YENİ HİKAYEM OLDUĞU İÇİN BİRAZ SIKINTILI OLABİLİR :)) Okuyanlara çok teşekkür ediyorum <33
Gözlerimi açamayacak kadar dün gecenin yorgunluğu vardı üzerimde . Dün babamın iş arkadaşlarıyla bir yemekteydik . Murat amca beni kızıyla tanıştırdı . Babamın bana attığı bakışlar paha biçilemezdi.
"selamlaş."
"Uzattıkları eli tutsana " tipinden bakışlar.
Babamı çok sevdiğim için her dediğini yaparım pek bana karışmaz aslında rahat yetiştim . Çünkü annemi ben 7 yaşındayken kaybetmişiz. Az buçuk hatırlıyorum .Yüzünü , Kokusunu , o harika gülüşünü . Babam tamda taş gibi bir kadına aşık olmuş. Beni üzmemek için annemin yokluğunu hissetmemem için kimseyle evlenmemiş beni kendisi yetiştirmiş. Küçük bi kız kardeşim daha var .Aslında o çok annemin yokluğunu hissetmiyor ben ona yardımcı oluyorum . Vede evde çalışan hizmetçimiz hanife teyze . Çok severim kendisinii ton tonum benim . Düşüncelere dalmışken .. Hanife teyzenin sesii geldi birden kulağıma .
"Kalk kızım bugün okulun ilk günü . Hadi uyan kuzucuğum."
Ahh lanet olsun bugün okul var yeni bir yere taşındık ve ben yeni bir okula başlıyorum . Kolej yani.
Eskidende kolejdeydim ama bu daha farklı burda ki çocuklar çok züppe olacak , bundan eminim.Sırf benim için yanımda gelen Damla var bide en yakınım arkadaşım . Beraber kalıyoruz .Yani bizim evde kalıyor ne yapsak beraber . Çılgınca pislikçe oyunlarımız var mesela . Tükürük yarışı , en hızlı kim yemek yer , en hızlı kim kola içer. Karoke yaparız çılgınca şarkı söyleriz . Sinirlenince ondan başkası beni sakinleştiremez tıpkı ikizim gibi. Ve yine beraber aynı okula yazıldık. Onun ailesi bizle gelmesine hiç bir şey demedi . Bilmiyorum onun ailesi ve benim ailem arasında bir bağlantı var gibi . Bişi var ama çözemiyorum . Bunu Damla'ya da anlatmadım .
Üstümü değiştirip aşağı indiğimde kahvaltının başında herkes vardı . Damla ağzına hayvanca sandviçi sokarken ona büyümüş gözlerimle bakıyordum . Sonra Eylül'ün odasına girdim melekler gibi uyuyodum canm benim yanağına gidip ıslak bir öpücük kondurup .
"Günaydın meleğim "
"Günaydın Asya"
"Abla ?"
"Günaydın Abla"
"Bugün nasılsın bakalım ? , Sana güzel bi haberim var seni bugün kreşe ben bırakıyorum"
"Oley , seni çok seviyorum Asya" Asya demesine pekte kızmıyordum aslında o benim meleğimdi istediğini diyebilirdi . Sadece bilirsiniz saygı dan .Eylül'ün giyinmesine yardım ederken . Aşağıdan damla seslendi
"hadi çirkiinn geç kalıyoruz ama "Bana çirkin diyordu kaşar . Çirkin falan değildim. Asıl o çifte kavrulmuş bok gibiydi.
Herneyse mercedes amg . Ooouuv bebeğim . Babam yine arabayı değiştirmişti yan koltuğa Damla oturduktan sonra arkaya eylülü oturup emniyet kemerini taktım . Sonra kendim oturdum . Arabayı çalıştırdım . Eylülü kreşe bıraktıktan sonra Damla'ya attığım piç gülümsemesinden çıkatrtmış olacakki , bu çok eğleneceğimiz anlamına geliyordu.
Arabayı park ettiken sonra okulun merdivenlerine doğru yürüdüm okul cidden güzeldi . Babam ne zaman beni kötü bir okula göndermişti ki ? Herkesin bize bakması , sanki hayatında hiç insan görmemiş orangutan gibiydiler . Kafa atmak istiyordum . Vücutlarına faça atıp üstüne jack daniels dökmek istiyordum neyseki üstümden gözler gittikten sonra Damla'yla birlikte müdüsün odasına girdik .
"Sen Asya Yener , olmalısın "
"Doğru tahmin . Babamı tanıyormuşsun . Artık sınıfımı gösteririmisin? . Çünkü tanışma fasıllarını hiç sevmem zaman geçtikçe yakından tanıyacaksın zaten ." Dedim bir çırpıda Damla ibne ibne gülümsüyodu .
"Küçük hanım evde ailenize nasıl davranıyorsunuz bilmem ama bana saygı göstermek zorundasın ben bu okulun müdürüyüm "
"Bende Vural Yener 'in kızıyım "
Müdür benimle tartışmaktan vazgeçtiği için sınıfa doğru ilerledik . Merdivenleri çıkarken .Damlaya dönüp .
"Sende..." Damla birden cümlesini kesip .
"Damla ben . Asyanın kankası tanışıcaz bebeğim merak etme " dedi . Kahkaha atmama, bön bön bakan müdür bize ilk günden kurulmuştu sanki .
Sınıfa girdiğimizde . Müdür .Sınıftaki öğretmene bizi teslim etti ve ..
"Bunlar yeni öğrencilerimiz . Damla Yener ve Asya yener " dedi teker teker göstererek. Bu arada hani derler yakın arkadaşları nüfusa geçirsek diye . Damlayı nüfusumuza geçirdik . Şaka yapıyorum. Şansıma en yakın arkadaşımın soyadı da "Yener " miş . Ne şans ama .Büyük ihtimal bizi kız kardeş sandılar . En yakın arkadaki çocuğa baktım ilgi çekiciydi sınıfı tınlamaz tavırlar kalemi elinde ters düz çevirirken . Kulaklıkla şarkı mırıldanıyordu . Sanırım bu sınıftaki herkesi hizaya getiribilirdim ama bunu getiremezdim . Veya getirirdim ben Asya Yener 'im.
Damla bi yere çantasını fırlattıktan sonra inadına o çocuğun başına geçip " Yana kaymayı düşünüyormusun . Yoksa seni tekmeleyerek mi kaydırayım ?" Herkes gülüştü ve şaşırmış bakışlarla fısıldaştılar .
"ahh siktir yeni kıza bak . Hayatında bulaşmaması gereken birine bulaştı "
Duymadım sanmalarına rağmen dönüp , " Ahh bebeğim asıl şu donmuş halde hayattan soğumuş çocuk eğer birraz daha beni ayakta bekletirse siz benim okule keşke gelmeseydim diye dua etmelere başlayacaksınız " dedim bir çırpıda .
Çocuk ayağa kalkıp kalemi kırdı ve bana yakınlaştı . ve dediki
"Kıçın ne kadar değerliymiş otur da rahatla " Sınıf gülüştü bende karşılık vererek.
"Evet kıymetlim baya değerlidir . İnsanlardan bile . Ahh pardon insan mı dedim ? Sen insan mısın ki ? . O kıymetli senden çok çok değerli "
Çocuk gülerek sınıfın kapısına doğru ilerledi ve kapıyı açtı ve çıkarken hoca bağırdı. "Çağan dur lütfen " Çocukta kendince kapıyı çarptı sanırım bu onun cevap veriş şekliydi . Senide hizaya getireceğim Çağan bey . İsmi güzelmiş piçin.