TEENAGER.

3/"Roller.Jean Roller"

Uzun soluklarla iki merdiven tırmanıp, birinci kattaki edebiyat sınıfına girdik.Miller o sırada bana yeni çıkan kliplerden bahsediyordu.Teneffüs bitmeden önce geldiğimiz için sınıfta 3-4 kişiden başka kimse yoktu.Dar ve uzun sınıfa enlemesine -aralarında geçmek için boşluk bırakırsak- 4 sıra falan sığabiliyordu.sıraların tam karşısında yazı tahtamız ve tahtanın hemen sol çaprazında öğretmen masası vardı.Öğretmen masasını yanlamasına yani yüzü bize dönük koymuşlardı.Muhtemelen kopya çekmemizi istemeyen bir düzen yaratmaya çalışmışlardı.Kapının hemen girişinde ve duvarın bitişindeki sıraya Miller geçti.Yanındaki sıraya çantamı koydum.

"Umarım biyoloji ödevini bu klipleri izlemeden önce yapmışsındır." dedim sırıtarak."Biliyorsun son 2 ders Bay Hamston'a"diye ekledim."Dark Horse'da bundan hiç kimse bahsetmiyordu." dedi Miller."Ah işte Bay Hamston bu işe çok şaşıracak.Çünkü o bahsetmesi için hep not defterlerini kullanır." 

Zil çalınca önümüze döndük.Çantamdan edebiyat defterimi çıkarıp kalemliğimden çantanın içine düşen kalemi aldım.Kalemi sıradakı yerine koyarken sınıf yavaş yavaş dolmaya başlıyordu.Kısa bir süre sonra sınıftaki öğrenci sesleri yükselmeye başlamıştı.Kapı açıldı.Öğrenciler sıralarına hızla atlarken yeni öğretmenimiz, öğretmen masasına çantasını koymuştu bile arkasında sınıf kapısını açık bırakarak.Hafif kır saçlı bir baydı, oldukça yaşlı görünümlü ve gözlerini çevreleyen yuvarlak ve çerçevesiz gözlükleri vardı.Sınıfın ortasına doğru geldi.

"Merhaba çocuklar.Ben Richard Arrow.Yeni edebiyat öğretmeninize bir 'Merhaba' demelisiniz.Oldukça sevinecektir."dedi.Sesinde oldukça bir heyecan vardı.Sınıfı sessizliğe bürüyen sesi karşısında şaşırdım.Sınıfa göz gezdirdi, anlaşılan bıraktığı etkiden dolayı mutlu olmuştu.

"Merhaba, Bay Arrow." dedi arkada oturan Oelson."Ah, teşekkürler sessizliği bölen kız.Evet sizlerle tanışmaya başlayabiliriz.İki ders buna oldukça yetecektir.Evet, senden başlayalım.Bana kendini tanıt."dedi Miller'e bakıyordu.Anlaşılan sıradan gidecektik ve benim önümde 7 kişi vardı.Yani o zamana kadar bir konuşma hazırlayabilirdim.Miller tam konuşmaya başlayacaktı ki ilk önce bir parfüm kokusu iliklerime işledi, açık olan sınıfın kapısından biri girdi.Bu çocuğu gördüğümü hatırlamıyordum.

"Roller.Jean Roller." dedi ve Millerin sıra kuyruğundaki en arka sıraya oturdu."Ah, Merhaba Bende Richard.Richard Arrow."dedi yeni öğretmenimiz.Bu nasıl oluyordu, o çocuk kapıyı çalmadan giriyor ve öğretmene bakmadan yerine oturabiliyordu, yeni öğretmenimizde onun taklidini yapıyordu.Sanırsam bu öğretmen öğrencilerle samimiyet kurmak istiyordu.Sadece adını bildiğimiz Jean, sarı saçlıydı, saçlarının önlerini kaldırmıştı.İşte şu harika Justin Bieber modeli.Gözlerinin rengini görememiştim.Ama kesinlikle renkliydi, kafasını öne eğmese ve utanmasam dönüp gözlerinin renklerine bakabilirdim.Baştan uca siyahtı, siyah tişörtünün üstüne bir deri ceket.Göz ucumla baktım ona.Kafasını eğmiş elinde bir kalem vardı konuşan kimseye bakmıyordu.Hiçbirşeyi merak etmiyor gibiydi.O sırada sıranın çoktan Jean'ın önündeki Rtwen geldiğini farkettim.Jean kendini tanıttığına göre..Ah Rtwen'den sonra ben konuşacaktım.Rtwen konuşmasını bitirdikten sonra öğretmenimiz Bay Arrow bana baktı.Konuşma hazırlamadığım için saçmalayacağımı düşünüyordum.Boğazımı temizledim ve sırtımı dikleştirdim.

"Adım Emma Robyn Watson.Kısaca 'Em' diyebilirsiniz."