♕♕ Boş Yere Süslenme ♕♕

ARKADAŞ BULMANIN KEYFİ

Ders başladı. Tabii ki dersi dinlemiyorum. İlk günden tanıyıp, bilip, görmem lazım. Sınıftaki erkekleri teker teker inceledim. İri yapılılardı. Ki iri yapılılar dahada hoşuma gider. Bazılarının sarışın, gölgelendirilmiş saçları vardı. Bazılarının ise esmer, önü kaykay rampası gibi kalkık saçları vardı. Tahtaya dönecekken zil çaldı. Direk kalkıp Tessa'nın yanına gittim. Arkadaşlarıyla konuşuyordu, beni takmadı. Bana dönüp ''Hadi gidelim.'' dedi. Ya da ben takmadığını sandım. Daha sonra sınıftan bir çocuğun yanına gittik. Harika. Daha sınıfımdaki çocukların adını bile bilmiyorum. Tessa çocuğa seslendi ''Hey Rob!''. Evet adını öğrenebildim. Biraz sohbet ettik. Yanıma yaklaşmaya çalışmıştı. Bu yüzden Tessa'nın yanına doğru ilerledim. Robert peltekti sanki.

''Partiye geliyormusunuz? '' dedi Robert.

''Tabikide geliyoruz''

Tessa bu cebabı verdikten sonra koluna bir dirsek attım ve kenara çekip;

''Buda neydi böyle, ne partisi?''

''Josh evinde bir parti veriyormuş biraz takıldıktan sonra gideriz. ''

''Şu Josh'la tanıştır ozaman. ''

''Hadi gidelim.''

Okulun uzun koridorlarında dolamaçlı bir yol aldık. Uzun koridorlarda sıra sıra mavi dolaplar vardı. Yakında bunlar biri benim olacak.

''Hey Josh naber? '' Josh'ın yanına gelmiştik.

''İyidir senden?'' Bu şekilde biraz daha konuştuktan sonra Tessa, Josh ile beni tanıştırdı. Zaman geçerken yanımıza başka 2 kız geldi.

''Hey Em! Seni biriyle tanıştıracağım.''

''Kimmiş o? ''

''Okula yeni gelmiş. Hey Abby! Hadi Emily'le tanış. '' Şaşırmıştım olaylar birden bire gerçekleşmişti.

''Selam Em! '' Tatlı bir kıza benziyordu.

''Selam Ab!'' dedi. Tessa araya girerek;

''Hadi Ab gidip hazırlanmamız lazım.'' dedi ve kolumdan tutup sürükledi. Yolda yürürken taksi tuttuk. Servisle gidememiştik çünkü erken çıktık. Tessa'nın evine geldiğimizde kapıyı boxer'lı bir adam açtı. Odaya giderken adamın bakışlarından korkmuştum. Tessa beni odaya bırakıp lavobaya gittiğinde adam yanıma gelip beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı, bağırmaya çalıştım fakat eliyle ağzımı kapattı ve boynuma yapıştı. 20 yaşlarında bir çocuk gelip adama yumruğu bastığında şoka uğramıştık. Çocuk, adamı kolundan tutup dış kapıdan tekmeledi. O sırada Tessa lavobadan çıkıp ağlamaya başladı ve aniden yere yığıldı. Çocuk ve ben yanına gidip Tessa'yı sarstık fakat kalkmamıştı. Bayıldığını düşünüyorduk fakat çocukla şimdiye kadar hiç konuşmamıştık. Tatlı bir çocuktu. Kaslı ve iriydi. Nediyorum ben.

''Tessa'yı hastaneye götürmemiz lazım.'' dedim.

Bakışları boştu sanki dalmış gibi bana bakıyordu. Bende ona bakıyordum. Pürüzsüz ve olgun suratına. Aniden Tessa'yı kucaklayıp kapıdan çıkıp gitti. Şaşırmıştım, peşinden gittim. Tessa'yı arabaya koydu ve bana ''Atla'' dedi. Gidip arabaya bindim. Konuşmuyordu. Ona bakınca içimde bir his oluşuyordu. Ben zor aşık olurdum. Bu olamazdı.

''Adın ne?'' dedim.

''Leo, Leonardo.''