(Sehun)
Savaşmak karakterime ters mi düşüyordu yoksa pes etmek sadece işime mi geliyordu? Hayal kırıklığı uğrattığım bunca insana karşı, hala haklı olabiliyordum kendim için. Asla sessiz kalmamayı seçmeye çalışıyordum çünkü 'hey, ben yaşıyorum' mesajını vermek benim için çok önemli bir şeydi. Ve hayatım boyunca hiç bir zaman sesimi kesmemeye dikkat ettim. İyi veya kötü, her şeye bir cevabım vardı ancak son zamanlada konuştuğum kelimeler, beni arada bırakıyordu ve ben zaten o arada yaşayan bir insandım. Ağzımdan çıkan kelimeler ile aklıma ve kalbime ihanet ediyordum, bunu biliyordum çünkü belki de ben Maldolf'dum. Yani bir kaçak ve korkak birisiydim ama geri dönebilmeyi bilen birisiydim de aynı zamanda. Bu da belki kırılma noktamdı. Macbeth ben olsaydım eğer, hırsıma yenik mi düşerdim? Neyin hırsına peki? Bir koşuşturmanıon ortasında kalan beş yaşında ki bir çocuk gibiydim.
Luhan'ı Dirty barın kapısında beklerken, soğuktan kalçalarıma ağrı girmişti ancak bu pek umurumda değildi çünkü birazdan Luhan ile karşılaşacaktım ve onun beni bırakıp gidecek olması beni darmadağın ediyordu. Hayatımda çoğu zaman Luhan vardı ve belki de ileride de olabilirdi. Bu fırsatı tonlarca kez elimle geri itmemin sebebi neydi?
Hannah'a aşıktım.
Bu muydu Luhan'ı defalarca kere dövmem, bu muydu Luhan'a kaba davranmam, bu muydu Luhan'a o kıyafetleri giydirip, rezil etmem, bu muydu Luhan'dan tiksinmem?
Ya da ben bu muydum?
Luhan bana ne yapmıştı da, onu ölümü isteyecek kadar soğutmuştum evrenden?
Evet, onu sevmiyordum. Ve sevmiyorum da sanırım. Denemek istememin sebebi tamamen yalnızlığımda boğulmamaktı sanırım. Ya da ne bileyim, bir şansı hak ettiğini mi düşünmüştüm?
Bilmiyorum, belki de hiç bir cevap değildi çünkü bunların cevaplarım olduğuna inanmak istemiyordum, rahatsız oluyordum.
"Geldim."
Ve ben düşüncelerimin arasında çırpınırken, yanımda Luhan belirmişti.
O, çok güzeldi. Ona son zamanlarda doya doya bakamıyordum çünkü lanet olsun, hayat buna neden izin vermiyordu k?
"Selam."
Ellerim ceplerimde, kollarım hafif kırık ve üçgen olmuştu. Üzerimde ki siyah ceketin altında uzun kollu siyah bir badi vardı ve altımda kot pantolon bulunuyordu. Dip boyası gelen sarı ve gri karışımı saçlarım, özensiz bir şekilde rüzgar ile savaşıyordu.
O ise, karşımdaydı. Üzerine giydiği yeşil tişörtü ve altına giydiği eşofmanı onu şu anda bile iyi gösteriyordu. Bir gece klubüne bu şekilde alınır mıydı ancak orası tartışılırdı.
"Selam Sehun."
Bütün vücudum ona dönüktü ve donuk bakışlarım o mavi saçlarından gidemiyordu. Bal rengi iken onu daha çok seviyordum ancak onun bunu bilmesine gerek yoktu.
Luhan beni hak etmiyordu, ben de onu. Birbirimizden uzaklaşmak iyi olacaktı.
Olacaktı, değil mi?
"İçeri girelim, çok soğuk. Çok beklemedin değil mi?"
Luhan ellerini beline dolamış bir şekilde konuşurken yerimden hareket edemiyordum. Ona hastaydım. Onu, o şekilde sevmesem bile Luhan bana her zaman etkileyici birisi olarak gelmişti.
"Hayır, beklemedim. Bir saniye."
Ortam o kadar gergindi ki, ne konuşacağımı bilmiyordum. Üzerimde ki ceketi sıyırdım ve Luhan'a uzattım. Bana bakarken, gözleri oldukça yoğun bir şekilde parlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love me //HunHan Texting
FanfictionHayran Kurgu #22 hannah kişisi size mesaj göndermek istiyor. » Mesaj isteği kabul edildi « oh sehun x xiao luhan