Umut, unutmalara bürünmüş büyük bir birikim.
Umut rezalet bir vakadır. Sevdiğimiz umut verene kadar elini vermiş olsaydı şuan unutma çabalarına girmiş olmuyorduk. Şuanda ise; bir unuttur yaşamak.
Sevdiğimiz insanı unutarak veya unutmak için yaşamak en büyük acıdır bedenimizde. Kim anlayabilir ki bizi; hangi dost hangi eş hangi şehir. Şehirler bile acılarımızı kaldıramaz hale gelmiş. Kim anlatabilir ki bizi; hangi roman hangi şiir. Artık bir şiirin sayfasında bile bulamayacağız kendimizi, rastlaşamayacağız birbirimizle. Unutmak kötü bir elzem de olsa en iyisini yapıyoruz belki de. Yaşadığın onca güzel anıların var; sildiğin ve yaktığın onca güzel anıların hepsi şimdi küllerle öpüşüyor. Bunların hepsi unutmanın birer şemalidir. Bu dünyada sevmek kolaydır; unutmak en ağırdır. Yükümüz hiç hafiflemeyecek gibi hissediyoruz. Her geçen gün yokoluşlara doğru itiliyoruz yada kendimizi o şekilde görüyoruz. Bunların hepsi birbirimizi unutmak içindir, gün gelecek hatırlamayacağız. Belki de..
Bir bankta otururken uzun zaman sonra belki unuttuklarımızı göreceğiz belki sesini belki de kokusunu duyup hissedeceğiz. Ama biz ne yapacağız; acımızı alıp diğer banka geçeceğiz ondan uzaklaşak vaziyette.—Ne kadar çok sevsen de acı gelecek,
—Ne kadar çok sevsen de kalp kalbe karşıttır.