Hayaller ve Rüyalar

317 40 13
                                    


Doğuma günler kalmıştı ve Astrid artık neredeyse uyuyamıyordu. Zaman zaman daldığı hafif uykudan en ufacık bir ses ve en küçük bir kıpırtıda uyanıveriyordu. Etrafına ve karnına destek olsun diye koyduğu yastıklar bile yardımcı olmuyordu artık. Minik kızlarının, Eira'nın sabırsız tekmeleri doğumun ne kadar yakın olduğunun habercisiydi adeta. 

Yatağın sarsılmasıyla gözleri açılmıştı bile. Loki üzgün gözlerle bakıyordu.

''Artık yanında yatmasam daha iyi olacak. Seni uyandırmak istememiştim, bir tanem...'' dedikten sonra yanına yaklaşıp alnına minik bir öpücük kondurdu. Astrid başka zaman olsa bu öpücükle yetinmezdi ama o kadar sıkıntılı bir durumdaydı ki sadece uyumak ve bütün ağrılardan, yorgunluktan kurtulmak istiyordu. 

Loki'nin duşa girdiğini duyduğunda göz kapakları tekrar ağırlaşmaya başlamıştı bile. Bütün gün tek yaptığı buydu zaten. Yatakta pineklemek ve aralarda da uyuklamak. Dokuz ay önce olanlar sadece bir rüya gibi geliyordu şu an. Neler yaşamışlardı o kısacık sürede! Loki ile zorla evlendirilmişti. Tamam pek de zorla denemezdi. Hem kim uzun, esmer, mavimsi yeşil gözlü ve ölümüne yakışıklı bir tanrıyla evlenmek istemezdi ki? Üstelik bu tanrı onu seviyordu. Hem de deliler gibi. 

Üç beş ay önceki haline dönse şu an duşta Loki'nin kollarına çoktan koşmuş olurdu. Uzun ve ıslak siyah saçlarının, çıplak omuzlarına dökülüşünü izler, ellerini biçimli kollarında gezdirirdi. Düşünceleri gülümsemesine sebep oldu. Ah hamileyim ve kendi kocamı hayal ediyorum!

Evlilikleri adeta bir masal gibi başlamış (tamam değişik türde bir masal) ardından dokuz Oscarlı bir gerilim filmine taş çıkarır hale gelmişti. Loki ile aralarındaki güçlü bağ olmasa Astrid buna ne kadar dayanırdı bilmiyordu. Loki onun mutlu olması için elinden gelen her şeyi yapıyordu. 

Astrid'in ailesi de sık sık ziyaretlerine geliyordu. Gerçi Loki'nin kim olduğundan haberleri yoktu tabi. Astrid birdenbire ortadan kayboluşunun sebebini ailesine çıktığı ani bir seyahat olarak anlatmış ve Tanrı ile o seyahatte tanışıp evlendikleri yalanını uydurmuştu. Bunları anlatırken Büyükbaba Magnus'da ona şahitlik etmişti. Ailesi başta inanmakta oldukça zorluk çekse de Loki'yi sevmişlerdi. Doğum için yine geleceklerdi ve büyük ihtimalle bu çok uzun sürmeyecekti.

Astrid ani bir sancıyla yatakta doğruldu. 

''Eira gerçekten çok yaramaz bir kız olacaksın değil mi?'' 

''Aynı babası gibi demek istiyorsun, değil mi hayatım?'' Loki yıkanmış ve beline sardığı minicik havlusuyla yatağa gelip yanına sıkışmıştı. Sıkışmak kelimesi abartı sayılırdı gerçi. Adeta yatağın yarısını kaplıyordu Tanrı. 

Elini ıslak saçlarına götürüp diğer tarafa attığında Astrid'in üstüne sıçrattığı sularla çok eğleniyordu. 

''Seni yıkamamı ister misin hayatım? Rahatlarsın.''

Astrid kaşlarını mahsustan çatıp ellerini karnına koydu.

''Umarım baban kadar yaramaz biri olmazsın bebeğim'' derken dirseğiyle de Loki'yi dürtüyordu.

''Ciddiyim Astrid, seni rahat ettirmek için ne yapmam gerekiyorsa söyle. Başka bir yastık ya da yumuşak bir battaniye daha? Sıcak su torbası falan da bulabilirim bir yerlerden.''

''Sana üşüdüğümü düşündürten nedir sevgili kocacığım? Yanımda yarı çıplak bir şekilde oturarak hamile bir kadının ateşler içinde yanmasına sebep olduğunuzun farkında değil misiniz? Ciddiyim Loki şu camı biraz aralar mısın, içerisi çok sıcak.''

Lost & Damned / Kayıp ve Lanetli (Loki FanFiction) Özel BölümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin