Yaram gerçekten kötülesmisti.
İçeri girdiğimizde hemen kapımı açmıştım. Belki temiz hava iyi gelebilirdi. Başım kanıyordu. Normalde iğrenebilirdim ama şu an sadece kendimi düşünemezdim. Adrian'a baktığımda o da arabadan inmişti. Arabadan çantamı alacağım sırada arabanın çoğu yerinde kanım kanımız vardı.Arbaya yazık oldu ama ya . İç sesime hak verdim. Araba gerçekten güzeldi.
Çantamı hızlıca aldım ve adrian'a döndüm. Bu hızlı hareketim sonucunda karnıma acı bir ağrı girdi. Yüzümü buruşturdum. Adrian bir şey olduğunu anlamış olmalı ki bana yaklaşıp " ne oldu iyimisin? " diye soru sordu. Ona sadece kafamı sallamakla yetindim.
Adrian akdemiye doğru ilerliyodu. Bende ona uyup onu takip ettim. Sessiz bir şekilde ilerliyoduk. Bu canımı sıkmaya başlamıştı. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecektim ki bir anda bana döndü.
Ve soğuk bir şekilde yanımdaki odayı gösterdi. Bir anda ne olduğunu gerçekten anlamdım. Be afalladım. Ben ne yaptım ki !
"Burası revir. Şimdi içeriye giricez ve yarlarımıza pansuman yapacaklar. Sana ne olduğunu soracaklar. Ben yanında olmıyacağım. Benim pansumanım bitince hemen gidicem."
Hayal kırıklığı. Şu anda hissettiğim şey tamda bu. Tam bir fiyasko. Ne sanmıştım ki.
"Neden? Merak etmiyormusun."
"İnan bana senin sorunların beni ilgilendirmiyor. Onun için umrumda da değil. Sadece sana yardım ettiğimi söyleyip dediğim gibi odadan gidicem"Kafamı onaylar bir şekilde salladım. Ne diyebilirimki daha bu gün tanıştığım Birisine 'senin derdin ne' diyemezdim ya.
İçeri geçtik. Bi kadın hemen yanıma gelip samimi bir sekilde gülümsedi ve "ah tatlım ne oldu sana böyle" dedi. Yüzümü inceledi ve pansuman yapmaya başladı. "O kadar kötü bir şey yok. Sadece kafanda uzun bir çizik var ve buda kafanı kanatmış. Merak etme şimdi hepsi geçicek" dedi. Bir kaç dk sonra işini bitirdi ve geri çekildi.
Okulun müdürü olduğunu düşündüğüm kişi geldi. Ve karşıma geçti "merhaba arissa. Şimdi sana sorular sorucaz. Adriana soru sorduk ve gitti. Şimdi sana sorucağımız soruları lütfen dikkatli bir şekilde cevap ver.
"Hey benim adım arissa değil alice. Ve adrian umrumda değil.sorilularınızada cevap vericem."
"Hayır arissa, alice senin gerçek ismin değil. Baban sana söylemiş olmalıydı. Her neyse sen aris arissa belikova'sın ."
Ne diyeceğimi ne hissdeceğimi şaşırmış bir şekilde kalakaldım.
Devam etmesini ister bir şekilde elimi salladım."Baban bir nelmus soyundan. Nelmus soyu özel bir soydur. Ve sende o soydansın. Bunu zamanla ne anlama geldiğini anlayacaksın. Ve daha okullar açılmadı. Daha açılmasına bir ay var. İstersen burda kalıp birkaç hocayla ders görebilirsin."
Kalıcak bir yerim yok zaten hocaaaaaa diye efkarlanasım var. Ama anlamadıgım sorunlarda vardı. "Tabiki burda kalabilirim.gidecek bir yerim yok zaten. Okulun açılmasına daha bir ay var dediniz, o zaman burda hocanın ne işi var yada adrianın ?"
"Adrian burada bir kaç belge unutmuştu. Ve ailesi ve ya evi olmayan hocalarımız burda kalır. Ve sana seve seve yardım edeceklerini tahmin edebiliyorum. Her neyse. Sana danışmanıma söyleyeyimde okulu gezdirsin."
◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇
Kafamı onaylar bir şekilde salladım. Revirden çıktığımda bir kadın beni bekliyodu.
"Hadi gel sana okulu gezdireyim"
"Olur. Zaten canım sıkılıyo." Gülerek kafasını salladı. Ve yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kayıp krallık
Fantasyinsan ne olduğunu bilmeden yaşar mı. Ben tamı tamına 17 yıl yaşadım. Şimdi ne olduğumu biliyorum ve basimda ki beladan kurtulmaya çalışıyorum. Gücümü öğreniyorum ve geliştiriyorum. Sevdiğim kadını annemi kaybettim. Ve artık tek çıkışı yolum bu akde...