üff. Bana laf yetiştireceğine git hazırlan.
Nana: Iyi hadi bye.
Chan: Bb.1 saat sonra:
Nana: Ben hazırım.
Sarah: Bende hazırım. Ama ben gelmesem.
Nana: Geliyorsun. Hadi çıkalım.
Sarah: Iyi tamam.
Dışarı çıktılar. Ve onları alacak gençleri beklemeye başladılar. Kapının önüne gelen PORSCHE 'a baktılar. Camı indirince bunların Chan ve Jackson olduğunu anladılar. Chan arabadan indi ve Nana' nın elini tuttu. Arabaya kibarca (!) bindirdi. Sonra Sarah' ı da aldı ve arabaya itti. Kendisi de arabaya indi.
Sarah: Ne kadar kibarsın.
Chan: Öyleyimdir.
Yol boyu sadece birbirlerine baktılar.
Chan: Acaba neden bana bakıyorsun? Tamam biliyorum yakışıklıyım ama bu kadar belli etme utanıyorum.
Nana: Öfff kendini beğenmiş.
Jackson: Geldik.
Jackson Sarah'ı arabadan indirdi. Sarah hemen Jackson'ın tuttuğu elini çekti.
Chan: Bakar mısınız?
Garson: Buyrun?
Chan: Park Nana adına rezervasyonumuz vardı.
Nana: Park Nana? Im Nana olacaktı ama.
Chan: O kadar emin olma.
Sarah: Kıza açık yoldan cıvımaz mısın?
Garson: Buyrun cam kenarı ve 16 numara.
Jackson: Yine cam kenarı ve 16 numara kader ışte.
Masaya geçip siparişleri verdiler. Yemekleri geldi.
Sarah: Artık peşimizi bırakırsınız dimi?
Jackson: O kadar kolay değil.
O sırada yemeklerini yiyorlardı.
Chan: Ilk görüşte aşka inanır mısın Nana?
Nana: Sanane inanırsam inanırım ne yapıcaksın?
Chan: Gıcık.
Jackson: Sarah kolum çok acıyor da bana yedirir misin?
Sarah tabiki yine hayır diyemedi.
Sarah: Tabiki ne oldu koluna?
Jackson: İncindi. Senin elinden yiyince daha lezzettli.
Sarah: Eee tamam. Al bakalım.
Sarah Jackson'a yemeğini yedirdi. Sonra Chan ayağa kalktı. Ve Nana'nın önünde diz çöktü. Nana çok heyecanlıydı.
Chan: Prensesim benimle çıkar mısın?
Nana: E-ee-evet.
Sarah: Ya Nana daha yeni tanıştığın biriyle nasıl sevgili olursun? Üzecek seni. Ya valla salaksın ben gidiyorum.
Sarah masadan sinirle kalktı. Bir taksi durdurdu. Tam binecekken Nana ona seslendi.
Nana: Bekle Sarah sen benim en iyi dostum , kardeşimsin. Sensiz olmaz. Ben onu çok seviyorum lütfen gitme.
Nana Sarah'a sarıldı. Ağlamaya başladılar.
Sarah: Enişte demin ki tavrım için özür dilerim.
Chan: Tamam. Sorun değil. Eee hadi sizi eve bırakalım.
Nana: Tamam sevgilim.
Çocuklar kızları eve bıraktılar. Yarın yoğun bir gün olacaktı. Hepsi uyuyakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karamel Latte
RandomCafe de çalışan genç kızların iki ortağa aşık olmasıyla gelişen güzel bir aşk hikayesi