Bir Hayalgücü Ötesi(tek bölüm)

303 7 5
                                    

Merhaba. Bu hikayeyi bir yarışmaya göndermiştim. Ama bir dereceye giremedi maalesef. Şimdi de burada paylaşıyorum. İyi okumalar.

BİR HAYAL GÜCÜ ÖTESİ

Sanırım herkes sonsuzluğu biliyordur. Akla gelen sonsuzluklar vardır. Sayılar, sesler, fikirler... Bunların yanında aklımıza 'evren' de gelir. Evren sonsuzdur. Ama sonsuz olan sayıların kümeleri vardır. Bu yüzden sadece bir tane evren olduğuna inanıp inanmamak kolay değildir. Hikâyede size hiç görmediğim bir olayı anlatacağım. Belki de yaşanmamış bir olayı.

Hava çok soğuktu ve yağmur yağıyordu. Genelde dışarı çıkmayı sevmeyen biri olarak, her yağmur yağışında dışarı çıkmak istiyordu Derin. Hasta olamayacağını biliyordu ama bunu ailesine anlatamıyordu. Geriye iki seçeneği kalıyordu. Ya ders çalışacak, ya da televizyon izleyecekti. İkinci seçenek daha güzel gözüktü. Kanalları dolaşırken romantik filmlerden ne kadar nefret ettiğini tekrar fark etti. Sonunda önüne bir çocuk filmi çıkmıştı. Yeni başladığı için şanlıydı. İzlemeye devam etti. Her film gibi bu film de bitmişti. Odasına gidip düşünmeye başladı. Acaba onun bir zaman makinesi olsa neler yapardı? Zaman neydi ki? Sadece bir tane mi zaman vardı? Bir zaman yolculuğu için gerekli olan fiziksel bir makine miydi? Bunlar kafasını yoruyordu. Masasına oturup, ders çalışmaya başladı. Birden aklına geldi. Evrende bir yolculuk hiç fena olmazdı. Yarınını bu konuyu düşünmeye ayırdı.

Bir gününü evren yolculuğunu düşünmekle geçirmişti. Okulda bir arkadaşına bundan bahsettiğinde arkadaşı ona tuhaf tuhaf bakmıştı. Sözünü bitirmesi ile arkadaşının konuşmaya başlaması bir olmuştu. "Aklın yerinde mi senin? Bizler birer insanız. Mavi Gezegen'de yaşıyoruz. Ayrıca evren sistemimizde yani geroy sisteminde tam 56 gezegen bulunuyor ve başka evren olmadığını herkes iyi bilir." dedi arkadaşı. Tüm sınıf bunu duydu ve olayı merak etti. Arkadaşı olayı herkese anlattı ve Derin utanmaya başladı. Artık arkadaşları onunla dalga geçerlerdi ve zaten okul bitene kadar da bunu sürdürdüler. Derin, arkadaşlarının farklı fikirlere açık olmadıklarını anlamıştı. Başta fikrinden vazgeçse de, günün devamında pes etmedi ve bu konuya tekrar kafa yormaya başladı. Sonunda çözümü internette aramaya karar verdi. Ünlü bir uzay sitesine sorularını gönderdi. Tam sayfadan çıkacakken başka bir sayfa reklamı dikkatini çekti. Göz atmaya karar verdi. Bu sayfa, göz gezdirdiği uzay sayfaları ve icat sayfalarına hiç benzemiyordu. Tamamen farklıydı. Reklam panosunda küçük bir resimle, köşeye atılmış olması ona kendisini andırdı. Gülümsedi, bir sitenin ona kendini andırması komik geliyordu. Fazla düşünmek kolay gelmemişti. En azından, Derin böyle düşünüyordu. Siteye hiç tereddüt etmeden giriş yaptı. Adı Soyut Düşünenler Köşesi idi. Bu ona bir mesaj mı

veriyordu? Daha sonra, bu siteyi işaretleyerek, sosyal paylaşım sitesine girdi ve biraz oylandı. İnterneti kullanmaya başladığından beri sosyal paylaşım sitelerindeki kısa sözler ona ilham ve özgüven kaynağı oluyordu. Heyecanlı bir şekilde okumaya başladı.

"Aslında umrumda olan sen değilsin ve umrumda olan başkaları da değil, sadece ben varım." Bunu daha sonra bir yerlere yazmayı düşündü. Ama elini çantasına uzatıp, kalem ve kâğıt çıkarmak çok zor geliyordu. Bu düşünceleri aklından çıkararak başka sözler okumaya karar verdi. "Normal insan, içinden geldiği gibi davranır. Çevremizdekiler birbirlerine özenir ve farklı olmamaya dikkat ederler. Bu nedenle de kendilerinin normal olduğunu düşünürler. İşte insanların 1.Sınıf Hayat Bilgisi kitabındaki gibi' birbirlerinden farklı' terimine uymamalarının sebebi de budur. Aslında onların anormal saydıkları kişiler, normal olanlardır. Her insan birbirinden farklıdır. "Bu söz onun elini çantasına uzatmasını sağladı. Sadece bu sözler için özenle tuttuğu, küçük deftere, hızlı ama güzel bir yazıyla okuduklarını kaydetti. Artık farklı olmaktan çekinmeyecekti. Kimseyi fazla önemsemeyecekti. Bu sözleri iyi biliyordu. Bunlara uymalıydı ama abartmadan.

Bir Hayalgücü Ötesi(tek bölüm)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin