tae'nin ölümsüz sancıları

bayan ebua

inançlı bir kadın, ancak nefret edilesi ve tiksiniyorum ondan. dudaklarımdaki memnuniyetsiz kıvrılmayı umursamadan başımın ucunda dualar okumaya devam ediyor. ağzını şapırdatarak nasıl tanrısına temiz mesajlar yollama çabasında? gösteriş, inançlı ve alçak gönüllü görünümünün altında sakladığı kibir. nasıl da göz torbalarından ve ağzından tükürükleri gibi saçılıyor.

— lütfen ölün, diyebiliyorum. lütfen yine her pazar umutsuzca ve sebepsizce kendimi bulduğum bu falcıda sizin sesinizi duymak zorunda kalmayayım. geleneksel bir kore müziğini kendi yorumuyla söyleyen jin young adlı bir şarkıcı radyoda çalarken içimdeki huzurun sona ermesine, nefretin ve kinin hızlıca baş göstermesine sebep oluyorsunuz. bunu sevmiyorum, tahrik edici buluyorum. elimdeki demir buçukları deniz yosunuyla çevrelenmiş ananasa batırmak zorunda kalırken ağzımın sulanmasına ve gözlerimin koyulaşmasına sebep olacak kadar tahrik edici buluyorum. saat akşam sekizken ve busan'ın bütün manzarası gözlerimin önüne serilirken yaptığınız şu şey, beynimi karıncalara yem ediyor. ananasın acı tadı karidesle birleşirken deniz yosunu ağzınızın şapırtısını anımsa-

elimde kalan tek kağıt paraları bayıldığım sushi'leri kusuyorum, bayan ebua, pekte inandırıcı olmayan tanrı'nıza temiz dualar etmeyi öğrenmelisiniz. belki kumsalda, kimseler yokken ellerinizi yükseltirseniz tanrınıza sizi bağışlar, kendiniz olduğunuz için.

kustuğuma sevineceğim neredeyse ama boğazımdaki iğrenç tad ve kirlenen mendilim kulak memelerimin arkasından doğru vücudumu bir titremenin ele geçirmesine sebep oluyor. sevinmeliyim çünkü bayan ebua, öğürmemin ve kırmızı desenlerin ağırlıkta olduğu halının üzerine kusmamla kendisi oluveriyor. maddiyata önem veren, gerçek olmayan ve çirkin bir bayan. kırklarında, üzerindeki elbise gözlüklerimi çatlatacak kadar beş para etmez.

karşıma geçip iyi olup olmadığımı soruyor. gözlerim boynunda, demir çubukları çevik bir hareketle saplasam akciğerine kan dolacak düşüncesi yine, beni tahrik ediyor.

bu kadın ve bakımına özen göstermediğini iddia edebileceğim vajinasıyla bütün geceyi yukarı katta geçirebilirim. havasız ve sıcak odada, bozuk bir yatağın üstünde, ter kokan çarşafın içerisinde. ölüm kokusunu ve çirkin duyguları aynı anda taşıdığı için. ancak ağzımdan sadece bir kaç şey çıkıveriyor.

— lütfen ölün bayan ebua.
tanrı gibi mükemmelliyetçi bir kimse siz kendiniz oldukça sizi yakacak olmasından utanıyorken, bırakın ölün.

saniyelerimi, paramı ve ağzımdaki vanilya kokusu sömürdükten sonra, ilk kusmuk içindeki masadan sonra da kafeden ayrılıyorum.

bazı gezegenleri, sevgilimi ve ağrıyan bacaklarımın düşünceleriyle yürüyorum, kendimi kumlara bırakasım geliyor. sert ve soğuk dalgaların beni alıp akıntıya kapılmayı, boğulmayı ama hâlâ kalbimin atmasından ötürü acı içerisinde oluşum-

— bayan ebua bir sonraki pazar gününe intihar etmiş bulunur ise, büyük boy karides ve mantı söyleyebilirim.

ght