2- Siyahlar İçindeki Kız!

28 2 0
                                    

"Bundan sonra senin... "

Bu da ne demek?

Ben kimsenin malı değildim! Kardeşim için gelsemde beni birinin önüna atıp bundan sonra senin diyemezlerdi. Tam cevap verecektim. Kapıyı çarpıp gitti hayvan!

Kapşonlumun şapkasının havalanmasıyla, hala yerde olduğumu farkedip yerden kalktım. Karşımdaki adam çatık kaşlarıyla beni süzüp karşımda dikikmeye devam etti. Onun bu tavrına sinirlenip kaşlarımı çatıp

"Ben kimsenin malı değilim o hayvanın dedikleri umrumda değil!" diyip kolarımı göğsüme bağlayıp ayağımı yere vurup duruyordum. Sonunda kaşlarını çatıp önce yere vurduğum ayağıma sonra bana baktı. Gerçekten de sinirlerimle mi oynuyodu bu çocuk! Ne yapmaya çalışıyodu? Nihayet ki konuştu, yoksa bütün olanların sinirini ondan çıkarıp üstüne atlıycaktım.

"Adın ne? " oldukça sakin ve rahat bir şekilde söylemiştiki ben burda hiçbir şeyi anlamazken mal gibi başkasına verilip yere çöp gibi atılırken. Onun bu rahatlığı beni daha da çıldırtmıştı, sinirden, nerdeyse ağlıycaktım . Kafamı kaldırıp simsiyah parlak olduğu beli olan, barın duvarına bakıp, derin bir nefes alıp. Gözlerimi bir kaç kez kırpırtırmıştım. Ağlamak nasıl bi insanlık belirten, bir duygu olsada benim için acizlikti, yalvarıştı, dilenmekti. Ben yardım dilemeyi en son o yangında bıraktım ve o yangından sonra gözlerimden bir yaş düşmedi düşmeyecekti. Burası Çukur olasada benim yaşadıklarımda kolay değildi. Ölüceksem grurumla ölecektim

" Tutku" sesim sert, yüksekti ve kendinden emin bir şekilde çıkmıştı. Birazda terslemiş gibi çıkmıştı, ağzımdan.

"Sakin ol Yeni! İlk günden bozuşmayalım istersen. Sınırları zorlama ! " sesi tühlerimi diken diken etmişti. Burdaki her adam ürkütücüydü. Sonlara doğru sesindeki bariz olan, bana göre tehtit, ona göre uyarıyı anladığım için, biraz daha kendimi durdum. Adam haklıydı. O izdabutların sinirini adamdan çıkarmıştım.

" Barkın"

bu tarafa doğru gelen sesle karşımdaki adam kıza dönmüştü. Kız esmer, mankyajı değişik , tuhaf. kibri bakışlarından anlaşılan biriydi. Demek yakışıklı ürkütücü barmen olduğunu düşündüğüm karşımdaki adamın adı Barkın 'dı. Barkın bana dönüp konuştu.

"Ona işi anlat " deyip barın arka tarafına gittmişti.

İş..?

Kız suratını büzüp beni baştan aşağı süzdü.

" Yenisin?.. " soru sorar gibi demişti. Benden hoşlanmadığı beliydi

"Evet "tek kaşımı kaldırarak. Sanki yeni olup burda olmam onu rahatsız etmiş gibiydi.

" Kim seçti seni?" anlamyan gözlerle baktım. Kim seçti derken?

Gözlerini devirip "Kim gelip Çukur'a alınıcağını söyledi? " diye sorduyu soruyu açıkladı.

" Beni kimse seçmedi. Ben kardeşimin yerine geldim. O küçüktü ısrar ettim. Onlarda benim gelmemi kabul etti. " dediklerimden sonra gözlerini irice açarak

" Nasıl yani? Sen ne dediğinin farkında mısın! Bu kural dışı ve böyle bir şeye nasıl izin verirler? " şaşkınlığını ifade edereken. Omuz silkip

" Verdiler" dedim.

"Hımmm.. " mırıldandı.

Bu konudan sıkılıp asıl konuma geldim. " O adam ne işinden bahsediyo napıcam? " sorduğum şeyden sonra bana şeytani gelen bir gülümseyle.

" Bana yardım ediceksin barmenlik, garsonluk gibi birşeyler. "

bu kızı hiç sevmemiştim. Bu kızda bişey vardı, ama ney işte onuda ilerleyen zamanlarda anlıyacaktım.

ÇUKUR #ilmelistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin