FIRST LOVE ~KTH

0.3

Hala kendine gelmeyen Yoora'yı konuşturmaya çalışıyordum.
Sanki dili damağına yapışmışta , konuşamıyordu.
"Yoora. Lütfen ama , neden birşey söylemiyorsun?"
Hala cevap vermemişti.
Gerilen ortamla bende sinirlenip , geriliyordum doğal olarak.

"Minji."
"Sonunda."
"M-minji , kanka arayan kişi sanırım şaka yapıyor. Ayrıca seninde meşgul olmadığını bildiğini söyledi."
Yoora'ya 'ne saçmalıyorsun?' bakışı atıyordum resmen.
Kim olabilir ki?
Yoora böyle korkarken benim sakin kalmam sanki onu deli ediyor gibiydi.

Telefonlarımı açmama sebeplerim çoktu , bu olayda bunlardan birtanesi.
"Yoora tamam. Sonra konuşuruz uyu biraz sen."

Üzerini örtüp dışarı çıktım. Yönüm bahçeye doğruydu.

Salıncağa oturup , gökyüzünü izleyerek sallanmaya başladım.

Düşünmek, hayatımıza ne katıyor?
Stres, korku , sinir...
Yaşadığım hayatı göz önüne getirince 'neden bunu yapıyorum?' diyorum kendime.

Yoora gerçekten haklıydı.
Ama istediğim işi yalabilmem için çok çalışmam gerekir değil mi?
Bir şarkı mırıldanmaya başladım. Beni dünyadan koparan şeylerden biri de şarkı söylemek...

Yanıma oturan kişiyle irkilsemde belli etmedim.

"Sesin , güzelmiş."
Cevap vermedim. Her zaman cevap vermeyen bir tiptim.

"Ismini bilmiyorum benimle muhattap olma."
Tam gidecekken kolumdan tuttu.
"Taehyung. Kim Taehyung."
Vücudum aynı şekilde hareketsiz kalırken , başım ona dönmüştü.
Ismi hoşuma gitmişti.
"Sen benimkini biliyorsun zaten."
Başıyla onayladı beni.

Yanına geri oturttu.
"Tamam bu kadar yeter , ders çalışacağım."
"Hayır."
"Ya ne demek hayır? Sanane be."
"Çünkü işimiz var. Üzerine birşeyler al gidelim."

Zorlada olsa kabul ettim.
Üzerime birşeyler alıp Yoora'ya not bıraktım.

Beni arabasına bindirdi ve sürmeye başladı.
"Yol uzun mu? "
"Hayır."
Neden böyle gıcık yani? Direk gideceğimiz yeri söylesene be.

Arabayı durdurduğu zaman tam inecekken tuttu.
"Tanrı aşkına sen salak mısın? Ilk defa mı arabaya biniyorsun? Kırmızı ışıkta duruyoruz."

"Ben... Ilk defa binmiyorum Busandan geldiğimden beri binmiyorum."

Salak durumuna düşmüştüm. Banene ya.

Arabayı birdaha durdurduğu zaman ona baktım.
'Burası mı?' bakışı atıp onay bekledim.
Kafası onay verince arabadan indim.

Ormanlık bir alana gelmiştik neden bilmesemde.
"Neden buradayız? "
"Çünkü ben istedim."
Diyen abimle arkama döndüm.
"Ama ders çalışacaktım ben."
"Minji. Yeter , bugünü bana ve arkadaşlarıma ayır lütfen."
"Tamam abi."

Abimin diğer arkadaşı da gelmişti.
Jimin , çok hoş bir çocuktu ve ilgimi çekmişti.
Oturduğumuz taşların üzerinde manzaraya göz atıyorduk.

"Ben acıktım."
"Bende."
Jimin kalkıp biryere gitti. "Abi. Sınavlarım bitsin Busan'a gidelim , annemleri özledim."
"Tamam gideriz."
"Olley."

Jimin elinde sepetle geldi. İçinde yiyecek birşeyler vardı.
Hepimiz sessiz bir şekilde yiyecekleri yiyorduk.

Jimin sürekli dikkatimi çekiyordu.
Gözlerimi onun üzerinden ayırıp abime diktim.
"Abi , sana birşey sormam gerekiyor."
Abim kaşları çatık bir şekilde bana bakmaya başladı.

"Seni bugün birisi aradımı?"
"Nasıl yani?"
"Tamam. Neyse boşver önemli birşey değil zaten."

Abim inanmasada inanmış gibi yaptı.
Eminim evde bu konuyu soracaktı.
****
Yoora hala uyuyordu. Gerçi bizde fazla kalmamıştık orada.
Sıkılıp odadan ayrıldım.