Sevmek nedir? Bedeni mi sevmek , kalbimi mi yoksa bir gülüşe vurulmak mı? Evet,ben vuruldum bundan yaklaşık bir buçuk sene önce ygs hazırlığı için etüt merkezine gittiğimde. Hani senenin başında düşünürsün dersin ki bu sene sınavım var annem babam beni ders için kaydetti onca emek var şu var bu var derken hiçkimseyle konuşmicam bu sene sevmesem de olur diye kalbimle anlaşmaya girenlerdendim(-i dim).
Sonra ne mi oldu? Onu gördüm ilk dersimiz fizikti sağda en arka sırada tek başına oturuyordu.Üzerinde kot gömlek altında siyah pantalon ve siyah Nike ayakkabıları ha bi de elinden eksik etmediği iPhone. Başta ilgi çeken bir hali yoktu,sessiz ve somurtkan bir tipti.İlk hafta tek tük konuşuluyordu alışma evresindeydik.Ben o zamanlar yapılı evet kabul şişman bir kızdım ilgi çekmeyi bi kenara bırakalım mahkeme duvarına sahip bir yüz tipimle ilgi çekici olduğumu düşündüren egomla baş başa takılıyordum.Ya aslında okuyanların hayatında en az bir tane arkadaş olmak zorunda kaldığı gözlüklü şişman sivilceli ve çalışmayı seven kabul ineklemeye bayılan bir arkadaşı olmuştur hah işte o eşittir bendim.(-i dim)
Neyse gel zaman git zaman fizik matematiği kovalarken türkçe coğrafyayı bi kenarda kıstırırken biz bununla arkadaş olduk böyle muhabbetimiz sarıyor filan etüt çıkışları eve beraber dönelim iki kelime fazla konuşalım yolda diye eve giderken yolumu uzatıyorum tabi o bunu bilmiyor.
İşte numarası yok arkadaş olsakta almamıştım facebooktan yazıyorum arada bu bana soğuk cevaplar vermeye devam ediyor. Sonra bir gün eve giderken çikolata alayım diye markete uğricam söyledim işte bi ugricam filan sen de gelse ne diye bu da bekliyormuş gibi tamam dedi. Neyse biz gittik reyon aralarında ben şakalaşmaya çalışıyorum sanırım o da ayıp olmasın diye karşılık veriyor iki gülüyor. Neyse ben bunu gözümde bi üst kademeye geçtik gibi kurguladım.Eve gittim bi hayaller bi sevinmeler.Ertesi gün meslek liseli olduğum için hastane stajından çıkıp derse gidicem son dakikada ameliyat geldi hastaya ilacı hızlıca verip kaçar adımlarla derse gittim normalde yorgunluktan felç olan vücuduma eve gitmek fikriyle servisi beklerken son demlerimi yaşatırdım. Sırf onu görebilmek için konuşmada da olurdu.Ama dünkü durum neydi öyle içimde kelebek yerine filler tepişirken derse gittim o günde felaket yağmur yağıyor Allah'tan şemsiyem var bahanesiyle onunla biraz daha yürürüm hayalini kurarken ders esnasında zaman geçmek bilmedi. Neyse dersin son dakikası şemsiye taşımayı sevmediğini ama şimdi ıslanacağını söyleyince dedim ki kızım bi taşla binbeşyüz kuş vurdum hadi yine iyisini diye coşarken ders bitti ben de hemen atıldım ben de şemsiye var bir noktaya kadar eşlik ederim diye.
Hiç unutamam o anı hiç konuşmadan ilerliyorduk arada gülüyordum içimde geçen sevinç çığlıklarına bu şekilde cevap veriyorum belki de.Sonra bir an döndü ve Zeynep benden hoşlandığının farkındayım ama olmaz ben başkasını seviyorum.Bi kalpte iki kişi barınmaz dedi. O an nasıl desem deprem olsa kafama yıldırım düşse üzerime tırla gelseler o kadar kötü olur muydum bilmiyorum.Hayatımda cevap veremediğim dilimin tutulduğu içimin alev aldığı ama dışımın bi o kadar üşüdüğü ilk andı. Birşey istemedim sadece öyle birşey yok demeyle yetindim konuşursam ağlardım kendimi ele verirdim korkusuyla ayrıldık o noktada. Yolda giderken neden diye sordum kendime neden? Sonra mağaza camından yansıyan silüetimi gördüm.Kızım cevap sence de bariz değil mi şu haline bak ağzına hortum bağlasalar fil taklidi yapmana gerek bile kalmayacak. Şemsiyemi kapattım bi yandan gözyaşlarım bi yandan yağan yağmur hissiz bir şekilde yürüdüm millet yağmurdan kaçmaya çalışırken ben sadece yürüdüm daha fazla yağmur için belki kendinde değildim hatırlamıyorum.Sonra eve varmışım ayaklarım ezbere taşımış beni.Girişte asansör aynasından vucüduma baktım ayna bana resmen küfrediyordu çekil şimdi kararıcam diye.Zile basmadan kendime bir söz verdim.Artık değişim vakti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senli Sonsuzluğum
ChickLitTanımadığımız insanların hayatlarına dair şeyler okumak çoğu zaman sıkıcı gelir ama benimki çok farklı okudukça içinde iğrençlik,kızgınlık gibi duyguları ayrı ayrı hissetmiyoruz çünkü bunların hepsi hikâyenin başından beri bir bütün.Buna cesareti o...