Ders kimyaydı sayısallarla ne kadar aram iyi olmasada kimyayı seviyordum. Ama en sevdiğim ders ingilizceydi muhteşem bir şekilde olmasada konuşabiliyordum. Tek ingilizce değil dillere karşı her zaman ayrı bir ilgim vardı.
Kimya dersi boyunca hoca not tuturup espiriler eşliğinde ders anlatmıştı. Sanırım bu hocayla çok iyi anlaşıcaktık.
Zil çalmıştı derse o kadar odaklanmıştık ki zamanın nasıl geçtiğini bile anlamamıştık.
Hoca çıktıktan sonra sınıfın çoğunluğu dışarı çıkmıştı.
Sınıfımız fazla kalabalık değildi.
Aslında bu güzel birşeydi insan sanki özel ders alıyomuş gibi hissediyordu
Vay canına okula geleli günü geç saatler oldu ve hemen benimsemiştim.
"Yah hadi kalkın okulu gezelim ben sıkıldım." Dedi rose
Şu hayata en nefret ettiğim şey teneffüslerde koyun sürüsü gibi gezmekti. Nedense bu bana çok saçma geliyordu
"Size iyi güdülmeler" dedim kafamı sıraya koyarak
Hepsi mırıldanarak bana küfür ediyorlardı
"Gidiyoz bak biz" dedi lisa kafamı kaldırmadan
"See You later" dedim yine bana küfür ede ede sınıftan çıkmışlardı.
Kapının kapanma sesini duyunca kafamı sağa çevirdim.
Keşke çevirmez olaydım. Bunlar neden dışarı çıkmadı ya?
Tam kafamı çevireceken yine onunla göz göze gelmiştim.
Neden bilmem ama şuan vücudumu hareket dahi ettiremiyordum.
Bana daha dikkatli bakıyordu sanki suratımı ezberlemeye çalışır gibi...
"Hey transfer kız neden bu okula geldiniz hemde dönem ortasında" dedi içlerinden biri (jimin)
Çocuğun söyledikleri uzerine adını dahi bilmediğim çocuktan başımı çekip sesin sahibine baktım. Çok meraklı birine benziyordu
Kafamı kaldırıp düzgün bir şekilde oturdum.
"Kavga ettiğimiz için buraya geldik." Dedim çocuğa bakarak
Dediğim şey üzerine şaşırdığı çok belliydi
"Siz kavga ettiniz?" Dedi içlerinden biri şaşkın şaşkın bakarak (suga)
"Ciddi bir kavga olmalı okul değiştirdiğinizde göre" dedi bir başkası (rapmonster)
"Aslında o kadarda ciddi değildi" dedim
Bunun üzerine kısa boylu (jimin) olan (tamam böyle dememeliydim)
Yanıma geldi ve önümdeki sıraya oturup
"Hadi anlat" dedi gerçekten çok meraklıydı
Gerçi diğerlerininde merak ettiği belliydi ama onlar bişey demiyordu
"Rose... yani arkadaşıma birisi aşık olmuş." Dedim ve lafımı kesti
"Eee" dedi
"Ama aşık olanın bir sevgilisi varmış." Dedim ve yine sözümü kesti
"Oha eee sonra" dedi heyecanla
Yandakilerin güldüğünü hissedebiliyordum.
"Oğlanın sevgilisi gelip roseye saldırdı bizde dövdük" dedim
"Eee şuan kızın durumu nasıl" dedi
"En son gördüğümde pipetle besleniyordu" dedim bunun üzerinde bana adam öldürmüşüm gibi bakmaya başladı
"Hadi be dışardan karıncaya bile zarar veremeyecekmişsin gibi gözüküyor" dedi ciddi bir şekilde
"Zarar veremem zaten" dedim gülerek
"Kızı dövme sonra zarar veremem de " dedi
"Yah ben dövmedim sadece kavgayı ayırmaya çalışanları engelemiştim." Dedim
"O daha canice değil mi?" Dedi
"Bilmem öyle mi?" dedim gülerek
Oda güldü
"Bu arada ben Jimin" dedi elini uzatırken bende elimi uzattım
"Bende jennie" dedim
Yandakilerde kendilerini tanıtılar ve sıra o a gelmişti bakışları çok keskin ve sinirli ve tiksinir gibiydi
"KİM TAEHYUNG" dedi bana bakarak
Demek adı taehyung'du hâlâ anlamadığım bir şey vardı
Neden bana böyle bakıyordu ki?
