1 Jae 1 Tae || JaeYong(!) Texting

Özel Bölüm I

Medyadaki şarkı ile okumanız önerilir
Yalnız bu watty yazdıklarımın bazılarını kesiyor aq

***

*Jae'in ağzından*

Başımdaki feci ağrı ile uyandım. Tanrım ne yapmıştım ben? Yaşadıklarımın ne kadar kötü olduğunu bile bile bencilce davranıp cidden sevdiğim birine acı çektirmiştim. Tae'nin Yuta ile barıştığını ve birlikte Japonya'ya gideceklerini öğrendim. Yarın gideceklerdi. Bunu yapmakta haklıydı, hemde fazlasıyla.
Onun gözünde tam bir aptalım, aslında her zaman aptaldım. Onu severken aptal bir aşık ve bana olan sevgisini öldürürken aptal bir katil. Ve onu bu kadar çok üzüp kırdıktan sonra karşısına çıkamam, daha fazla acı çekmesine izin veremem. Ama yine de onu gitmeden önce son bir kez daha görmek istiyorum. Bir daha onu göremeyeceğim ve o güzel, masum yüzü hafızamdan silinmemeli. Son olacak olsa da onu görmek istiyorum.

Elime bir kağıt aldım ve bir şeyler  karaladım. 
Buruştur, yuvarla ve basket!
V

e bir daha.
Bir tane daha.
Ve yine sayı!
Bu seferkini atmadım. Uzun bir yazı yazdıktan sonra  onu siyah bir zarfa koydum. Üzerine beyaz kalemle
"Tek doğrum olan Lee Taeyong'a"
yazdım ve çalışma masamın  üstüne  bıraktım. Yarın bu mektup yerine ulaşacaktı.
Umarım..

~~~

Ertesi sabah erkenden kalkıp üstümü değiştirdim. Ceketimi giyip kapüşonumu başıma geçirdim. Mektup ile telefonumu ve cüzdanımı alıp evden çıktım. Önüme gelen ilk  taksiye binip  şoför'e havaalanına sürmesini söyledim. Havvalanına vardığımda John Seo dan  öğrendiğim departmana doğru  hızlı adımlarla  ilerledim.

İşte oradaydı. Bankta oturmuş dergi okuyordu. Beni görmemesi için kolunun arkasına saklandım. Bir süre onu izledikten sonra Yuta'nın ona kahve getirdiğini  gördüm. 'Umarım mocha almıştır' diye içimden geçirdim. Çünkü en çok mocha seviyordu.

Kahveleri içtikten sonra kulağımda  yankılanan anons ile ayaklandılar ve gişelere doğru yürümeye başladılar. Bende fırsat bilip peşlerinden sessizce gittim. Yavaş yavaş yaklaştıktan sonra cebine mektubu bırakıp yönümü değiştirdim. En yakın kolonun arkasına geçip onları izlemeye başladım.
Fark etmedi.
Yine fark etmedi.
Elini cebine götürdü.
Mektubun dışına baktı ve yere attı.
Ah Tanrım.
O an kendimi bir çöp gibi hissettim.
Havvalanından çıktım ve rastgele bir markete girip paket sigara alıp çıktım. Paketi açıp elime aldığım teki Tae'nin bana verdiği çakmak ile yaktım. O olaydan sonra günde bir paketi bile bitiremeyen ben günde 3 paket bitiriyorum. Sanki 'o' uzaklaştıkça nefes almakta zorlanıyorum. Ama bunu ben istedim. Bunları çoktan hakediyorum. O yüzden  sesimi çıkartmıyorum. Çünkü biliyorum,  buna hakkım yok.
Ve sanırım artık onun adını ağzıma almaya da hakkım yok.
Belkide onu hala sevmeye de hakkım  yok,
Ona değer vermeye de,
Onu özlemeye de..

***

Bir şey diyeyim mi ben bile  duygulandım aq
Neyse bunun Tae versiyonu da var haberiniz olsun
Bekleyin yani
Öpüldünüz
X