Başım dönüyordu..Tüm dünyayla birlikte bende dönüyordum.Uyuşuyordum.Damarlarım yeni arkadaşlarını kabul etmişlerdi.Alyuvarlarıma işliyordu..Hissediyordum.Uyuşuyordum ve bir silüet oluşmaya başladı gözlerimi açtığımda..Jean. "Nasıl hissediyorsun?" Gülümsemesini gördüm."Bu...bu..gerçekten çok..çok...iyi evet çok iyi."
---------------------------------------------------------○-------------------------------------------------
Gerçekten boğulmak için suyamı ihtiyaç vardı? Boğuluyordum, herşey çökmüştü.Düşüncelerim kafamı allak bullak ediyordu.Hiç birşey istemiyordum.Hiçbirşey.
Okula gitmek, kursa gitmek, gitar çalmak, internete girmek..Sadece oturmak istiyordum.Ve daha fazla düşünmek.Çıldırıyordum, düşüncelerim çok karışıktı ve onları ayıklayamak beni deli ediyordu.Düşünemiyordum, tıkanıyordum.Ağlamak istiyordum.Karanlık bir yerde oturmak istiyordum, sessiz ve yanlız..Bazen müzikten bile bıkıyordum.Çok saçma çünkü ben müzikle besleniyordum.Anlam hiç veremiyordum kendime.O kadar düşüncenin içinde bunlarıda düşünemiyordum.Çok..çok karmaşıktı.Ve düşüncelerim birer gözyaşı olarak gözlerimden yolculuklarına başlamışlardı.Uyumak istiyordum.Hala düğüm düğümdüm.Nasıl bu hale gelmiştim?.Nasıl bir dönemdi bu.Çok karmaşıktı ve acı veriyordu.Bütün algım bozulmuştu.Uyku istiyordu bedenim yorulmuştu çünkü.Uyku nasıl bir şeydi?Çoğu zaman bir ilaçtı.Ve garip birşey..Uyku çok garip basit ama garip.Aslında o kadarda basit değil.Uyuyorsun, ölü değilsin ama dış dünyayla bağlantın yok.Hiçbirşey duymuyorsun, düşünmüyorsun, dinleniyorsun ve rahatlıyorsun.Ama nefes alıyorsun.Ölü değilsin.Çok karmaşık, garip ama basit değil.Güzel ve dinlendirici.
İlkokul öğretmenim bi dersinde günlük tutmamızın ilerde hikaye yazarken yararlı olacağını söylemişti.Yani çoğu yazarlar günlük tutarmış.İnanmamıştım.Hayatım heyecanlı değildi ve bir hikayenin günlüğümden çıkacağını dşünmemiştim.O zamanlarda ufak Emma'ya göre günlüğümüzden hikaye çıkması için heyecanlı ve değişik olaylar olması gerekiyordu..Ama yanılmıştım...Burda, size, bunları anlatıyorum.Çoğunu günlüğümden çıkardım.Günlüğümü hikayeye dönüştürüyorum.Oysaki hiç inanmamıştım ufak aklımla ben..Günlüğümden bir hikaye çıkacağına.Ama oldu nasıl bilmiyorum..Sanırsam artık tıkanmıştım, ve kendimi tamamen yazmaya verdim.
"Hayatım o ergenlik dönemi geçiriyor."
"Başlatmasın ergenliğine..O benimle böyle konuşamaz! Dünkü bok gelmiş benimle nasılda konuşuyor! Kimmiş o!"
Odamdaydım yatağımın üstünde içeriden gelen bu sözleri dinliyordum.İçimden lanet ediyordum.Geldiğim şu duruma bakın.Küfürler savuruyordum ve sanırsam bu acımı biraz hafifletiyordu.Ağlamıyordum bu oldukça garipti, bedenim bu duruma bu sözlere alışmıştı tepki vermiyordu.Sadece canımın yandığını hissediyordum.Ve acımı hafifletecek küfürleri içimden savuruyordum.Asla dışımdan küfür edemezdim ben.Ve ayrıca bunlarıda haketmemiştim.Bu sözleri.. Hepsi tek tek canımı yakıyordu, her kelime bedenimden bir parça koparıyordu.Beynim çığlık çığlığa acı çekiyordu ve savunma mekanizmasını küfretmeye ayarlamıştı.Küfür etmek sadece canmın acısını birazda olsa dindiriyordu.İyi birşey olduğunu söyleyemem.Peki nedendi bu? bu sözler, bu davranışlar, bu Emmayı anlamama mekanizması?- Herşey sadece konuşurken başlamıştı.Sırf kendi fikirlerimi savunduğum içindi.Sırf haklı olduğum içinmi? Babama bu sözleri söyleten tartışmanın ne olduğunu tam hatırlamıyorum.Zaten o hep bana hakaret eder.Bir alışkanlık gibi..ama her seferinde zoruma gidiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEENAGER.
Teen FictionHerkes kaçıyordu yağmurdan. Herkes ıslanmamak için koşuyordu yağmurda, ben ıslanmayı tercih ettim. Herkes enerjisini toprağa veriyordu, ben suya vermeyi sectim. Herkes bir ağaçtan nefes alıyordu, bense bir ağaca nefes verdim. Hiç kimse ölmek istemiy...