...........(ismin)
Türkiyede yaşamına devam eden bir öğrenciydim. Her öğrenciden farklı biri olarak sanırım bende biraz olsada eğitime önem veriyordum. Eğitimime devam etmek için çok çabalardım. Derslerime çok iyi çalışır okulumu iyi seçerdim. Ailemde bana destek olurdu tabi.
...
Okullar açılıcaktı. Tam bir gün kalmıştı. Tatilimi iyice geçirip yorulmuştum. Biraz da sosyal medyada dolaşmayı tercih etttim aslında. Bu son bir gün rahatça kafmı dinleyip yeni okul seçebilirdim. Daha seçmedimde. Okula gelince pek bir fikrim yoktu. Ailemde sanırım bu konuda kararsız kalmıştı. Ama olsun o okulu bulup kayıtlarımı yaptırmalıydım. İnternete girdiğimde bir reklam panosu gördüm. O panoda kore okulları yeni öğrenciler arıyor diye geçiyordu. Bende biraz ilgi duydum diyebiliriz. Sonra aldırış etmedim. Telefondan aklıma haberlere bakmak geldi. Genelde yapmazdım bunu ama yine de haberleri açtım. Biraz farklı ülkelerden bahsediyordu. Sonra bir haberde de "BigBang yeni k-pop dünyası birincisi seçiliyor" diye bahsediliyordu. Çok ilginç. İnternette biraz araştırma yıptım bu grup hakkında. İlginç bilgiler edindim. Ama sonunda çok güzel bir grup olduğunu anladım. Bende okul bulmuştum sanırım. İnternetteki reklam panosuna da bakarak kendimi yönlendirmeye karar verdim. Ve Kore'ye transfer öğrenci olarak gitmeye karar verdim. Okul da seçtim. Anneme söylemeye karar verdim.
-Anneciğim, ben Kore'ye transfer öğrenci olarak gitmeye karar verdim. Sence uygun mu?,Dedim ve sustum. Annem oturduğu yerden beni baştan aşağı süzdü ve yanıtladı:
-Neden olmasın. Hem sen tek bayına gitmeye ne dersin. Biliyorsun teyzende zaten Kore'de yaşıyor. Belki sende onun yanına gidip okuyabilirsin. Harika olur.
Bu yanıt karşısında biraz şaşırdım ama bir yandan da okul bulduğuma sevinmiştim. Hem orda yanlızda değildim. Yanımda teyzem olacaktı. Ben bunları düşünürken arkama dönüp baktım. Annem arama görüşmesi yapıyordu. Görüşmesi bittiğinde
-Tamam. Hazırlan bakalım. Uçak biletlerin hazır. Evinde tamam. E ne dururyorsun kızım,diyerek gülümsedi ve yerine oturdu. Bende hafif gülümseyerek hemen odama çıktım. Doğrusu hiç böyle bir şey beklemiyordum. Bir yandan bunları düşünürken bir yandan da hazırlınıyordum. Dolabıma yöneldim. Bulduğum tüm kıyafetleri özenle valizime doldurdum. Saate baktım. Uçağa gitmeme yarım saat kalmıştı, hemen hazırlanıp oraya gitmeliydim. Sabah oda olucaktım. Ve havalimanında beni teyzem beklyor olucaktı. Eğer bu uçağı açırırsam tüm hayaller burda bitecekti. Ve belkide cahil kalıcaktım. Düşündükçe içim acıdı. Hazırlığım bitmişti. Rutin işlerid ehalledersek herşşey tamamdı. 15 dk kalmıştı. Hemen makyajlarımı herşeyimi koydum çantama. Telefonumu falan herşeyde çantadaydı. 10 dakkam vardı. Hemen altıma ispanyol paça siyah,ince çizgili bir pantolon giydim. Kırmızı çorap giydim. Çizmeler giydim. Siyah renkliydiler. Sonra üstüme dar bir beyaz uzun kollu giydim. Paltomu giydim. Ve hazırdım artık. Saçlarımı at kuyruğu yapıp siyah sade bir tokayla tutturdum. Daha sonra biraz maske yapıp ten rengi bir ruj sürdüm. Aldıklarımı çantama tekrardan koyup valizimi aldım. Salona indim. 5 dk vardı. Ama yarım saatin bitmesine. Biz varlıklı ailelerden biriydik. Zengindik. Ama tabi cömerttik te. Hemen annemin boynuna sarıldım. Daha sonra babamın boynuna sarıldım. Bana mutlulukla baktılar. Bir yandan da ayrılacağımız için üzülüyorlardı.
-Anneciğim, lütfen üzülmüyin hafta sonları sizi ziyarete gelirirm. Hafta içi de sizinle görüntülü konuşuruz. Hiç özlem çekmeyiz,diyerek gülümsedim. Annemin gözünden bir damla yaş akmıştı. Bende onu sildim. Babamda anneme sarıldı.
-Babacığım daha sonra görüşürüz,dedim. Ve kapıyı açtım. Bir taksi beni bekliyordu. Havalimanına doğru yola koyulduk. Şimdiden onları özlemeye başlamıştım. Ama ne yepebilirdim ki. Sonuçta eğitime önem veriyorduk biz ailece. Daha sonra pencereden dışarıyı seyretmeye başladım. 15 dk sonra havalimanına geldim. Sonra taksiye parayı uzatıp bagajdan valizimi aldım. Daha sonra uçağa yöneldim. Hostese bu uçağın Kore'ye gidip gitmediğini sordum. Bu uçak doğru uçaktı. Hemen bindim. Biletimi verdim. Ve cam kenarında boş bir koltuk buldum. Bu koltuklar otobüslerdeki, trenlerdeki gibi 2 koltuklu değildi. Yan yana bir sürü koltuk vardı. Benim oturduğum koltukta boştu tabi. Valizimi yukarıdaki bölmeye koydum. Ve yerime oturup yolculuğun tadını çıkardım. Sonra uyuduğumu fark ettim. Birden bir gürültü koptu. Hemen uyandım. Telaşla etrafıma bakındım. Uykum çok derin olduğundan biraz korkmuştum. Dönüp pencereden baktığımdaysa gelmiştik. Artık Kore'deydik. Ne kadar mutlu olduğumu bilemezsiniz. Hemen ayağa kakltım. Herkes hazırlanıyordu.
Devam edecek....