herkese benden kucak dolusu merhabalar!
Ben Rüya ve okula geç kalıyorum şuan. İlk gün bugün" ilk günden geç kalınır mı?" demeyin o da oluyor, aslında hiç bu tip bir öğrenci değilimdir ama bugün özel bir nedenim var -uyku- bence gayet geçerli bi sebep bu, sonuçta uyku önemli, öyle değil mi? yazın bol ve çift rakamları bulan saatlerce uykudan sonra bugün biraz zorlanmış olmam da çok normal.
neyse ben size kendimden bahsedeyim biraz.
benim adım Rüya, 17 yaşında bir lise 3 öğrencisiyim, tanıdığım en sıradan ve en farklı insan benim. Mesela çok ciddi biriyimdir aslında ama ciddi olmamam gereken yerde ciddi olur, ciddi olmam gereken yerde sebepsizce gülerim. psikolojim mi bozuk, neyse artık bilmiyorum neden böyle yaptığımı. Aslında sıradan bir genç kızım ama sıradan genç kızların ne diyorlar ona "manita mı?" hani şu Türkçesi "sevgili" olan hahaha, işte bende o dedikleri şeyden hiç olmadı. -Aşka inanmadığım- doğrudur, aşk nedir be şu zamana kadar bırak aşık olmayı hoşlandığım bir xy kromozomlu yaratık bile olmadı , bu arada erkeklere -xy kromozomlu yaratık- dediğim de doğrudur. Bana çok itici geliyor sevmek sözcüğü. en itici bulduğum şeylerin başında ise samimiyetsiz çiftlerin birbirlerine " balım, kaymağım, pufpufum, ponçiğim, güneşim, ayım, marsım" falan demeleri.
Balım, kaymağım nedir ya? karnın falan acıktı heralde...
pufpuf ne peki? Bana biri pufpuf derse heralde ben tren falan geliyor sanarım, bi anlam veremiyorum şuan buna, neyse...
ponçik nedir arkadaşlar? Hadi kadına dersin ponçiğim diye de düşünsenize bi kadının 2 metrelik, şişman, sakallı bi adama bunu dediğini. Ayyğ çok itici ve iğrenç değil mi? Ablacım o adama o kelime ile hitap edilir mi gözünü seveyim...
gelelim güneşim ve ayıma; yapmayın bunu lütfen güneşim, ayım, marsım falan tüm gezegenleri sayıyosunuz arkadaş ben sizin güneş sistemindeki gezegenleri saymanızı dinlemek zorunda mıyım? Bide ayım diyince beni bi gülme tutuyo, birbirinizi ayı diye mi seviyonuz ya, tövbe tövbe...
Bence bu hitap şekilleri insanları çok rezil bir duruma düşürüyor ve ben ayrıca bunların hepsinin sadece tatlı olmak için kullanılıp komedi olunduğunu düşünüyorum. Bence bir kadın sevdiği erkeğe ponçikim yahut pufpufum demez bu sadece tatlılık içindir asıl seven kadın -erkeğim- der, böyle bir kadın görmemiş olduğum da doğrudur.
çoğunuz bana şimdi sen ne anlarsın be aşk düşmanı falan da diyebilir ama sevmiyorum arkadaşım sevmeyi.
kendimi rüyada bile görsem inanmayacağım iki şey var;
1) uzaylılarla halay çekmek
2) aşık olmak.
belki daha çok vardır da ben yazmadım üşengeçlik damarlarımda kan niyetine geziniyor ya.
Çocukken en sevdiğim kitap Üşengeç'di , şaşırmadığınızı biliyorum :D neyse ilerde benim nasıl biri olduğumu daha çok anlayacaksınız ve beni daha çok tanıyacaksınız, şimdilik birazcık okula dönelim mi?
Sınıfın kapısından içeri girdiğim anda güreş yapanların ter kokularını aldım, her şeyi özleyip de bunu özlememiş olmam da doğrudur. Bizim kankalar bir sırada toplanmış, kimi masaya oturmuş, kimi sandalyeye sohbet ediyorlardı ve ben de gidip masada oturanların gözlerini arkadan ellerimle kapattım benim kim olduğumu bilmesi üzerine o kadar mutlu oldum ki sanarsınız devlet başkanı oldum, öyle bir mutluk işte ya. Anladınız siz.
Bu mutluluğun üzerine çantamı bir sıraya bırakıp kankalarımın yanına geri döndüm, herkes yaz tatilinde neler yaptıklarını, nerelere gidip neler denedikleri anlatıyordu ben ise uyuduğumu anlattım. uyumada milli olduğum da doğrudur. balıklama uyuma, kurbağalama uyuma, yüksek uyuma hepsini yapabiliyorum, hepsinin rekortmeniyim. Ayıptır söylemesi uykum çok ağırdır geçen gün yatak çöktü uykumun ağırlığını taşıyamayıp. neyse daha fazla soğuk espri yapmak istemiyorum çünkü ben bile benden soğuyorum o ara.
Ders başladı sınıfa yeni biri gelmişti, bütün kızların ağzının suyu akıyordu böyle sürekli onu konuşuyorlardı falan, bi anlam veremedim. çocuk çok içine kapanık ve sessiz birine benziyordu, gidip en arka sıraya tek başına oturmuş sınıfı seyrediyordu, öğretmenler soru sorunca ise gayet özgüvenli bir biçimde cevaplar veriyordu. şaşırdığım doğrudur.
Hocalar, tatiliniz nasıl geçti diye sorduğunda ve sıra yine bana geldiğinde ben yine uyuduğumu falan anlattım çocuk gülmeye başladı, tek gülen oydu koca sınıfta ne de olsa diğerleri alışıktı bu duruma bu yüzden hiç bir yaşama belirtisi göstermediler ama çocuk baya güldü, ben de ona "ne ayaksın sen yeğenim" bakışı attım. Çocuk benim attığım bakışı umursamayıp gülmeye devam etti.
Teneffüs olmuştu sınıftaki bütün kızlar onu konuşuyordu, adı Nefes'di ve kızlar arasında konuşulan konu da onun yakışıklılığıydı, bu konu benim hiç ilgimi çekmedi çocuğa gıcık olmuştum. bundan dolayı bahçeye indim sonra ardımdan o da bahçeye indi karşımdaki banka oturdu ee tabi o gelince bizim kızlar da geldi, yanıma oturdular. Ava çıkmışları sanırım, neyse...
onlar yanıma geldikçe ben onlardan kaçıyordum ve çocuk derse girmeden önce yavaş ve bir o kadar kendinden emin adımlarla oturduğum sıraya geldi
YOU ARE READING
KALBİMDEKİ MEZARLIK
Literatura Femininasevmek güzel şey be arkadaş sev yaşadığın boyunca yaşamak güzel şey be arkadaş yaşamayı sev, sevdiğin sürece