2. bölüm

1.3K 8 0
                                    

İlk olarak 1969-70 yıllarında Bugün gazetesinde tefrika edilen Huzur Sokağı, o dönemde büyük yankı uyandırmış, toplum üzerinde yazarının da beklemediği bir etki bırakmıştı.Romanında şehirli, eğitimli, aynı zamanda hayatını İslami kurallara göre şekillendiren alışılmışın dışında genç kadın ve erkek tipleri tasvir ediliyordu. 

Romanın kurgusu, duygusal ve sosyal yönü, gençlerin hem merakını cezbediyor hem de hayatı aşkla yaşamayı isteyen idealist yönlerini tatmin ediyor. Romanın kahramanı Feyzanın yalnız bir kadın olarak ayakta kalma ve dininin gereklerine uygun yaşama mücadelesi, kızını okullarda karşısına çıkan sorunlara rağmen inançlı yetiştirmeyi başarması örnek oluyor. Feyza ile Bilalin arasındaki duygusal bağ öyle yüceltiliyor ki, romanı modern Leyla ve Mecnun hikâyesi gibi okuyan çoğu kişi benzer muhatabını aramaya başlıyor.

Kitabı, gençlere örnek olması amacıyla yazan Şenler, aradan yıllar geçmesine rağmen yeni nesil tarafından hâlâ okunuyor olmasından mutluluk duyuyor. Bugün olsa daha ılımlı bir üslup kullanmayı tercih edeceğini belirten Şenler, Bugün kaleme alsam, üniversitedeki birtakım böyle açık kıyafetler, uyumsuz davranışlarda bulunan kızlarımızı öyle resmetmezdim. Biraz şematik buluyorum şimdi. Ama değiştirmeye de imkan yok artık. diyor. 1970li yıllardan bu yana her yıl standart satışlarını koruyan ve binlerce kişinin hayatının şekillenmesinde önemli basamaklardan biri olan romanın hâlâ satış listelerinin başında yer almasını kitabın gençliğin meselelerine, toplumun ahlak ve inanç meselelerine yer vermesiyle açıklıyor Şenler.

Huzur SokağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin