~3~

7 1 0
                                    

Bu huzurlu yolcuk çok sürmedi. Arabanın aldığı sert bir darbeyle kafam cama çok hızlı bir şekilde çarptı. Çok geçmeden arabanın yuvarlandığını anladım. Kendimi arabadan çıkan cam parçalarından korumaya çalışırken aldığım sert bir darbeyle gözlerim karardı...

"Rüya uyan! Rüya uyan! Rüya nolur uyan yalvarıyorum sana ne olursun sende beni bu hayatta yalnız bırakma ne olursun!!!"

Dışarıdan gelen Ayzanın sesiyle gözlerimi ne kadar açmaya çalışsamda beceremedim. Yaptığımız kaza aklıma gelince kendime gelmeye çalıştım. Hadi ama Rüya sen bu kadar güçsüz birisi değilsin. Aç şu gözlerini. Kendimi motive edişlerim her zaman işe yaramıştır. Aynı şu anda olduğu gibi. Ayza benim uyandığımı görünce hemen yanıma koştu. Arabanın kırık camından elini uzatarak saçlarımı okşamaya başladı. Ağlamaları hıçkırıklara dönüşmüştü artık.

"Rüya iyi misin iyisin dimi kuzum nolur cevap ver Rüya!!"

"Ayza varya bomba gibiyim" boğazlarımın izin verdiği kadar yüksek sesle konuşmaya çalıştım. Ardından da zoraki bir sırıtış yolladım.

"Rüya dalga geçmesene ya" diyip yeniden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ona teselli verecek durumda olmadığım için kafamı sol tarafıma çevirdim.

Gördüğüm manzara ile ağzımdan koca bir çığlık kaçtı. Ard arda 3 kere koca bir çığlık attım.

"POYRAAAAZ....POYRAAAAZ YA ÇIKARIN BİZİ BURDAN POYRAZI KURTARIN O ÖLMEDİ DİME ÖLMEDİ O. YA BİRŞEY SÖYLESENİZE O ÖLMEDİ DESENİZE!!" Benim tarafımdaki kapıyı açmaya çalışan itfaiye ekiplerine tüm gücümle yeniden bağırdım "YA SİZE DİYORUM BENİ BIRAKIN ONU KURTARIN NE OLUR YALVARIRIM SİZE BEN İYİYİM BEN BURDA DAHA DAYANIRIM O ÇOK KÖTÜ GÖZÜKÜYOR İLK ONU ÇIKARTIN."

"Hanım efendi sakin olun. Arkadaşınız iyi değil üzgünüm ama onu kaybettik."

"BANA YALAN SÖYLEMEYİN O ÖLEMEZ ANLADIN MI BENİ O ÖLEMEZ." ağlamalarım ve bağırışlarım artmıştı. Az önce fısıldayarak bile zor konuşan ben şu anda bağıra bağıra ağlıyordum. Benim Poyrazım ölemez. O ölemez!
Bağırışlarım ve ağlamalarım arttığı için sağlık ekiplerinden biri yanıma gelip kolumdan sakinleştirici vurdu. Sakinleştiricinin etkisiyle gözlerim kararırken Ayzanın sesini duydum. "Rüya sen güçlü bir kızsın!Bunuda birlikte atlatıcaz kuzum benim."

Gözlerimi açtım. Yattığım yataktan kalkıp etrafta gezinmeye başladım. Burası benim kaldığım yetimhaneydi. Ama ben buraya ne zaman geldim ki. En son biz kaza yapmıştık. Bulunduğum odadan çıkıp yetimhanenin bahçesine çıktım. Etrafı gözlerken seksek oynayan 2 tane küçük kız çocuğu gördüm. Bu 2 küçük kız aralarında birşeyler konuşmaya başladılar.

Yanlarına gitmek için bir kaç adım attım ama küçük kızlardan biri seke seke çıkışa doğru yürümeye başladı. Bende onu takip etmeye başladım. Birkaç dakika sonra bir bakkalın önünde durdu.

Dışarıdaki cipslerden bir tane seçip eline aldı. Başka bir tane daha almak için elini uzattığında bakkalın içinden şişko yaşlı bir adam çıktı. Kızın cips almak için uzattığı eline vurup diğer elindeki cips paketinide aldı ardından küçük kız çocuğuna bağırmaya başladı.

"Utanmıyor musun sen hırsızlık yapmaya"

"Ama ben hırsızlık yapmıyorum ki"

"Bide yalan söylüyorsun terbiyesiz" diyip küçük kızın yüzüne bir tokat indirdi. Bir dakika bir dakika bu benim bu küçük kız çocuğu benim. Bu benim kötü anılarımdan biriydi. Adama dersini vermek için yanlarına gitmeye yeltelendim ama benden önce yanlarına 8 yada 9 yaşlarında bir erkek çocuğu geldi. Buda Poyraz olmalıydı. Çünkü o adamden beni Poyraz kurtarmıştı.
"Asıl sen utanmıyor musun bir kız çocuğuna vurmaya! Yaşından başından utan bari!" Poyrazın yaşı küçük olmasına rağmen hala cooldu. Adama ne güzelde laf sokmuştu. Poyrazın ailesinin ünü çok büyük olduğu için herkes doğal olarak Poyrazıda tanıyor ve bu yüzden kimse ona ters konuşmaya cesaret bile edemiyordu.

Poyraz küçük kızın yanına gidip yani benim yanıma gelip ağlamam konusunda teselli veriyordu. Ben ise hıçkırarak "Ama yemin ederim ben hırsızlık yapmıyordum benim param var onunla alacaktım."

"Tamam bakma sen bu koca yaşlı şişko adama kendini bilmez birisi o"  bu küçücük yaşında bile gözlerinden ateş çıkarta biliyordu.

Bense Poyraza bakıp " Bana inandığın için teşekkür ederim" diyip gülümsemiştim.

Olanları izlerken bende göz yaşlarımı tutamadım. Ardından Poyraz bakkaldaki tüm cipsleri bana almıştı bakkalcıyada parayı babamdan alırsın diyip cool bir şekilde ordan ayrılmıştı.

Ama öküz yine öküzdü işte koca poşeti yerde süründürerek yurda taşımaya çalışıyordum. Küçüklüğümü izlerken kazayı unutmuştum. Aklıma yeniden gelince uyanmaya çalıştım. Gözlerimi açık kapadım açtım. Kapadım açtım. Ama olmuyordu. Yeniden denedim gözlerimi açıp kapadım ve derin bir nefes alarak uyandım.

Yattığım yerde doğrulup etrafı süzmeye başladım. Sanırım ambulansın içindeydim. Burnuma hava veren boruyu çekip hemen ambulanstan dışarı çıktım. Dışarıda Poyrazı ararken onu görmenin verdiği rahatlıkla tuttuğum nefesimi dışarı verdim. Ama sağlık ekipleri onu siyah bir muşambanın içine koyuyorlardı. Bu Poyraz öldü demekmiydi? Hayır hayır değildir ya. Sağlık ekiplerinden birisi siyah muşambanın fermuarını çekerken anladım. Bu Poyraz öldü demekti. Ama ben onlara inanmıyorum Poyraz ölmedi.

Ağlayarak yanlarına koştum. Fermuarı kapatan kişiye bağırarak "SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN O ÖLMEDİ TAMAM MI? O ÖLMEDİ!"

Fermuarı hemen açıp Poyarazın başını kucağıma aldım.

"POYRAZ KALK NE OLURUSUN KALK BEN SANA DAHA YENİ KAVUŞMUŞTUM ÖLME NE OLURSUN ÖLME POYRAZ!!SEN YOKKEN BENİ KİM KORUYACAK KİM BANA SENİN GİBİ İNANACAK POYRAZ! KALK NE OLURUSUN KALK YALVARIRIM SANA!" Alnından öpüp konuşmaya decam ettim. "SEN BENİM KAHRAMANIMSIN BENİM BAŞIMDAN KÖTÜ ADAMLARI HEP SEN KOVDUN ŞİMDİDE YAP ŞİMDİDE KALK KORKMUŞ BANA TESELLİ VER!"

"HAYIR YA HAYIR ÖLEMESSİN POYRAAAZ" Poyrazın göğüsüne yattım. Beni durdurmaya çalışan sağlık ekiplerinide iterek durdurdum. Poyrazın göğüsünde yatarken doya doya kokusunu içime çektim. Bir süre daha orda yatarken içim huzurla kaplanmıştı. Birden kulağıma dolan kalp ritmiyle kafamı hemen kaldırıp boynundan nabzına baktım. Yaşıyordu Poyraz yaşıyordu! Hemen sağlık ekiplerinin yanina koşup "Yaşıyor yaşıyor nabzı var çabuk birşeyler yapın!!"

Bana deli gibi bakmalarını umursamadan birinin omuzlarından tutup onu sarstım "Size diyorum gidip hemen birşeyler yapın!" kafasını sallayıp hemen Poyrazın yanına koştu diğerleride peşinden. İçlerinden biri "Doğru söylüyor nabzı var o yaşıyor hemen hastaneye götürmemiz lazım çabuk sedyeyi getirin!" dayanamayıp umutla bende bağırdım "hızlı olun ne olursunuz hızlı olun!"

Ayzada yanıma gelip destek verircesine sarıldı ve kulağıma fısıldadı" O iyi olucak merak etme"

"Evet evet o iyi olacak."

^^^^^^^^^^^^Son^^^^^^^^^^
Yazım hataları varsa özür dilerim. Begendiyseniz vote ve yorumlarinizi bekliyorum :) :*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Saniyeler SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin