***
Yüzyıllar geçse ve varlığımızı gökyüzü unutsa bile, zulmedici bazı gerçekler hiç değişmezdi:
Söz uçar, yazı kalırdı.
Dönen bir zar, talihli isen kazandırırdı.
Tabiat, insanı her zaman başka hayatların zararına yaşamaya zorlardı.
Aslında hiç kimse yeterince ölmezdi.
Tanıdığımız her insan, bir sonraki insan için prova idi.
Aşk, gerçekten vardı. Yoluna pusu kuran yazgıya karşı seni yalnız bırakır, aklını konuşamasın diye tam çenesinden vurur, kalbin bütün çıkış merdivenlerini yırtardı.
Kadınlar, ömür çizgileri boyunca defalarca kez aşık olabilirler, asla anlaşılmazlardı.
Ah... Anlaşılmak, iyi kalpli bir Tanrı bulmak gibiydi; nadiren başa gelirdi...
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER KADIN CENNETTE UYANMAZ
Romance_____ Müşterek bütün gündüzlerden daha erken bir saatte, kaderlerin ve kısmetlerin bile henüz haberi olmadan, soğuk havada bir kadın sesi yankılandı: "Ateşi ateş olarak ötede bırakın! Isınmak için kendimizden başka şeye lüzum yok. Kadınların kürkle...