Sadece yaşıyoruz.
Uzun gündüzler geçiyor içimizden,yaşıyoruz.
Sonra geceye teslim ediyoruz kendimizi,yaşıyoruz.
Uyuyoruz,uyanıyoruz.
İnsanlar geliyor,gidiyor.
Boşluklarımız doluyor,taşıyor sonra tekrar boşluk.
İnsanların gidişine üzülüyoruz,yaşıyoruz.
Sonra yeniden insanlarla doluyoruz yeniden kalabalıklaşıyoruz.
Hayatımız kısır döngü içerisinde ilerlerken uzaktan seyrediyoruz yalnızca.
Müdahale etmek aklımızın ucundan dahi geçmiyor,geçirmiyoruz.
Kendi hayatımızda yan rol oynuyoruz.
Elimizden geleni yaptığımızı düşünüyoruz ama neden olmuyor?
Bize en fazlası gibi görünse de aslında yaptığınızdan fazlası gerekiyor hep.
Yapamıyoruz ya da yapmıyoruz.
Ama yapmayı istiyoruz diyoruz,istiyoruz.
İstemek mi gerçekten?
Zaten hep istiyoruz ya biz,istemekle oluyor mu sahi?
Yol oluyoruz,yol alamıyoruz.
Adım atmıyoruz sonra yürümeyi unutuyoruz ama koşmanın hayalini kurmaktan vazgeçmiyoruz.
Evet,hayal.
Hayalimiz oluyor sürekli,hayal kurmaktan da geri kalmıyoruz.
Gerçekliğe adım atmalarına izin vermiyoruz,engelliyoruz.
O hayaller bizim sahte gerçekliğimizle karışıyor,birlikte yok oluyoruz.
İçimizde dünya dönerken dünyanın haberi olmuyor.
Yaşıyoruz.
El oluyoruz bazen en çok da kendimize.
Kendimizi unutup yaşıyoruz.
Kapatıyoruz kapılarımızı dünyaya,istemiyoruz.
Sonra da karşımıza yalnızlığımızı alıp dertleşmeye çalışıyoruz.
Acımasız değil mi dünya?
Her şeyin yine bizde bittiğini kabullenemiyoruz.
Her şeyin sebebi yine ''biz'' olduğumuzu kabullenemiyoruz.
Evet biz yaşıyoruz.
Neden sadece yaşıyoruz?
Doğuyoruz,ölüyoruz,doğuyoruz.
En sonunda yeniden ölüyoruz bir daha ölmemek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölmeye eğilimli yaşamlar (Tamamlandı)
Non-FictionKonusu insan olan bir çalışma. ©Tüm hakları saklıdır.