Önceki bölümde insanın yaptığı daha doğrusu yapmaya meyilli olduğu "hatayı" anlattım. Peki şimdi sıra neyde? SUÇ ta. Söylerken bile insanın içimdeki bir duygu ağır basar. O duygunun adı "suçluluk". Yaşarken düşünmediğimiz, anlatırken pişman olduğumuz o duygu işte suçluluk. Küçükken ekmek almaya giderken ekmek dışında birçok şey satın almışızdır; sakız,çikolata,ip,top ve dahası...
Böyle basit şeyler bile bir suçtur. Kasten yapmamış olsak da. Aslında bakkaldan çaldığımız şeyler KÜÇÜK şeyler gibi görünüyor. Şimdi tutup da küçük şeylerin esnafı batıracağını tabikii anlatmayacağım. Burada önemli olan çaldığınız zaman küçük olmanız ya da çaldığınız şeylerin ucuz,küçük olması değil çalmış olmanız. Eve döndüğünüz de annenizin size kızması, bağırması yada terlik atması sizdeki suçluluk duygusunu açığa çıkarır. Yediğiniz dayaktan,işittiğiniz laftan dolayı pişmanlık duyarız. Tabii bu pişmanlık zamanla etkisini azaltır. Geriye sadece kin kalır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
küçük ŞEY
General FictionGÖRÜLMEYENLERİ GÖRÜNENELERDEN ÇIKAR! Çoğu kez küçük şeyler verir,büyük şeyden haberi. Yangında önce duman görülür,fakat sonra ateş bütün gökyüzünü kaplar. Duman yakmaz,ama alev kavurur. Bir dalga,denizde bir kabarcık,bazen de hafif bir rüzgar "F...