Sene 2004,
7 Temmuz 2004. Doğum günüm. Dedem kanserin son evresinde ama kimsenin ağzından laf çıkmıyor. Dedemden o doğum günüm için uğurböceği şeklindeki pastalardan istemiştim, o da alacağına söz vermişti. Ama hastalıktan dolayı gözleri görmüyordu, yürüyemiyordu. Uyanır uyanmaz koştum dedemi uyandırdım. Ağzımdan çıkan ilk kelime "pasta" ydı. Sonra dedem bana baktı. "Uğurböcekli pasta aldın dimi dede. Sen sözlerini hep tutarsın." dedim dörtgözle dedemi izliyorum. Gözünden akan ilk damla yaşta "Dede, gözüne bişey mi kaçtı?" diyemeden diğer gözünden ikinci damla aktı. Anladım ben de. Alamadığını anlayınca "Bişey olmaz dede. Bir daha ki doğum günümde alırsın." dedim. "Alamam" deyince üzüldüm. Çocuğum amına koyayım ne yapayım? Annem konuşmalarımızı duyunca ağladığını farketmeyelim diye mutfağa gitti. Başladı ağlamaya. Sonra gözyaşlarını silmiş yanımıza geldi. Tuttu kolumdan götürdü pastaneye. "Seç!" dedi ağlamaklı sesiyle.
Uğurböcekli yoktu seçtim bitane. Eve geldik. Dedem uyumuş. Tekrar uyandırdım. Elimde pasta tabağı. "Bak dede, pasta aldık." dedim, tebessüm etti ağlamaktan kızarmış suratıyla. Kendi ellerimle yedirdim. O gün benim en mutlu günümdü.
İki gün geçti. 9 Temmuz 2004.
Evde herkes ağlıyor. Anlamadım bişey. Fırladım annemin yanına "Noldu anne?" dedim. "Deden. Deden gitti." dedi. "Bidaha gelmeyecek mi?" Demeye kalmadan "Hayır." dedi. "Gelsin. Uğurböcekli pasta almasa gelir mi?" diye saçma bi soru sordum. O saatten sonra kimse cevap vermedi, ben de bişey sormadım zaten. Mezarlıkta dedemi gömerlerken kenarda kumla oynuyordum. Çocuk aklı işte. Annem " Gel. Dedeni son kez gör." dediğinde gitmedim. Hayatımdaki en büyük pişmanlığım buydu. Son doğum günümde dedeme pasta yedirmekle yetindim. Haberim olsaydı gideceğinden, öpüp koklamazmıydım sanki. Ne bok vardı da söylemediniz. Vakti dolana kadar hep yanında olurdum. Öperdim. Koklardım, ciğerlerim dolana kadar alabildiğince içime çekerdim kokusunu. Artık yok. Ben o günden sonra hiç mutlu olmadım. O günden sonra ne kimse doğum günümü hatırladı, ne de ben hatırlattım... O gün sadece dedemin üzerine atılmadı o büyükçe kürekteki topraklar. Ben de gömüldüm o gün. Ruhum çoktan çürüdü. Dedemin katili sigaraydı. Her gün 4 paket Maltepe yavaşça öldürdü dedemi. Ben de başladım sigaraya. 14 yaşımda. 10 sene sonra. Hala cüzdanımda durur ilk içtiğim Maltepe sigarasının paketi. Katil Maltepe. Ve ben hala özlüyorum o elleri tütün kokan, oto tamircisi Tahsin Yılmaz'ı.İşte an geldi. İşte o an vazgeçer akrep, durur yelkovan.
Konuşamadım, tutunacak güvenli bir dal bulamadım.Vesselam.
![](https://img.wattpad.com/cover/108227473-288-k931ed0.jpg)