4. Bölüm

350 34 17
                                    

Silah sesi duyduğumda eski fotoğraflara bakıyordum. Ayağa kalkıp sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Alt kata hırsız girmiş olabilir miydi? Etrafa bakarken sesin sokaktan geldiğini duydum.

Aceleyle giyinip kendimi dışarı attım. Bir keskin nişancı veya hırsız görmeyi umuyordum fakat karşımdaki kişiyi görünce şok oldum. Bayan UZUN... Onu hemen tanımıştım. Çünkü Tyler'in defalarca öpüştüğü şu güzel, çıplak kızdan başkası değildi. Tek fark bu gün üzerinde kıyafet olmasıydı. Su mavisi, straplez mini bir elbise, altına platform, yüksek topuk bir ayakkabı giymişti. Evin bahçesine de süslü bir tabela asıyordu. 

-''Sen'' diye bağırdım. ''Burada ne işin var.'' 

-''Benden uzak dur cüce.''

-''Elindekini bırak birine zarar verebilirsin.''

-''Ben mi?'' dedi Uzun. ''Ben sen değilim.''

-''Fahişe'' diye fısıldarken beni duymuş olmalı ki, ''Ben fahişe değilim, ben Natalia Grenwood. Ayıcığı arayacağım hemen.''

-''Ayıcık mı?'' diye sorarken büyük bir kahkaha patlattım. ''Çeneni kapa. Sevgililer ve taktıkları isimler hakkında ne biliyosun ki sen.'' dedi Natalia fahişesi.

-''Pek bi şey bilmem, evet ama senin tam bir fahişe olduğunu biliyorum.'' dedim gülerek. ''Kalıp seninle laf dalaşına giremem, senin seviyene inemem canım. Günlük spama geç kalıyorum.'' dedi ve BMW'sine atlayıp biir anda gözden kayboldu.  Natalia güdünce çaktığı tabelaya baktım.

-SATILIK

-WEST EMLAK

-NATALİA GRENWOOD, EMLAKÇI

yazıyordu. Hemen Tyler'ı aradım. Telefon uzun uzun çaldı tam kapatırken Tyler'ın o yumuşak uykulu sesini duydum. ''ALO''

-''Tyler-'' sözümü daha bitirmeden konuştu.

-''Seni ne zaman doğaya saldılar. Senin gibi vahşilerin bu doğada yeri olmaması lazım.''

-''Dün gece saldılar.'' dedim kısık bir sesle. ''Ah bu büyük bir hata . Bunun cezası bu kadar kısa olmamalıydı. Neden salarlar ki seni.''

-''Yeterince çok kaldım zaten.''

-''Hastaneden yeni döndüm. Tomografi çektiler. Hepsi senin yüzünden oluyor. Ne istiyorsun şimdi.''

Güzel soruydu. Aslında ne diyeceğimi tam bilmiyordum. Sadece canının yanıp yanmadığını, üzülüp üzülmediğini ya da beni hala düşünüyor mu bunları merak ediyordum. Kısa sessizlikten sonra, ''Özür dilemek için aradıysan, kabul etmiyorum özrün geçersiz.'' dedi.

Bir iç çektim. Demesini istediğim laflar bunlar değildi. İstediğim şey 'Seni Seviyorum Bridget ve hep seni sevicem.' di Bense ona, 'Kanıtla o zaman yoksa asla inanmam.'' diyecektim.

-''Seni arama nedenim az önce kız arkadaşın Natalia ile konuştum. Birbirinize isim de takmışsınız bakıyorum. O sana ayıcık diyor sen ne diyosun bakalım.'' derken gülmüştüm. Çünkü bu gerçekten çok komikti.  ''Seni ilgilendirmez.'' dedikten sonra bir süre sessiz kaldı, ''Nerde gördüni nerden buldun onu?''

-''Ben onu bulmadım, o beni buldu. 

-''Nerde?'' diye sorunca Tyler büyük bir cesaretle, ''Bayan Debie eşi Bay Ken evinde.'' 

-''Nerde dedin.'' 

-''Anahtarı bayan Debie verdi ve bir kaç gün-'' sözümü tamamlamama neden izin vermiyor ki bu.

-''Kahretsin. Bunu tapacağını bilmem gerekiyordu. Pekala Ken-Swıth evi onun değil, orada kalamazsın, orası benim.''

-''Biliyorum. Natalia dedi.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 01, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gerçek RenklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin