NSS-1

1 1 0
                                    

Hellö öncelikle bu ilk hikayem ve son derecede heyecan yaptım. Umarım beğenir ve eğlenirsiniz. İyi okumalar!
~~~~~

"Övgü!" Annemin seslenişiyle gözlerimi araladım.

"Ne oldu?" diye bağırdığımda odama çoktan dalmıştı.

"Okula geç kalacaksın hadi hazırlan!"
Gözlerimi devirdim.
"Tamam anne! Ayaktayım işte! Hazırım sayılır." Beni baştan aşağıya süzdükten sonra gülümsedi.

"Genlerimin içini öpeyim! Ne güzel doğurmuşum öyle!" Annemin dediklerine kıkırdarken bir yandan da saçımı tarıyordum.
İşim bitince yanına gidip yanaklarından öptüm.

"Anasının kızı?" Dedim sorarcasına. Elini havaya kaldırınca bir beşlik çaktık. Kıkırdayarak odadan çıktık.

Kahvaltı masasına geldiğimizde küçük şeytanın yine her şeyi silip süpürdüğünü gördüm. Abim ise her zaman yaptığını yapıp benim tabağımı çoktan doldurmuştu.

"Övünç! Bir kere de bekle oğlum be!" Ağzına tıktığı peyniri yuttuktan sonra bana bakıp göz kırptı.
"Daha erken kalk ablacığım." Dediklerine göz devirirken abim Öncül'ün yanına gidince bir öpücük bıraktım yanağına. Aynı şeyi babam ve Övünç'e de yaptıktan sonra yerime oturup kahvaltımı yapmaya başladım.

Yaklaşık 13 dakika sonra abim, ben ve küçük şeytan masadan kalkıp dışarı çıktık. Abim bizi okula bıraktıktan sonra İstanbul'a dönücekti. Üniversite tercihleri yaparken İzmir dışındaki tek tercihi İstanbul'du ve şapşal abim İstanbul'u en başa yazmıştı ve nitekim artık orada yaşıyordu.

Hepimiz arabaya doğru giderken Övünç hızlanıp ön kapıya koştu. Gözlerimi devirip kıkırdadım. İkimizde biliyoruzki önde ben oturacaktım.

Arabanın yanına bizde vardığımızda abim ensesinden tutup arka kapıya yöneltti.
"Övgü'nün müzik zevki daha iyi koçum. Sen arkaya."
Bize sessiz bir biçimde küfür eden Övünç'ün bu halime kıkırdadım ve ön koltuğa bindim. Kemerimi takıp müziği açtıktan sonra abimle vedalaşacağımı düşünmemek için kendimi ana kaptırdım.
****
Okul kapısından içeri girerken Övünç kolunu omzuma atmıştı. Sırık oğlu sırık olduğundan dolayı benden 1 yaş 4 ay küçük olmasına rağmen benden uzundu. Üstelik aramızda 12 santim vardı!

Omzuma kolunu atan kardeşime iyice sokulup koridorda ilerlemeye başladık. Övünç flörtleştiği kızı görünce bana döndü.
"Nasılım?" Ona baktım. Kolunun altından çıkıp gömleğinin yakasını düzelttim.
"Her zamanki gibi." Dedim gülümseyerek. Kardeşim diye mi bilmem ama Övünç bana çok yakışıklı gelirdi. Gerçi çevremdeki ve çevresindeki tepkilere bakarsak çocuk gerçekten çok yakışıklıydı. Genlerin babamdan geldiği apaçık ortadaydı. Babam 56 yaşındaki bi adama göre fena yakışıklıydı, abimse zaten vücuduna dikkat eden birisi ve tip olarakta babama benziyordu yani o da yakışıklıydı ama Övünç'ün cidden ayrı bi havası vardı.

Övünç kahverengi gözlüydü. Ama sol gözünde kahverenginin tam bir noktasına açık mavilik vardı. Bu da onu ekstra çekici ve ilginç kılıyordu.
"Yani yakışıklı?" Deyip göz kırptı. Bu haline bıyık altından gülüp karnına hafif bir yumruk attım.
"Defol git kızı bekletme." Tekrar göz kırpıp yanağımdan bir öpücük alıp kızın yanına doğru ilerledi.

Bende bizim sınıfa doğru ilerlemeye başladım.
Bizimkilerin şimdiden sıraya kurulduklarını iyi biliyordum.
Nitekim sınıfa vardığımda tezim doğrulandı. Onları tanımama içten içe sırıtırken beni gören Rüya koşarak yanıma geldi.

"Görende yaz tatili boyu konuşmadık, görüşmedik sanır." Rüya ile sarmaş dolaş iken bunu diyen Alp'e ikimizde göz devirdik.
"Ruhun çökmüş oğlum senin." Dedi Rüya. Onların bu hallerine her zamanki gibi kafamı sağa sola sallayarak güldüm. Alp'e sarılırken sordum.
"Bizim şapşal kuzenler nerede?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nihayet Sadece SeveceksinizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin