Bu kokuSemihti bu! Ne işi vardı burada?Koşa koşa beni arabasına bindirdi ve oradan uzaklaştık.Ağlıyordum,korkuyordum.
"Sana bunu kim yaptı!!" diye bağırdı.Direksiyonu sıkıyordu.Çok sinirliydi belli.
"Sanane kim yaptıysa yaptı daha doğrusu yapamadı."
"Sanane ha çok komiksin.Ben gelmeseydim o seni bulurdu ve emin ol yarım bıraktığı işi tamamlardı."
"Aynı senin yapmak istediğin şey gibi." dedim.Yüzüme sonrada sütyenime baktı.
"Tişörtün yokmu?Beni tahrik ediyorsun da"
"Emin ol olsaydı senin yanında böyle durmazdım."
Arabayı kenara çekti ve tişörtünü çıkardı.Tişörtü bana uzattı.Üstü çıplaktı.Çok fazla kası vardı.Tanrım çok yakışıklıydı.Ne diyorum ben ya.Tişörtü elime aldım ve giydim.Evin önüne geldik.Semihin tişörtünden şortum gözükmüyordu çok uzundu.Sanki altıöda hiç birşey yokmuş gibiydi.Arbadan indim.Semih arkamdan bakıyordu.Gülümsedi ve arabadan indi.İkimizde evlerimize girdik.Semih beni orda nasıl bulmuştu.Eve girdiğimde teyzem ağlıyordu.Bana doğru koştu ve sarıldı.Ağlıyordu.
"İrem bebeğim nerdeydin sen bu halin ne senin?"
"Tontonum birşey yok.Arkadaşlarımla bir kafeye gittik.Üzerime çay dökülüde.Sonra tişörtüm pislenince arkadaşımda tişörtünü çıkarıp bana verdi.Telefonumu da sessizde unutmuşum."
"Yandın mı açta hemen merhem sürelim irem."
"Yok tontonum hiç gerek yok.Zaten pek yanmadım.Yanlız ben çok yoruldum.Biraz dinlenmem gerek iyi geceler" dedim ve yukarı çıktım.Lanet olsun Can'a ne olmuştu? Neden bir anda böyle yapmıştı.Korkuyordum.Ağlıyordum.Hemde çok fazla.Hemen yatağıma girdim ve bu günü unutmaya çalışarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Çalar saatim tüm iğrençliğiyle çalıyordu.Çalar saati aldım ve duvara fırlattım.Bu beni rahatlatmıştı.Klasik olarak makyajımı yaptım ve üzerimi giydim.Teyzemin yanına indim.Birşey çakmamasını diliyordum ve mutlu görünmeye çalışıyordum.Ona bu yaşadıklarımı anlatamazdım.Hemen kahvaltı masasına oturdum ve birşeyler atıştırdım.Teyzem mutfaktan çıktı ve karşıma oturdu.
"Günaydın canım"
"Günaydın tontonum"
"Nasılsın bakalım?"
"İyiyim tontonum.Neyse ben çıkıyorum okula geç kaldım görüşürüz" dedim ve kendimi evden dışarı attım.Kulaklığımı taktım ve tüm yolu Rihanna-What now dinleyerek geçirdim.Bahçenin kapısından girdim ve yürümeye başladım.Can'ı görücem diye korkum kat kat artıyordu.Sınıfa girdim.Herkes kendi halindeydi.Elif'in yanına oturdum.
"Selam nerdesin sen İrem?"
"Selam burdayım işte." dedim.Birşey çaktırmamam gerekiyordu.Bu çok zordu ama galiba başarıyordum.Ders tüm sıkıcıığıyla devam ediyordu.Kafamı yana çevirdim ve beni izleyen Kıvançla karşılaştım.Küçük bir tebessüm ettim.Oda aynı şekilde bana karşılık verdi.Hemen önüme döndüm.Sınıfın kapısı açıldı.Nöbetçi kız içeri girdi.
"İrem Seyhan müdür yardımcısı sizi çağırıyor."
Hemen ayağı kalktım.Nöbetçiyle beraber dışarı çıktım.Müdür yardımcısının odasına gidiyordum ki kız kolumdan tuttu.
"Seni müdür yardımcısı çağırmadı" dedi.Ne demekti bu?
"O zaman kim çağırıyo?"
Arkadan "ben" diye bir ses geldi.Bu ses kokmama sebep olmuştu.Can seslenmişti dizlerimin bağı çözüldü adeta.Nasıl kaçsam diye düşünüyordum.Korkudan arkamı bile dönmedim.Kolumu ttu ve ağzımı kapadı.Beni biraz daha sürükledikten sonra spor salonunun soyunma odasına getirdi.Oltaya takılmış bir balık gibi çırpınıyordum.Duvara yapışmış bir şekildeydim.Kaçıcak yerim yoktu.Hemen 'imdaaaaaaaat!' diye bağırdım.Gülmeye başladı ve eliyle ağzımı tekrar kapattı.Elini ısırıyordum ama etki etmiyordu.Kulağıma yaklaştı.
"Sana kaçarsan başına geliceklerden ben sorumlu değilim demiştim." dedi.Even gerçekten öyle demişti.Ona karşı çıkmış onu dinlememiştim.Korkum daha fazla arttı.
"Neden kaçtın sevgilm" dedi.
"Ne sevgilisi be çekil şurdan Can şaçmalama" dedim ve ittim.Beni kendine çekti ve nefesini kulağıma üflledi.
"Sana öyle şeyler yapıcam ki bana aşık olmak zorunda kalıcaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN BENİMSİN
Teen FictionGüzelliğiyle ister istemez başına bela alan bir genç kızın hikayesi...