Novae vitae

6 2 0
                                    

Novae vitae:: yeni yaşam...

     Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben Luke. Bir soyadım yok, çünkü ne babamı ne de ona ait bir şeyi taşımak istiyorum. 12 yaşında babam beni bırakınca,sırf insanlar tanrıça Hekata' nın sisi yüzünden mitleri göremediği için, akıl hastanesine yatırıldım. Bir başka yaşlı melez tarafından kurtarılıp olimpos denilen tanrılar şehrine getirildim. Bu size çok güzel gibi gözükebilir ama buranında bir kuralı var. Örneğin, görevi olmayanlar dışında kimse dışarı çıkamaz. Peh, ben Hermes' in oğluyum. Hırsızların tanrısı. Yani bu kurallar beni bağlamaz. Şu an ne mi yapıyorum? Elbette kaçıyorum. Arkadaşım Stefan ile. Kendisi Athena' nın oğludur. Ee, herkes annesine çekecek değil ya. Athena kuralcı olsa da, oğlu hiç ona benzemez. Tanımasam, kardeşim derdim.

" Luke, arkanda."

Arkama bakma gereksimi duymadan bacaklarıma biraz daha abanarak, Stef' e yetiştim.

" ne yapacağız?" diye sordum. Arkamızdaki iki gorgon hızla yaklaşıyordu. Ve bizi yaklarlarsa hiç iyi olmazdı. Ya da onları kandırıabilirdik. Ama bunlar sınır güvenliğiydi, diğerleri kadar aptal  olamazlardı.

" bende sana soracaktım." dedi Stef, deli gibi gülerek. Gerçekten, eğlenceliydi. Kuralları hiçe sayıyordun Zeus ne kadar bizi öldürebilecek olsa da.  Ama kim umursar ki?

Sınır kapısına ulaştığımızda Clarie, Thomas ve James bizi bekliyorlardı. Tamda planladığımız gibi.

Kapı bekçisi yoktu, bizi oraya Thomas, Zeus' un oğlu götürecekti. Tabi bende biraz yardımda bulunacaktım. Yere gücümün yettiği bir yakınlıkta ışınlanacaktık.  Sonrası ise Thomas' a kalmıştı. Bizi yere indirecekti, tek parça. Belki birkaç kırıkla ama değerdi.

" atlayın!" diye bağırdım. Thomas be James, Clarie' yi kollarından tutup geri geri, uçuruma sürüklemeye başladı. Clarie gözlerini yummuş, onlara ayak uyduruyordu.

" durun! "

Niye? Rahat rahat yakalayın diye mi? Arkamızdaki gorgonlar artık durmuş sadece bize bakıyorlardı. Yakalamak için tek bir kelime dahi etmiyorlardı.

Önümüzdeki üçlü aşağı atladı. Ardındanda Stefan atladı. Tam bende atlayacakken birinin beni kapüşonumdan tıtmasıyla boşlukta sallanmaya başladım.  Hay, beniö yülseklim korkum vardı.

Ellerim refleks olarak ensemi tutan eli sararken, geri çekilmemle derin bir nefes aldım. Ayaklarım hâlâ havada olsada, birkaç saniye sonra arkamdan gelen darbeyle yere yığılmıştım. Stef' in sesini duyuyordum ama cevap veremiyordun. Birde gök gürültüsü. Birçok kez ölümden dönmüştüm. Ölüm,  hep istenen ama sunulduğunda nankörlük ettiğimiz bir geçişti. Sorun şu ki, ben ölmekte istemiyordum. Sadece normal bir yaşam istiyordum. Ama kim bilebilirdiki, asıl maceranın şimdi başladığını, şu ana kadar yaşadıklarımın sadece bir gösterim olduğunu?...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SenatoriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin