Overdose. [CHANSOO] [TAMAMLANDI]

Lider

"Oppa!"

Baekhyun her zamanki gibi modundaydı. Etrafta koşturup herkese şımarıyordu.

"Bu enerjini konsere saklamalısın."

Xiumin gergin duruyordu. Onunla konuşmam gerektiğini düşünüp yanına ilerledim. Ona doğru geldiğimi görünce ayağa kalktı ve balkona çıktı. Peşinden gittim.

"Bi' sorun mu var, Kyungsoo?"

Her zamanki gibi, kusursuz abi.

"Yoo hayır, ben iyiyim."
Gülümsedim.
"Peki ya sen?"

Duraksadığını fark ettim. Kafasını çevirdi ve demirliklere kollarını koyup etrafı izlemeye başladı.

"Ne düşünüyorsun?"

Sessizlik.

Yine dalmış olmalıydı. Pek konuşkan değildir ama bu sefer daha ayrı bir sorunu olduğuna adım gibi eminim.
Yanına geçip sırtını sıvazladım.

"İçinde tutmamalısın."

Gülümsedi ve bana döndü.

"Yardımına ihtiyacım var, Kyungsoo."

Boğazını temizledi ve burnunu çekti. Ağlamak üzereydi.

"Sorun Suho. Biliyorsun, lider olmanın ağır yükü onu fazla yoruyor. Son zamanlarda Lay'in durumuna kafayı fazla takmış durumda. Performansını elbette etkilemiyor. Ancak performanslarda kusursuz durabilmek için çabalarken geri kalan zamanda acı çekiyor."

"Ben de farkındayım. Ne yapabileceğimi bilmiyorum. Aklında bir plan var mı?"

"Evet. Ancak burada en büyük rol ikimize düşüyor. Grubun en olgunları sen, ben, Chen ve Kai. Chen bu işe fazla duygusal yaklaşabileceğinden ona bahsetmedim. Kai'yi ise en yakından tanıyan sensin. Ona da söylersek iyi olabileceğini sa-"

"YAAAA!!! Ne konuşuyorsanız beni de araya alın lütfen ㅜ-ㅜ."

Al işte.

"Baekhyun, şu an biraz ciddi bir konuyu konuşuyoruz. Bize biraz izin ver. Sonrasında söz seninle bir el oyun oynayacağım. Olur mu?"

Gerçekten, tam bir abi.

Baek yüzünü astı ve hıhı diyip içeri geçti.

İstemsizce sırıttım.

"Tam bir çocuk."

Xiumin gülümsedi.

"Her neyse. Lütfen Kai ile bu konuyu konuş. Eğer yardımcı olabilecek gibi görünür ise bu akşam yine balkona çıkar konuşuruz."

Kafamla onaylayıp içeri geçtim. Kai. Nerede ki acaba?

Aşağı kata indiğimde Chanyeol'u gördüm. Televizyonun karşısında uyuya kalmıştı. Sepetten bir battaniye alıp üzerine örttüm. Yetenekli çocuk Chanyeol. Duygusal, zeki ve başarılı çocuk Chanyeol. Uyurken tıpkı melek gibi duruyordu. Koltuğun kenarına oturup onu izlemeye başladım. Yüz şeklini seviyordum. Yakışıklı çocuktu, bir o kadar da şapşaldı. Ona onun hakkında sevdiklerimi söylesem şımaracaktı. Evde ikinci bir Baekhyun istemediğime de çoook çok emindim.
Yüzümde salak bir gülümseme oluştu. Bu çocuk beni uyurken bile etkileyebiliyordu.

Sehun içeri girdiğinde irkildim.
Boş bakışlarıyla bana bakıyordu. Esnedi.

"Ben yeni uyanmış olabilirim."
Güldüm. Saat öğleden sonra 1 olmuştu. Ayağa kalkıp kolundan çektim.

"Tebrik ediyorum o zaman. Hadi git kahvaltını yap. Chanyeol'u uyandıracaksın."

Sehun sorgulamadan mutfağa çıktı.
Televizyonu kapatıp Kai'yi aramaya devam ettim. Spor alanında dans çalışıyordu.