6.bölüm

25 5 2
                                    


Bu sabah annem aramış ve onun yanında gelmemi istemişti. Ben ise şu anda kapısının önünde zili çalmak için bekliyordum.

Zili çalmamın üzerine bir kaç saniye geçtikten sonra  hizmetçi kapıyı açtı.

İçeri girdiğimde annem, babam ve kuzenim vardı.

Aralarında söylesekmi söylemesekmi diye bir konuşmaya geçiyordu. Neyi söyleyip söylemeyecekleri hakkında bir fikrim  yoktu fakat eğer annem ile babam aynı ortama girdi ise  ciddi bir sorun olması gerekti.

Annem sessiz ortamı bozmak istediğinden
"hoşgeldin'' demişti.

"hoşbuldum ama sizi yan yana getirecek kadar önemli olan olay nedir? "

" Derin bunu söylemek cidden zor cümleleri bir araya getirmekte zorlanıyorum doğru cümleleri bulmaya çalışıyorum " babamın bu sözü beni daha fazla korkutmuştu çünkü o hiç bir şey in zorlanmayan kişiydi.

" Artık ne olduğunu söylermisniz daha fazla korkutup endişelendirmeyin beni " düşüncelerimi sesimi yükselterek söylemiştim bundan dolayı olsa ki kuzenim biraz irkilmişti.

Annem konuşmaya başladığında kuzenime bakmayı kesip anneme döndüm.

"Derin bu söyleyeceklerimi seni etkileyebilir bunu sana bu kadar geç söylemeye karar verdik çünkü daha kolay atlatabilirsin artık büyüdün kabullenebilir ve bununla yaşayabileceğini düşündük  özürdilerim Derin sen bizim kızımız değilsin yani babanın kızı değilsin kuzenin sude bizim öz kızımız. " bir gerçek daha yüzüme tokat gibi vurulmuştu tamam annem ya da babam çok iyi anlaşamıyorlardı, boşanmışlardı ama gene de anne ve baba diye bahsedeceğim hitap edeceğim kişiler vardı. Boğazımda ki yumruyu yutup konuşmaya başladım

" anlat her şeyi tek tek anlatmanı istiyorum. "

" bir gün akşam baban ile yani Mehmet ile kavga etmiştik beni kıskandığı için problem yaratmıştı bende kapıyı çarpıp evden çıktım o zamanlar İzmir'i çok iyi bilmiyorum İstanbul'da yaşıyordum biliyorsun. sokaklarda makyajı akmış bağıra çağıra yürüyordum , ardından arkamdan birden biri tuttu Mehmet sandım ilk başta ama arkamı döndüğümden o olmadığını sapığın biri olduğunu anladım anla işte Derin TECAVÜZE UĞRADIM SEN TECAVÜZDEN DOĞMA BİR ÇOCUKSUN SENİN YÜZÜNDEN HER ŞEYİM HAYATIM MAHFOLDU SENİ DOĞURMAK İSTEMEDİM HEPSİ  ANANEMİN GÜNAH KIZIM DİYE ISRAR ETTİĞİ İÇİN OLDU " annem bunları ilk başlarda gözleri dolmuştu ama sonunu anlatırken bana nefret ile bakıp bağıra bağıra gerçekleri yüzüme vurmuştu 'ben bir tecavüzcünün çocuğuydum ne olduğu belli olmayan bir adamın.

Babam aldı sözü sonra daha doğrusu Mehmet Sayer

" başta seni kabul etmemiştim annenin seni düşürmesi için elimden geleni yapmıştım ama olmadı. Dedemin beni seni kabul edip nufusuma almassam mirastan  men edeceğini söylemişti. Bende o yüzden kabul etmiştim. Ama seni kucağıma aldığım ilk an sanki baban benmişim gibi hissetmiştim senden bir sene sonra sude doğdu abalmın çocuğu olmadığından  sude'yi çok istemişti birde annenin yaşadığı olaydan sonra bir tane daha çocuğa bakacak durumu yoktu travmasını atlatması çok üzün sürdüğü için ablamın bu teklifini kabul edip Sude'yi  ona verdik onu her ihtiyacını karşıladık her hafta her gün yanındaydık. "

Hafif tebessüm edip konuşmaya başladım.

"Annem bu yüzden beni hiç sevip sahiplenmemişti,mehmet Sayer bu yüzden benle hiç ilgilenmemişti ona hep bir şeyler söylediğimde başından savmış genemi para istiyorsun diyerek bir deste parayı önüme atmıştı,bu yüzden geceleri hatta bazen tüm gün boyunca kocaman evde tek başıma kalmıştım. bu yüzden önümde kavga etmeyi umursamıyordunuz ayrılığınız bu kadar kolay oldu ,Biliyormusunuz?ben çok korkuyordum geceleri hele o kış günleri şimşekler çaktığında oturup bir köşede ağlıyordum çaresizce siz gelene kadar kapının önünde otrup bekliyordum ayak sesleriniz gelince hemen odama koşarak geçiyordum.Bilerek açıyordum üstümü geceleri belki şımartmamak için sevgilerini göstermiyorlar geceleri yanıma geliyorlar umuduyda bekliyordum gelip üstümü örtüp beni öpüp gideceksiniz diye ama gelmiyordunuz hatta bazen uykuya daldığımda kzıyordum kendime gelmişlerdir uykun yüzünden kaçırdın o anı diye.Kendinize göre sizinde haklı sebepleriniz vardır ama ben istemedim ki bir tecavüzden dolayıı doğan çocuk olmayı babamın kim olduğunu bilmemeyi ,sizin yuvanızı yıkmayı her gün kavga sebebiniz olmayı bunların hepsi için özürdilerim biliyorum özrüm bir işe yaramayacak bu kabahatin özrü yok çünkü ama şunu bilmenizi çok isterim ikinizi de her şeye rağmen sevdim halada seviyorum." göz yaşlarımı durduramıyordum sözlerime ilk başladığımda engel olmuştum ama devamında dayanamamıştım akıvermişti gözyaşlarım.Sözüme bir daha başlamak için yutkundum ve konuşmaya tekrar başladım.

"Özellikle senden özürdilerim Sude gerçek anne ve babanın yanında yaşayamadığın için belki ben olmasaydım hem aile dağılmayacaktı hem de çok mutlu bir aile olacaktınız sana kaybettiklerni geri vereme"sözüm yarım kalmıştı çünkü Sude beklemediğim bir anda üzerime masanın üzerinde duran vazoyu fırlatmıştı vazonun parçaları etrafa saçılırken konuşmaya başladı.

"Bana kaybettiklerimin hiç birini veremezsin ama bunun yanında başka bir şey de kazandıramazsın şimdi hayatımızdan çıkıp gideceksin ve birdaha da geri dönmeyeceksin seni görmek istemiyorum"bu lafından sonra yanağımda hissettiğim acıyla gözlerimi kapattım,gözlerimi geri açtığımda ise Sude'nin elini yanağımda gördüm.

"sana söz veriyorum Sude bir daha beni hiç bir şekilde görmeyeceksin"diye Sude'sin kulağına fısıldayıp evi koşarak terk etmiştim.

                                                                              ***

Şu an nereye gittiğim hakkında bir fikrim yoktu delirmiş gibi ağlıyordum.Ayaklarım beni nereye götürürse oraya gidiyordum.Artık ayaklarımı hissetmediğimden ,boğazımın yumrusundan,gözyaşlarımın tükenmiş olmasından 'YETER ARTIK'diye bağırmıştım ardından yere çökmüş bağıra bağıra ağlamaya başlamıştım .Çok fazlaydı bu yaşadıklarım tükenmiştim ,tükenmektende yorulmuştum.

Sağ omzumda bir el hissettiğimde otarafıma doğru döndüm  hafif  esmer yeşil gözlü bir kızdı.Omzumda olan elini elime doğru getirip beni yerden kaldırmıştı.

"Ne oldu sana ölüden farkın yok ayrıca bu sokakta biraz daha gezinirsen senin açından pek iyi olmaz bu saatte hep serseriler gelir buraya"onun bu sözünü

"Bana bir taksi çağırırmısın?"diye cevaplamıştım konuşmaya mecalim yoktu biraz da eve gidip yorganın altına geçerek ağlamak istiyordum. Bu sözümden sonra telfonunu çıkarıp taksiyi aramıştı bir beş on dakika sonra ise taksi gelmişti.

taksiciye evin adresini verdikten sonra cama başımı yaslayıp yolu izlemeye başladım.Gözüm aynaya kaydığında taksi şöförünün bana acıyarak bakan bakışlarını gördüm.Haklıydı acınacak haldeydim.

Eve geldiğimde banyoya geçtim rahatlamak için bir duş alıp pijamalarımı giydim.yatağıma geçtiğimde yorganı başımın üstüne çekerek ağlamaya başladım.

 Ne kadar olay olsada kimse beni duymayacaktı çünkü ben sesli kahkahaların sessiz haykırışlarıydım.

Rüzgara FısıldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin