2.Bölüm

109 11 13
                                    

YN: Fotoğraftaki Nagisa.

Gözleri yavaşça açılıyordu. Etrafına baktığında ise boylu boyunca bir karanlık vardı. "Bu...bu benim başıma nasıl geldi?"diyerek o simsiyah boşlukta gözyaşları tek tek akmaya başladı.

Flasback

"Ne? Sen ne diyorsun baba? Ben...ben tanımadığım biriyle evlenmek istemiyorum!"

"Sesini alçalt Leo.Sana bunun gerekli olduğunu söylemiştim"

"Bu nasıl gerekli olabilir ki? Ben tanımadığım bir adamla evlenmeyeceğim!"

Leo inat ettikçe Kral Victor dahada sinirleniyor ve oğluna bağırarak kızıyordu. Nagisa bu manzara karşısında ne yapacağını bilmediği için öylece izliyordu." Yapmayın Prens Leo bu gerekli. Hem evleneceğiniz Prens kötü biri değil" bu sözlerine rağmen Leo onu takmıyor ve babasına dahada sinir oluyordu. Kral en sonunda dayanamayarak"Senin buna karar vermeye hakkın yok! Ben ne dersem dinlemek zorundasın! Ben senin kralınım, eğer bana biraz daha karşı gelirsen ablana yaptığım gibi senide saraydan sürerim!" dedi. Kral öylece yerinde durmuş söyledikleri karşısında Leo'nun ne tepki vereceğine bakıyordu.

"S-sen ne dedin? Ablamı saraydan mı sürdün? Yani o yıllardır..." Leo dolu gözlerle babasına bakınca Kral Victor ister istemez üzüldü. Nagisa ise kenarda durmuş Leo'ya bakıyordu. "Sen-sende mi bunu biliyordun Nana?" Nagisa kafasını sallayınca Leo sinirlenerek" Hepinizden nefret ediyorum. Hepinize lanet olsun! Geberip gidin!" dedi ve Nagisa'nın yanından koşarak kaçtı.

Kral Victor söylediklerine pişman olmuş bir şekilde odadan ayrılırken, Nagisa kapının yanında durmuş yere bakıyordu. Birden gözleri doldu ve elini ağzına götürdü. Gözyaşları elinin üstünden akarken Kai Leo'yu aramaya çıkmış ve onu bir ağacın kenarında otururken bulmuştu. Bir şekilde ikna etmiş, saraya getiriyordu.

Nagisa ani bir sesle irkilmiş ve taht odasına koşmaya başlamıştı. Geçtiği koridorlarda ki Leris cesetleri karşısında soğuk kanlılığını korumuş, hızla Kral Victor'un olduğu taht odasının kapısını açmıştı. Gördüğü manzara karşısında donup kalmış ve düşünebildiği tek şey Prens Leo olmuştu.

Yerde kanlar vardı ve Kral Victor yerde yatıyordu. Tam yanı başında ise vampirlerin kralı Nemesis duruyordu. Kapkara üstleri, bembeyaz teni, kırmızı saçları ve gri gözleriyle kanlı elini yalıyordu. "Yıllar önce benden çaldığın şeyi geri almaya geldim...Victor" Nagisa Kral Victor'a baktığında söylediklerini duyarak koşmaya başladı. "Leo'yu ışınla...Onu,burdan gönder"

Tüm hızıyla koşuyordu. Ağlayarak, terleyerek,pişmanlık duyarak,savaşarak ve en önemlisi Leo'nun yaşaması için koşuyordu. Koşarken Leo'nun yaşaması için tüm içtenliğiyle Tanrıya yalvarıyordu. En sonunda onu bulunca ışınlanma büyüsünü yapmak için hazırlanmaya başladı. Leo'nun kanını emmeye çalışan vampire büyü yaparak öldürdü. Işınlanma büyüsünü yapmaya başladı ama boynuna iki dişin saplanmasıyla son iki sözü yanlış söyledi ve acı içinde ağlayarak Leo'ya son sözlerini söyledi."Elveda Prens Leo" Leo ışınlanırken Nagisa şöyle fısıldadı "Umarım mutlu olursunuz".

Flasbackend

"B-ben neden öyle bağırdım ki? Neden babama ve Nana'ya geberin dedim ki? Ben kendimi nasıl affedebilirim?" Boşlukta öylece sürükleniyordu. Ama umrunda değildi. Sadece bacaklarını kendine çekmiş ve gözlerini kapatmış bir şekilde sürükleniyordu. Gözleri kapanmadan saniyeler önce şunu duydu "Demek bizim tatlı prensimiz bu. Gel bakalım buraya seni buradan götüreyim". O sımsıcak kucakta gözlerini yavaşça kapattı.

Okuduğunuz için teşekkürler... Beğendiyseniz ne mutlu bana (^^)




Seçilmiş KişiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin