~1~

11 2 0
                                    

Sabah tabikide annemin sesiyle uyanmadım.Uyanamamda zaten! Yetimhanede büyümüş biri olarak 'gerçek annemin' sesini bir kere bile duymadım.
Sabah sabah Ayza herzamanki gibi yorganımı çekiştiriyordu.Yorgan vücudumdan kayıp gidince bedenim soğuk hava dalgasıyla karşılaştı.Gözlerimi zar zor açtım.Aval aval suratıma baktı.Tabi yine günlük rutini olarak üzerime atlamaya yeltelendi.

Ama bende insanım canım hergün hergün bir camışın üstüme atlamasına izin veremem buna engel olmak için sesimi kalınlaştırıp
"Orda dur yolcuğğ" diye sesimi yükselttim.

Oda durup bana dik dik bakmaya başlayınca "Bu yatak bir camışı zor kaldırıyor bide hergün normalden daha büyük bir camışı kaldıramaz -yatağa acıklı acıklı bakıp- sonuçta o benim prensim azıcık acı ona yeter."

"Yine senin çenen düşmüş he. Hem benim nerem camış tığ gibi kızım maşallah."

"Tü tü tü maşallah nazar değmesin. Sonuçta seni ayı görse ben nasıl bir ayıyım Allah beni kahretsin diyip intihara falan kalkışabilir"

"Of uzatma Rüya okula geç kalmıyalım yine ve yine"

"Aa ne zaman kalmışız ki şimdi kalalım?"

"Şaka mısın sen? 1. Dönem bitti geç kalışlarımızla hemde hepsi senin şu çenen yüzünden.Bak 2. döneme başladık bari bu dönem geç kalmayalım."

"Ay bide suçu çeneme atıyor kuru iftiracı seni."

"He yavrum he işim gücüm yok sana iftira atıcam"

"Var mı?" diye sordum ciddi ciddi bakarken.

"Lafın gelişi demiştim ama beni affet sende beyin olmadığını bir an unuttum pardon." diyip kıkırdadı.
Bende daha fazla uzatmamak için -aslında laf bulamadım ama neyse- gözlerimi devirip hazırlanmaya başladım. Hazırlandıktan sonra Ayzanın yanına gittim "Ben hazırım hadi çıkalım."

"Tamam Rüya sen çık ben 5 dakikaya geliyorum." birşey söylemeden dediğini yapıp kapının önünde onu beklemeye başladım.

Birden aklıma eskiler geldi en eskiler. Yetimhanede büyüme çabalarımız sonra Ayzayla beni evlat edinmeleri üvey anne ve babalarımızla mutlu bir şekilde büyümemiz, babamızın vefat etmesi annemizin dayanamayıp komaya girmesi. Annemin hastanede hâlâ bilinçsiz bir şekilde yattığı aklıma gelince yanağımdan süzülen yaşı hemen elimle sildim. Üzerimdeki bu kasvetli havayı atmak için yaklaşık 1 senedir görmediğim ve bu 1 sene boyunca internet üzerinden konuştuğum çocukluk arkadaşım Poyraza mesaj attım.

Rüya Duman: Poyraz bey okulun ilk günü için heycanlı mısınız?

Poyraz Tuna: Okul için değilde seni göreceğim için heyecanlıyım :)

Rüya Duman: O zaman okula çabuk gel bende yola çıkıcam birazdan.

Poyraz Tuna: Kolejin adı Deniz Yıldızıydı dime?

Rüya Duman: Evet hadi orda görüşürüz.

Poyraz Tuna: Görüşürüz.

"Ya Rüya hadi be kızım"

"He noldu efendim"

"Mal mısın acaba?İki saattir sana sesleniyorum telefona bakmış sırıtıyorsun ne iş?"

"Arkadaşımla konuşmakta mı yasak be aa" Poyrazın fotoğraflarına bakıp güldüğümü bilmesine gerek yoktu.

"Ne yaparsan yap Rüya ne yaparsan yap"

"Ne atarlanıyon ki şimdi?"

"Yok birşey yürü hadi"

"Tamam" diyip çantamdan kulaklığımı çıkardım.Yol boyunca Ayzaya bulaşmamaya karar verdim.
Bir süre konuşmadan ilerledik. Karşıdan karşıya geçmek için ışığın yanmasını beklerken birden telefonum titredi. Işığın yandığından emin olup, gelen mesaja bakmak için telefonumu açtım. Tam o sırada kulaklık nedeniyle Ayzanın kısık gelen sesi ismimi haykırıyordu. Ona bakmak için dönücektim ki bacağıma çarpan araba ile acıyla yere popo üstü düştüm. Acıyla bağırırken bir yandanda gülme krizine girdim. Hem bağırıp hem gülüyordum.

Saniyeler SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin