Love Is Burn

3.Bölüm- I'm Hungry

Selammmmmmmm Yb geldi. Umarın beğenirsiniz.Bu arada oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin. +10 Voteden sonra yeni bölüm gelir. SİZİ SEVİYORUZZZZ :)))))))))))))

Lux , nefes almıyor !

...

1-2 saniye öylece karşımdaki duvara bakakaldım. Yerimden kalkmaya çalıştım ama adımımı atmamla koltuğa düşmem bir oldu. Gücümü toplayıp son kez denedim ve başarılı oldum. Olayı idrak etmemle merdivenlerden koşarak çıktım ve odaya daldım .Kapıyı -resmen kırarak- açtığımda oyuncaklarıyla  oynayan Lux'u gördüm.Bu bir şaka mı ? Yoksa Lux hortladı mı ? Şok içinde açılan gözlerim normal haline döndüğünde neler olduğunu anlamıştım. "Harold Edward Styles sen kesinlikle canına susamışsın.Ya şimdi yanıma gelirsin ya da ben seni yakalayınca çok daha kötü sonuçlar doğar !" diyerek sinirden kızarmış yüzümle avazım çıktığı kadar bağırdımda Harry kahkalarla dolabın içinden çıkarken Lux çoktan ağlamaya başlamıştı. Piç ! Lanet olası Kaltak ! Bu kadarını beklemezdim. Lux'un yanına gittim . Kucağıma aldım ve odadan çıktım. "Ya Isabella özür dilerim. Bu seviyeye geleceğini düşünememiştim. " Arkamı döndüm ve "Bir daha asla Lux üzerinde şaka yapma ! Yoksa seni sikerim ! Anladın mı ?" Yavaşça kafasını salladı. Daha sonra merdivenlerden inip televizyonu açtım. Zap yaparken bir magazin programında One Direction ve Lou'nun fotorafını gördüm. "Britanyalı ünlü müzik grubunun menajeri iki gün önce bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Küçük kızları Lux ise ailenin vasiyeti üzerine grup üyelerinden biri olan Harry Styles ve Lou'nun kardeşi olan Isabella Morgan 'da kalacak . Ailelerine ve yakınlarına çok üzüldüğümüzü belirtiyor ve baş sağlığı diliyoruz ! 

Duyduğum şey üzerine afallamıştım.Lux'u kucağımdan indirdim ve yüzümü yıkamak için banyoyo çıktım. Banyoya girdim ve kapıyı kilitledim. Yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Hıçkırıklarımı kimse duymasın diye elimle ağzımı kapattım. Ne kadar ağladığımı farkında değildim.Artık başım ağrımaya başlamıştı. Sadece yüzümü yıkamakla iflah olmayacağımı anlayıp küveti doldurdum. Soğuk suyla açılmam gerekecek sanırım.Yavaşça kıyafetlerimi çıkarıp kirli sepetine fırlattım.-Aslında basket atmayı denedim ama basket atamadığım için "fırlattım" demeyi tercih ederim- Sonra kendimi buz gibi suya bıraktım. 

-Harry'nin Ağzından-

Magazin programında o haberi gördüğümüzden beri  Bella ortalarda yoktu. Sanırım banyo yapıyor. Ama kaç saat oldu.Öldü mü acaba yoksa bileklerini mi kesti ? Daha fazla böyle düşünürsem kafayı yiyeceğim. Çıkıp baksam mı acaba ? Yok ya bakmayayım .Ayıp olur kıza. Amann neyse sağlığından önemli mi ? 

Bu düşüncelerim arasından sıyrılarak koltuktan kalktım ve kucağımda uyuyakalan Lux'u odasına götürdüm. Yatağına yatırdım ve kapıyı açık bırakarak odadan çıktım. Karşı odaya doğru ilerledim. Kapıyı  tıklattım ama ses gelmedi. Bende içeri girdim . Banyodan da ses gelmiyordu. Nerede bu kız ? Banyonun kapısını tıklattım. "Bella"oradamısın ? Bir süre bekledim fakat ses seda çıkmaynca kapıyı tekrar tıklattım. "İçeride misin?". Birkaç kez daha sorduktan sonra içeriye girmeye karar verdim. "Bak giriyorum, benden günah gitti".Tereddütlü bir şekilde kapının kolunu tuttum ve çevirdim. Bu sırada neyle karşılaşıcağımı bilmediğimden gözlerimi kapatmıştım. Ses gelmediğine göre gözlerimi açabilirim artık .İnanmıyorum . Hangi gerizekalı banyoda uyuyacak kadar kalır ki ? Yavaşça yanına gittim ve dürttüm . "Bella , uyan hadi ", omzunu silktı ve uykusuna devam etti . "Bella ,uyansana . "En sonunda pes edip fıskiyeyi açtım ve soğuk suya ayarladım . Yeterince soğuk olduğunu düşündüğümde suyu yüzüne doğru tuttum. "Lanet olsun bok kafalı ! Napıyorsun ! Hışımla kalktığında gözlerim irice açılmasıyla ne yaptığını anlamış olacak ki kendini suya attı. Hemen banyodan çıktım. Yaklaşık 5 dakika sonra kapı açıldı ve Bella çıktı.

"Ben gerçekten özür dilerim sen ses vermeyince bende girmek zorunda kaldım."                            

"Tamam, önemli değil. Ama tekrarlanmazsa sevinirim ."

"Dostum ,ama vücudun çok güzel yani kıvrımları ve ten rengin... Bembeyaz yani hiç bikini giymez misin sen ? 

"Kes sesini seni piç ,sapık,ucube ". dedi ve yanağıma küçük bir tokat geçirdi.

"Acıdı".

"Güzel"

"Neyse ben seni merak ettiğim için gelmiştim. Bu arada Lux uyudu. Ayrıca benim eve gidip eşyalarımı almam gerek . Hem Kendall'la da buluşucağım. Geç kalmam. Acıkırsan ve yemek bulamazsan beni ara . Tamam mı ?"

"Gerizekalı pizza sipariş etmekten aciz değilim ! " 

"İyi sen bilirsin ben balık ya da başka şeyler yersin diye düşünmüştüm." 

"Teşekkür ederim . Ama gerek yok ." 

"Sen bilirsin ." deyip odadan çıktım. 

-Isabella'nın Ağzından - 

Harry evden çıkmıştı.Lux'da uyuyordu zaten. Ben de ne zamandır unuttuğum twitter'a girdim." Çok iyisin ,seni çok seviyorum." Bla bla  bla. Aşağılara indim. Bamm ! 1D'nin elemanları seni takip ediyor! Aman ne güzel . Onların beni takip etmesini gördüğüm için çığlık atarak evde koşuşturacağımı düşünmeyin sakın. Ben onlara bağımlı değilim ! Ama istemsizde olsa yüzümde bir tebessüm oluştu. Ayy İnanmıyorum! Acaba Harry ne zaman gelecek ? Sanırım kıskançlık duygusu yüz üstüne çıktı ki ani bir kararla Harry'i aradım.İki çalıştan sonra açtı : 

"Efendim?" 

"Gerizekalı telefon " efendim " diye açılmaz 'Alo' diye açılır. Şimde baştan alalım.Başla ! "

"Uff "

"Uflama da başla hadi !"

"Alo ,efendim Bella ".

"Şey , Harry ben şey diyecektim."

"Noldu ? Yoksa Lux'a birşey mi oldu ?" Mal bu ya .

"Hayır, birşey olmadı." 

"Eeeee ,o zaman ? " 

"Ben acıktım " .