w.a.n. //KaiSoo Texting

EPİSODE 15 (X)˜插曲 十五(X)

Do Kyungsoo belongs to Kim Jongin.

(Yazardan)

Kyungsoo Jongin'in ısrarı ile akşam onların evinin yolunu tutmuştu. Aslında içinde bir miktar korku vardı çünkü Kai, yani Jongin ona hiçbir zaman iyi davranmamış ve yediği dayaklarının yarısını o atmıştı.

Kyungsoo 'skinini' kişisinin Jongin olduğunu biliyordu ancak Kai'nin bundan haberi yoktu ve olmamasını da istiyordu. Çünkü Jongin dediği gibi ondan haz etmezdi ve Kyungsoo tamamen yalnızdı.

Kuzeni Baekhyun bile, Chanyeol onun için bırakmıştı.

Üstelik Chanyeol onun sevgilisiydi ve kısa olan, ondan hoşlanmaya başlamıştı. Jongin'in dediklerini duyana kadar tabi. Herkes aynı modeldi Kyungsoo'nun dünyasında. İğrenç, insanların duygularınının değerini bilmeyen hastalıklı kişiler. Bu kişide ki insanların başını Jongin çekiyordu ancak Kyungsoo onda ki çekimin daha başka olduğunu biliyordu.

Jongin onunla uğraşmaya başladığı günden bu yana asla sesini çıkartmamış ve hepsine katlanmıştı. Buna başkası olsa isyan eder ve ona kafa tutardı ancak Kyungsoo biliyordu ki, Jongin'in elleri güzeldi ve onunla ten teması yapmak için o ellerin acımasızca suratına inmesine bile razıydı.

Jongin'in verdiği adrese geldiğin de zile basmış ve kapıda elleri ona gelen büyük montun içinde kaybolmuştu. Kyungsoo annesine ne kadar yalvarsa ve yakarsa da üç yıldır aynı montu giyiyordu. Hayır, durumları bir mont alamayacak kadar kötü değildi ancak israf yapacak kadar da iyi değildi.

"Selam!"

Jongin kapıyı açınca kısa olan sağ elini arkaya atmış ve sol elini de havaya kaldırarak 'selam' işareti yapmıştı.

"Hoş geldin bücür."

Jongin onun üzerinde ki monta tiksinti ile bakmış ve onu montunun ucundan iğe tutar gibi çekmiş ve oturma odasına sürüklemişti. Kısa olan ise hala bu evde nasıl olduğuna şaşırıyordu.

Sonuçta o Jongin'di. Kim Jongin olandan hani. Kai olan. Onun Nini'si olan Kai, Jongin.

"Hoş b-buldum-m."

Kısa olan sessizce içinden 'ben ne yaptım' diye kendine kızsa da, sonunda kendini toparlamış ve dik konuma gelerek salonun ortasında beklemeye başlamıştı. içinde bir korku meydana gelmeye başlamıştı. Jongin ona Kyungsoo'ya, yani kendisine bir şey yapacağını söylemişti ancak astigmatı yüzünden gözlük takan çocuk bunun iyi bir şey olacağından şüpheliydi.

"Ne içmek istersin? Kola hariç."

Kyungsoo esmer çocuğa hayranlıkla bakarken kafasını otomatik olarak olumlu sallamıştı.

Bir insana krem renginde ki kazak ve düz siyah pantolon nasıl bu kadar yakışırdı?

Kyungsoo kendi üstüne baktı. Bildiğin paspaldı. Çöp gibi, her gün aynı kıyafeti giyerdi. İyi ki okul kıyafetleri vardı yoksa bir de her gün okulda 'ne giysem' derdine düşecekti. Okulundakiler birer züppe idi. Kyungsoo bunu çok iyi anlamıştı. Çünkü o bir bursluydu ve para ödemiyordu. İnsanlar Kyungsoo'ya her zaman beleşçi muamelesi yapmışlardı.