5.Bölüm

87 8 3
                                    

YN: Fotoğraftaki Hiro olsun. Nemesisin adamlarından biri birazdan hikayede okursunuz.(Fotodaki Diabolik Lovers'dan alıntıdır)
İyi okumalar(^^)

Arashi uçmaya hazırlanırken arkadan birkaç ses duyuldu "Nereye gittiğini sanıyorsun? Prensi bize ver! Nemesis onu istiyor!" Aniden bir bıçak geldi ve Leo'nun yüzünü sıyırarak geçti. Bunlarda kimdi ve Leo'dan ne istiyorlardı?

Leo'nun tam gözünün altından kan akmaya başladı. O kanın güzel kokusu havaya karışınca Millard'ın tüyleri diken diken oldu. Yeniden emmek istiyordu. O güzel koku... Hayır! Kendine hakim olmalıydı eğer şimdi durursa kanı emse bile bi daha asla tadamayacaktı. Kafasını iki yana sallayarak kendine geldi. "Haydi Arashi kalkıyoruz!" Arashi kocaman kanatlarını sonuna kadar açtı ve çırpmaya başladı. Uçuruma doğru tüm gücüyle koşuyordu. "N-ne yapıyorsun Millard?" Uçuruma yaklaştıkça Leo dahada korkarak tekrardan sordu. "S-sana ne yaptığını soruyorum! Neden uçuruma gidiyorsun? Aşağı düşeceğiz!"Millard onu umursamayarak"Biraz daha hızlı Arashi yetişecekler!" Arashi son hamlesini yaparak uçurumdan aşağı atladı.

"Ne yapıyorsun sen Hiro! Hedefe zarar gelmeyecek! Nemesis'in emirlerine itaat et!". Zümrüt gözleriyle alaylı bir bakış atarak "Hadi be Yona. Fazla itaatkarsın. Ufacık bir çizikten bir şey olacağını sanmıyorum. Hahahaha!" Yona kızgın gözlerle Hiro'ya bakış attı ve önüne dönerek emir verdi"Herkes beni dinlesin! Hedefimiz olan Prense en ufak bir zarar dahi gelmeyecek. Bu Nemesisin bizzat emridir. Şimdi hedefi sakın gözden kaçırmayın! İleriii!" Hiro havaya yayılan kanın kokusunu derin derin içine çekti. O an bütün duyguları birbirine karıştı. Sanki her şey allak bullak olmuştu. Gözlerini hızla açtı. Dudağını yalayarak Leo'ya baktı. Bu koku onu delirtmişti. Ne olursa olsun o kanı tatmak istiyordu. "Onu ben yakalayacağım" dedi mırıldanarak. Hızla atı Shiro'yu sürmeye başladı. Leo'ya bakarak dudağını tekrar yaladı. Onun kanını istiyordu.

Uçurumdan aşağı düşüyorlardı. Leo gözlerini sıkı sıkı kapatmıştı. Birden rüzgarın saçlarının arasından çok güzel ve nazik bir şekilde geçtiğini hissetti. Gözlerini açtığında havada olduklarını farkederek rahatladı. Ama en önemlisi bu harika bir duyguydu. Gökyüzündeydi. Her yeri,her şeyi görebiliyordu. Daha önce hiç bir pegasusa binmediği için bu ona mükemmel geliyordu. Rüzgar yüzüne çarparak süzülüyordu. Yüzüne kocaman bir gülümseme takındı. O her şeyi heryeri incelerken Millard'da ona bakıp gülümsüyordu. Bu ortam Arashi'nin acı dolu kişnemesiyle son buldu.

Arashi'nin kanadına vampirlerden birinin gümüş bıçağı saplanmıştı. Uçmakta zorlanıyordu. Millard uzanarak bıçağı çıkartmaya çalıştı. Ama çıkarmasına rağmen Arashi zorlanıyordu. Birden kanadını hareket ettiremeyerek dengesini kaybetti. Hızla aşağı düşüyorlardı. Leo korku dolu gözlerle Millard'a baktı. Millard ise Leo'yu korumak için kollarının arasına aldı. Ağaçlari yararak büyük bir gürültüyle yere düştüler.

Yona kükreyerek Hiro'ya baktı"Ne yapıyorsun sen gerizekalı! Ölürse Nemesise ne diyeceksin. Geri dönünce bu yaptıklarının cezasını çekeceksin!" Hiro elini pembe saçlarına götürerek iç çekti. "Ben şimdi nasıl bulacağım onlardan önce seni" dedi mırıldanarak." Hadi Shiro aşağı iniyoruz!" hızla Leo'nun düştüğü ağaçlik bölgeye indi. Bu büyük ormanda onları aramaya başladı.

Leo acıyla gözlerini açtı. Kafası zonkluyor ve sanki vücudunun üstüne bir kaya düşmüş gibi hissediyordu. Kafasını yana çevirdi. Millard'ı gördü. Elini uzatarak sessizce "Teşekkürler Millard" dedi. Elinde ıslaklık hissedince kalbi korkudan güm güm atmaya başladı. Hızla doğruldu. Ani hareketi nedeniyle vücudu acıyla kıvrandı. Millard yerde kanlar içindeydi. Kafasına bir darbe gelmemişti. Çünkü Arashi onu korumaya çalışmıştı. Leo'nun simsiyah gözleri yaşardı. Tek tek damlalar yanağının kenarından akıyordu. Bu yerde kanlar içinde yatan vampir onu korumaya çalışırken ölürse kendsini asla affetmeyecekti. Millard'ın kafasını kucağına alarak okşamaya başladı.

Topraktan kirlenmiş yüzünü gözyaşları temizliyordu. O kadar çok ağlıyordu ki... Artık bir çözüm bulması gerektiğini anlamıştı. Koluyla gözyaşlarını sildi. Bir anda onu iyileştirmesi için ne yapması gerektiğini hatırladı. O an küçükken başına birçok iş açtığı öğretmenine yüzlerce kez teşekkür etti. Küçükken öğretmeni ona vampirlerle ilgili bilgileri anlatıyordu"Bir vampir yaralarını kan içerek tamamen iyileştirebilir"
Hemen ayağa kalkarak eline bir taş parçası aldı. Kolunun üzerine getirdi. Taşı koluna bastırarak çizdi. Birkaç saniye içinde kolu kanamaya başladı. Millardın ağzına uzattı ve bir damla kan ağzına damladı. Kolundan akan kanı Millard'ın ağzına damlatıyordu. Ama hesaba katmadığı bir şey vardı. Kanının kokusu heryere yayılıyordu.

"Mmmhmm harika bir koku. Bu o prensin kokusu. Sağ taraftaki ruh ağacının oradan geliyor. Hadi Shiro!" büyük bir hızla Leo'nun olduğu yöne doğru gelmeye başladı.

Millard ağzına gelen bu harika tatla gözlerini açtı. Leo sevinçle Millard'ın suratına baktı. Ama yolunda olmayan bir şeyler vardı. Millard'ın gözleri boş bakıyordu. Aniden büyük bir hızla dişlerini Leo'nun boynuna sapladı. Leo acıyla bağırdı. Daha önce hissettiği acıya benzemiyordu bu. Çok kötü acıyordu.Ölse bile umrunda değildi. Gözleri yavaşça kapanıyordu. Şöyle fısıldadı "Afiyet olsun Millard" gülümseyerek gözlerini karanlığa kapattı.

Okuduğunuz için teşekkürler. Beğendiyseniz ne mutlu bana(^^)
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen :-*
Yeni bölümün gelmesini istiyor musunuz?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Seçilmiş KişiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin