Yüzü , saçları , konuşması hatta bakışları bile değişmişti . Gözlerine öyle bir kibir bürümüştü ki artık kör olma derecesine gelmişti . İşte bu muhteşemdi . Ne kadar büyükse o kadar çok yıkım yaratırdı . Kahvemden bir yudum aldım . Herkesin gözlerinin bende olduğu biliyordum . Herkes nefeslerini tutmuş benim ağzımdan çıkıcak birkaç kelimeye bakıyorlardı . Gözlerimi kahveden ayırdım ve Toplantı salonundaki herkesin üzerinde gezdirdim . Kime baksam hemen kafasını eğiyordu . En son ona Bay Kibire baktım . Onun o kibirli gözleri bile yumuşamış ve ağlama noktasına gelmişti . Bunun manasını çok iyi biliyordum . Onu kendinden daha iyi tanıyacak birisi varsa oda bendim . Bu onun son çırpınışlarıydı . Ağzımdan çıkıcak kelimelerse onun saniyeler içinde dibe batmasını sağlayacaktı . Tıpkı bir zamanlar bana yaptığı gibi . Ama hayır ! Ben onun bana yaptığı gibi yapmayacaktım . Birden dibe vurmanın hiç eğlencesi yoktu . Onu katman katman dibe inderecektim . Herkesin gözü önünde ve en utanç verici şekilde . Şuan en dipte olduğunu sanıyorsa yanılıyordu . Yeni beni çok iyi tanımasını istiyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mrs. Heartbreaker
RomanceGeçmişi mazide bırakmak bana göre değil . Hele hele kapanmamış hesaplarım varsa...