GEEKYAPAR GÖREVDE

TAŞLAR YERİNE OTURUYOR

Her şey yerle bir olmuştu ve etrafına baktıgı anda yanında kimsenin olmadıgını gördü ve yalnız kaldıgının farkına varmıştı,kendi çapında ''Krallık'' diye adlandırabilir belki burayı ama öyle degildi en azından şimdilik.Onu bir köşeden sessizce izliyordum kendi kendine söylenirken kurdugu tek cümle dikkatimi çekti ''Neden herkese bunu yapıyorum?'' bunu duyduktan sonra onun için hala umut oldugunu düşündüm ve durdugum köşeden çıkarak ona dogru agır adımlar attım ve bana ''Burada durdugunu en başından beri biliyordum zaten ve yaptıklarımdan dolayı pişman degilim'' diyerek haince bir gülüş attı ardından kafama sert bir cisim isabet etmişti ve her yer karanlık olmuştu bir an için.Gözlerimi açmıştım ve etarıma baktıgımda, Türkdogan,Ömercan,Aybike,Berna,Yücel ve Turgut'da benim gibi sandalyeye baglı bir şekilde duruyorlardı,sungur hepimizin onu görebilecegi şekilde durdu ve şöyle devam etti ''Yücel hazırsan konuşmayı yapmaya başla nasıl olsa anlayacaklardı'' dedikten sonra yücel hepimize bakıp ellerini sandalyenin arkasından çıkartarak ''Hepinizden özür dilerim ama bütün bunların arkasında ben varım çocuklar,teklifimi sungur'a yaptıgımda düşünmeden kabul etti çünki bu onunda işine geliyordu''  ha ha ha ha diye güldü ve devam etti ''Krallıgımızın ilk adımını atmak için hepinizi bir şekilde buraya toplamamız gerekiyordu ve yaptıkda,akıllıca olsun diye hiç bir şey belli etmedim size belli bir süreye kadar fakat yigitcan bir yerden sonra anladı'' dedikten sonra Berna ve Turgut'da ellerini sandalyenin arkasından çıkararak yücel ve sungur'a katıldılar artık tamamen çaresizdi herkes yigitcan,türkdogan ve ömercan'a bakarken aybike devam etti ''Sizin sonunuz bizim elimizden olacak bunu biliyorsunuz degil mi sungur? '' dedikten sonra yücel bagırarak söze girdi ''Bundan sonra sungur ile degil benim ile yani lideriniz ile muhattap olacaksınız sungur sadece bir sürelik aracıydı ve süresi doldu'' dedikten sonra Sungur yücel'in sırtına bir bıçak sokarak zevk dolu gözlerle odadaki herkese seslendi ''Hiç kimse ama kimse benim oldugum yerde kendini sakın bir lider veya kral olarak göremez ben bir kralım'' şeklinde yücelin acı içinde kıvranmasını izledi,berna ona yardım etmek istedi ama sungur ona ''Sakın denemeye kalkma yoksa senin sonun daha beter olur''diyerek odadan çıktı,Yigitcan turgut'a seslenerek yücele yardım edebilecegini kurtarabilecegini söylerken yücel çoktan son nefesini vermişti bunu gören turgut göz yaşlarını saklamak için arkasını döndü ve bir süre öyle durduktan sonra dönerek ömercan,türkdogan,yigitcan ve aybike'nin ellerini çözdü ve kindar bir ses ile ''Bunu ona ödetecegiz çocuklar ya bugün ya da yarın'' diyerek herkesle kucaklaştı.Ekip önce Berna'yı saf dışı ederek yollarına devam eder ve sungur'un çalışma odasını basarlar,sungur bunları önceden tahmin etmiş olacak ki onlara küçük bir bulmaca çözmeye zorlar bulmacada yazılı olan bir ipucuda aynen şöyle yazar ''Bir ekip oldugumuz zaman yapmaktan en çok hoşlandıgımız şey hatırlayın'' önce zorlanan ekip ardından kolayca çözümü ömercan sayesinde bulmuşlardı ve cevap ise Ömercan'ın neden half life oynamadıgı ile dalga geçmekti,bulmacadan kurtulan ekip çalışma odasından çıkmıştı ve yollarını bulmuşlardı (maddi anlamda degil gerçek anlamda buldular) sokaga çıktıklarında garip bir yerde olduklarını anladılar burası ANKARA idi evet evet ankara idi burası,burada ''Abla dilenci degilim yolda kaldım 1 liran var mı'' diyenler ''Neye bakıyon la hayırdır amcık'' diye kavga çıkaranlar ''Tesbihlerimiz 5 lira gel gardaşım sana 2.5 olur'' diye bagıranlar vardı ömercan bu tür sesleri duyunca rahatsız olmuştu ve bir an önce istanbul'a evine gitmek istedigini açıkca belli etmişti ve yigitcan o sırada ileride Can sungur'u görmüştü ve ekibe dönerek ''Bu iş burada bitecek ve birimiz ölecegiz,ya ben ya o'' diyerek koşmaya başladı turgut hayır abi yapma diyene kadar yigitcan baya bir koşmuştu ve sungurun arkasından iyi bir yumruk sallamıştı sungur başını tutarak döndü ve ''Bunu yapmaya emin misin'' diyerek kafa attı, ekip olanlara anlam veremiyordu iki süt kardeş kavga ediyor (Süt kardeş mevzusu yayın ile ilgili bilenler bilmeyenlere anlatmasın) bu epik dövüş git gide alevleniyordu yigitcan yerden bir sopa bulmuştu ve hızlı bir biçimde sallayarak sungura korku salıyordu sungur ise gözlüklerini çıkardı,kenara koydu ve kırmızı hırkasını da çıkartarak adeta halat niyetine kullanıyordu ve o sayede yigitcanın sopasını düşürmüştü ardıdan yigitcanı yere düşüren sungur yerden büyük bir taş alarak yigitcana vurmak istiyordu fakat tam taşı kaldırmışken eski anılar aklına gelmişti ve o sırada beyninde şu müzik çalıyordu (https://www.youtube.com/watch?v=EXfLirBwBKY) elindeki taşı yere bıraktı,kalktı ve şunları söyledi ''Güvenli bir hayat yaşamak istiyorsanız evinize dönün'' yigitcan ise yerden ''Yücel'in anısı için seni indirecegiz sungur,bunu bir gün yapacagız ve o gün sende yücel gibi acı içinde öleceksin'' dedi ve müzik daha da şiddetlendi.Sungur aldırmadan yürümeye devam ediyordu ve yigitcan ise sendeleyerek arkadaşlarının yanına gitmişti ve ömercan ona ''Sen birisini arayacaktın,ne oldu aradın mı sen ?'' dedikten sonra yigitcan ''Tabikii aradım sungur'u yolda bekliyordur büyük ihtimal'' dedi ve hikayeye anlamsızca yer karmaşasına soktu her neyse devam edelim.Aradıgı kişi sezgin idi,sezin zamanında sungur ile aynı ovada çatışmış ve tüm planlarını önceden bilebilecek bir kişiydi ama ankarada olduklarını nasıl biliyordu ki ? tek bir cevabı vardı o da şuydu (FLASHBACK SAHNESİ) 

Y-Eger sungur bize bir şey yaparsa bunu kullanmanı istiyorum ve seni aradıgım zaman bu nerede yanıyorsa oraya gel sezgin,ne olursa olsun

S-Anladım bu sizin konumunuzu bulmama yardımcı olur,dikkatli ol ve ekibe göz kulak ol 

(GÜNÜMÜZ) 

Sungur yolda salına salına yürürken karşısına sezgin çıkmıştı ve gözleri o anda faltaşı gibi açıldı ve sezgin sungur'un gözlerinin içine bakarak ''Sen benimle geliyorsun sungur'' diyerek şok cihazı ile bayılttı ve yüceli öldürdügü depoya götürdü.Sungur'u sandalyeye baglamıştı ve yigitcanı arayarak ''Yücelin öldügü depoya gelin sungur elimde'' diyerek kapattı,ekip sevinçli bir şekilde depoya gidiyordu fakat karşılaşacakları manzaradan haberleri yoktu ömercan depoya ilk giren ve şok olan kişi oldu çünkü yerde yatan bir ceset daha vardı.Ama bu kadarı fazlaydı,bunu nasıl yapar anlamış degildi ve ekibin hepsi gördükleri şeyden sonra yerle bir olmuşlardı.Türkdogan tedirgin bir ses ile ''Gördünüz mü ha! gördünüz mü ! sonunda başımıza  bu da geldi abigg tebrikler'' diyerek dışarı çıktı ardından turgut ''Hepiniz çıkın yigitcan ile konuşmam gerek'' diyerek odayı boşalttırdı  ve yigitcana dönerek ''Bunu  bende beklemiyordum yigitcan artık bunu ikimizin halletmesi gerek yoksa daha çok kişi ölecek'' diye dizlerinin üzerine çöktü,yigitcan ise soguk kanlı bir ses tonu ile ''Hayır,bunu ekip olarak halletmemiz gerek sadece Aybike'yi güvende tutsak yeter ömercan ona zarar gelmesini istemez'' diyerek turgutun yanına çöktü.Yanlarında iki ceset kanlar içinde öylece duruyordu ve  ellerinden bir şey gelmiyordu ne yapacaklardı ? dış mihraklardan yardım mı isteyeceklerdi yoksa arkadaşları yücelin cesetlerini öylece gömecekler miydi ?....Derken bir kıpırdama oldu zannetmişlerdi fakat olmadıgını fark etti turgut ve yigitcan.Akşama kadar öylece oturmuşlar ve ne yapacaklarını düşünüyorlardı ve o plan akıllarına geldi o acımasızca plan akıllarına geldi,Yigitcan turgut'a bakarak ''Bizde onun sevdigi insanlardan intikam alacağız evet bunu yapacağız'' diyerek ayaga kalktı ve herkesi içeriye çağırdı'' Arkadaşlar bu iki cesetin bedeli çok büyük olacak bunu sungur'un kendisi de biliyor çok deger verdigi sezgin'i öldürerek bize ne kadar şerefsiz ve acımasız oldugunu gösterdi ve artık sıra bizde,ilk önce onun sevdicegi,yari,evinin hanımının canını yakacagız ki akıllansın'' diyerek kapıdan sendeleyerek çıktı yigitcan ve birden yere düştü...

OKUDUGUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM ARKADAŞLAR KANSER BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDİK DİGER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE.MUCKS ÖPÜLDÜNÜZ