Asiler Grubu

73 5 0
                                    

Sabah saat kalktığımda 07.30' du. En zor iş yatağımdan çıkma kısmıydı ki o kısmı başarıyla uyguladım. Okul kıyafetlerimi giyip servise doğru hafif adımlarla yol alıyordum. Servise son binenlerden olduğum için genelde bana yer kalmıyordu. Neyse ki Hare'nin asiler grubundan Spencer'ın yanı boştu. Sevgilisi Britney bugün okula gelmemişti galiba. Ben de Spencer'ın yanına oturmaya karar verdim. Ağzındaki sigara kokusunu alabiliyordum. Bana dönüp git başka bir yerde otur dedi. Ben de başka bir yer görürsen bana söyleyebileceğini söyledim. Spencer seninle uğraşamayacağım deyip camdan dışarıyı gözetlemeye devam etti. Ben de telefonumu çıkartıp turkuaz renkli kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkıyı dinlemeye başladım(Rolling Stones Miss You). Herhalde sesini biraz fazla açmış olmalıyım ki Spencer'ın şaşkın bakışlarını üstüme çekmiştim. Ne olduğunu sormak için kulaklığımı çıkarttım. Bana dönüp Rolling Stones mu dinliyorsun? dedi. Ben de ona evet dedim. O da bana dönüp senin gibi bir çaylak için büyük bir gelişim dedi. Neyse zaten okula gelmiştik. Servisten indiğimde Hare'yi kendi servisinden inerken görmüştüm. Anında bana doğru koşan Angela'yı gördüm. Angela okula yeni kayıt yaptıran öğrenciler için danışmandı. Aynı zamanda okuldaki tek doğu düzgün arkadaşımdı. Tek sevmediğim yönü vardı. Birilerinin arkasından konuşmayı çok severdi ve okuldaki popüler çocuklarla kafayı yemişti. Şimdi düşündüm de o kadar doğru düzgün bir arkadaş değildi benim için. Yanıma gelip büyük bir heyecanla bana Spencer'la benim aramda bir şey olup olmadığını sordu. Ben de ona ilk olarak onun bir sevgilisinin olduğunu ve aynı zamanda onun bir sümsük olduğunu söyledim. Angela yüzünü buruşturup bana çok ilgisizsin dedi. Sonuçta benim bir sloganım var edim benim tek ilgi odağım o. Evet evet dedi alaycı bir tavırlan gelecek içindi değil mi? Evet dedim. İlk ders Bay Cyrus'un kimya dersiydi. Genellikle kimse o dersi dinlemezdi. Çünkü adam hem saf hem de tiksindirici birkaç noktası vardı. Dersin başında bir espiri yapar ve dersin sonuna kadar kendi espirisine gülerdi ve gülüşü normal insan gülüşü gibi değildi. Dolabımın yanına gidip kimya kitaplarımı alacaktım. Tam dolap açıldıktan sonra yere bir not düştü. Notta akşam saat onda Hard Rock kafenin önünde yazıyordu. Bir mana çıkaramamıştım ama yerdeki notu alıp kimya kitabımım arasına koymuştum. Ders  başlamıştı ki bu da herkesin sıranın altından telefonunu çıkarıp akşam planlamalarını yaptıkları anlamına geliyordu. Bay Cyrus konularda çok geriydi. Daha yeni kanunlara gelmişti. Canım sıkılmıştı. Arkama dönüp Angela'ya baktım. Angela asiler grubundan Markus'a hayran hayran bakıyordu. Markus, Hare'nin sevgilisiydi. Hare, Angela'nın bakışlarını görmüş olmalı ki ona hareket çekti. Angela kızmış bir şekilde bana baktı ve ne zamandan beri ona baktığımı sordu. Ben de ona Markus' a ne zamandan beri bakıyorsan o zamandan beri sana bakıyorum dedim. Angela hemen Hare'nin ne kadar salak bir kız olduğundan konuşmaya başladı ben onu sözünü kesip bizi ilgilendirmez desem de konuşmaya devam etti. Bay Cyrus bunu fark etmiş olmalı ki Angela'yı tahtaya kaldırdı. Angela benden yardım istedi. Ben de anında defterimdeki sayfaya çözümü yapıp Bay Cyrus fark etmeden Angela'ya gösterdim ve zil çaldı. Angela, Bay Cyrus'a problemi anlatmaya devam ederken Hare yanıma gelip Angela'ya hakim ol sevgilime bakmasın dedi. Ben de sadece kafamı sallamakla yetindim.

HareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin