Su için çok yoğun bir gün olacağı daha şimdiden belliydi . Hastane tıklım tıklım doluydu . Su önlüğünü giyip acil servisine doğru yöneldiği sırada karşısına Sarp çıktı . Su Sarp ' ın yüzüne bakmamak için kafasını kaldırmadan koridor boyunca yürüdü . Sarp uzun zamandır Suya karşı olan ilgisini belli etmekten çekinmiyordu . Onun bu davranışları Suyu kendinden daha da fazla uzaklaştırıyordu . Çünkü Su Sarp ' ı sadece bir meslektaş olarak görüyordu . Sarp uzaklaştıktan sonra Su başını kaldırdı ve acil servisine girdi . Acil servisi her zaman ki gibi çok kalabalıktı . Hemen müdahale edilip kurtarılması gereken birçok hasta ile doluydu . Su yerine geçti ve hastaları kontrol etmeye başladı . Aklı fazlasıyla yoğundu o gün zaten . Dedesi hastaydı ve canı yanıyordu . Su dedesi için endişeleniyordu . Yanındaki sekreter durmadan hastaların ismini okuyordu . Suyun günü böyle bitmişti . Üstünü değiştirip hastane garajına yöneldiği sırada uzun kaşe montunun cebine koyduğu telefonunun titremeye başladığını hissetti . Cebine elini daldırdı ve büyük bir korkuyla kimin aradığına baktı . Maalesef doğru tahmin etmişti . Babası arıyordu . Açtığında babasının dedesine kötü bir şey olduğunu söylemesinden çok korkuyordu . Açıp açmamak arasında kararsız kaldı ve dayanamayıp telefonu açtı . Doğru tahmin etmişti , babası dedesinin hayata gözlerini yumduğunu haber vermişti Suya . Su dedesinin bu durumunu duyar duymaz arabasına doğru koşmaya başladı . Koşmak zorundaydı . Hiç kimsenin onu ağlarken görmesini istemezdi . İnsanlar onu en güçlü haliyle hatırlamalıydı , ağlarken değil . Arabasına yaklaşırken aklına yine dedesi gelmişti . Bu arabayı dedesi almıştı Suya . Dedesi onun gözündeki en fedakar adamdı . Bunları düşündüğü her saniye gözünden bir gözyaşı akıyordu . Bu gözyaşı damlalarını elinin tersiyle sildi ve arabasına binip olabildiğince hızla evinin garajına girdi arabayı park etti fakat hemen arabasından inmedi . Biraz ağlaması lazımdı çünkü . O ağlarken bir araba daha garaja girdi . Sunun yanındaki dairenin park yeri boştu . Su bu arabanın yanındaki park yerine gireceğini hiç sanmıyordu çünkü karşı komşusu eve çok nadir gelirdi , diğer komşulardan binbaşı olduğunu duymuştu . Giren araba Sunun yanındaki park yerine girince Su hemen gözyaşını sildi . Arabadan çıkan adamın yüzünü görmeye çalışıyordu . Göremeyince arabadan hemen indi ve asansöre doğru koşmaya başladı . Asansör daha yukarı çıkmamıstı . Düğmeye bastığında karşısına komşu binbaşı çıkmıstı . Başını hafifçe öne eğip selam verdikten sonra asansörün bir köşesine geçti . Binbaşı Suya kaçıncı kata çıkacağını sorduğun zaman aynı kat diye cevap vermişti . Binbaşının şaşırdığı yüzünden belliydi . O da komşusunun doktor bir bayan olduğunu duymuştu fakat o bayanı hiç görmemişti . Binbaşı " Siz doktor bayan mısınız ? " dedi . Su binbaşının sorusunu duyduğunda ilk olarak tebessüm etti ve " Evet , ben komşunuz doktor bayan " dedi ve elini uzattı . Binbaşı Sunun elini sıktığı sırada asansörün kapısı açıldı , ikiside indi ve birbirlerine iyi akşamlar diledikten sonra evlerine girdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu Bayan ve Binbaşı
RomanceBirbiri tanımayan iki komşunun sonradan başlayan bir aşk hikayesini anlatıyor bu roman . Kadın karakter doktor , erkek karakter binbaşıdır . İşlerinin yoğunluğundan dolayı birbiri çok az gören bu iki komşu birbirlerini tanımıyorlardır . Bir gün cafe...