Her tercih bir vazgeçiştir...
Hocaya göstereceğim çizimin son rütuşlarını da attıktan sonra kalemleri ve cetvelleri topladım.Öğleden sonraki derse yetişmek için çizimlerimi dosyaya ve telefon-anahtar ikilisini cebime koyup kapıya yöneldim. Yeni kesilmiş yağmurun bıraktığı toprak kokusunu içime çekmek rahatlatmıştı.
Dolmuşa binmek için caddeye doğru ilerdim.Şansıma dolmuş hemen geldi ve bindim.Şu uykusuz halimle iki boş koltuktan birine yayıldım.Tam rahatladım iyi derken dolmuştan yüksek desibelde bir ses geldi.Kulağı tırmalayabilecek kadar yüksek…
‘’ Beyefendi kalkacak mısınız?"
Bakışlarımı oraya çevirdim. Sarı çığırtkan bir kız kalkıp kalkıp geri oturan adama hiddetle bağırıyordu.
"Bir sonraki durakta ineceğim sanırım, yani evet ineceğim. Umarım. "
Sarının gözlerinin kırmızıya döndüğüne yemin edebilirim.
"Bir insan ineceği yeri nasıl bilmez beyefendi!? Hayır bilmiyorsanız da birilerine sorun! Kalkıp kalkıp oturmayın!"
Gözlerimi kapatıp onları duymamaya çalıştım ama bu kızın sesi aşırı derecede rahatsız ediciydi.Kulaklığı bile delip geçti resmen.
‘’Bakın hanımefendi ne diyeceğim gelin siz benim yerime oturun.Bu sorun çözülmüş olur.Beyefendi de ne zaman kalkarsa bende onun yerine yada boş kalan bir yere otururum.Nasıl fikir ?’’
Sarı kafasını bana doğru çevirdi ve tek kaşını kaldırdı.Ve bana doğru ilerledi.
‘’Bu şekilde sana minnettar olacağımı mı sandın ?Yada sana aşık olacağımı.Hah.Tüm insanlar böyle sabah sabah bir keyif bırakmadılar ki…’’
O söylenirken ben de yerimden kalktım,o oturdu.Tüm dolmuş bana minnet dolu gözlerle bakıyordu.Şuan bir faciayı engellediğimi fark ettim. Ayakta 5-10 dakika geçirdikten sonra adam duraktan indi ve bende boş kalan koltuğa oturdum.Sanırım kadınları hiç mi hiç anlayamayacaktım.
Düşücelerimin ardından kulaklıklarımı takıp yerime yayıldım , ineceğim durağı bekledim.Ve kampüse en yakın durakta indim.
Uzun ve sessiz bir yürüyüşten sonra kampüsün girişinde miyavlayan bir kedi sesi duydum.Kafamı kaldırdığımda ağacın üstünde ‘bana yardım et’ diye yalvaran bir çift göz vardı.
Vicdanım ‘git onu kurtar ‘ derken beynim daha uyanamamıştı. Bunları düşünürken kendimi ağaca tırmanırken buldum.Kediye uzanıp onu elime aldım ve birlikte atladık.O küçük şeyi yere koyduğumda bir kere bana bakıp miyavladı ve gitti. Herkes gibi…
‘’Heyy adamım iyilik meleği kimliğine bürünmüşsün yine’’ Bende kim eksik diyordum ortalarda…
‘’O kimliği hiç bırakamadı ki o … Tek bildiği möööö’’
‘’Mööö’’
Gruptakilerin hepsinin inek sesi çıkarmasıyla ağzımdan çıkmaması gereken bir şeyler söyledim.
‘’En azından senin gibi kendi bokumda boğulmuyorum Huck huck’’
Gruptakiler benden bunları söylememi beklemediğini gösteren bir bakış attı.
‘’Bak baaaak Bay Asosyelimiz konuşmayı da bilirmiş.Ben seni hep dilsiz sanırdım.Korkak olduğun gibi…’’
‘’Hah Kendi korkaklığını gizlemek için beni kullanmış olduğun için olabilir Bay Piç’’
Yumruğunu sıkıp bana karşı yürümeye başladı.Bu işin sonu kötü biteceğini biliyordum.Kulağıma doğru eğilip,
‘’Bunu bana hiçbir kızla ilişkisi olmadığı için gay sanılan biri mi söylüyor ?’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAHİNDİBA
HumorMazi geçmişte kalır ama çoğu tercihe de etki eder. Aseksüel bir kız. Gay en yakın arkadaş. Kendini kanıtlamak isteyen bir genç. Tercihler Değişir mi? ************************************* Çömelip yerden bir karahindiba kopardım ve ona doğru uzattım...