Burcu

50 16 8
                                    

Eve girdiğimde parmaklarımın uyuştuğunu hissettim.Bir an önce bu boğucu atkıdan ve şapkadan kurtulmak istiyordum.Eldivenlerimle birlikte hepsini çıkarıp kaloriferin üzerine koydum.Ve yine her zamanki gibi gözüme annemin çerçevesi takıldı.Uyuşan parmaklarımla birlikte çerçeveyi elime aldım ve annemin saçlarını camın üzerinden okşamaya başladım.Üzerinden 9 sene geçti ama unutamıyordum.Ben bu haldeyken onlar nasıl beni bırakıp giderdi?

Televizyonu açıp,en sevdiğim yarışmayı izlerken bir yandan da kanepenin üzerindeki tabakta kalan krakerleri yiyordum.Ve kapının çalmasıyla korkudan sıçrayarak tabaktaki krakerleri yere düşürüyorum.Aldırış etmeden kapıya koşuyorum.Açtığımda karşımda soğuktan morarmış suratı ve beresinden fırlamış kumral rengi saçlarıyla bir çocuk dikiliyordu.Bir iki saniye baktıktan sonra çocuğun okulumuza yeni gelen çocuk olduğunu anlıyorum.Bir iki kez konuştuğumuzdan onu kumral saçlarından tanımıştım.Ve daha fazla üşümemesi için onu içeriye alıyorum.

"Hey,evimi nereden buldun?"
"Aslı'dan desem."
"Kahretsin ,bu kız benim bilgilerimi herkese vermekten hiçbir zaman  vazgeçmicek."
"Niye, evine geldim diye kızdın mı?"
"Hayır kızmadım ama şey neyse sana bi kahve yapmamı ister misin?"
"Çok iyi olur."

Salona geri döndüğümde adını bilmediğim insanın elinde bütün aile fotoğraflarımızın bulunduğu çerçeveleri görüyorum.Dikkatlice çerçevelere bakıyor.Kahveyi sehpaya koyarken çerçeveleri elinden alıyorum.

"Hey sen, onları bırak."
Bana çok garip birşey söylemişim gibi tuhaf tuhaf bakıyor.
"Birincisi benim adım Umut, ikiniciside neden sürekli benden korkuyor gibi davranıyorsun? Sadece anne ve babanı merak etmiştim."
"Senden korkmuyorum.Ayrıca merak edilecek bir şey yok onlar cennette zaten.Bu arada benim adım da Burcu.Aslı söylemiştir zaten."
Umut gözlerini kısıp bana baktı ve sanırsam dediklerimi algılamaya çalıştı.Ardından kısık bir sesle konuşmaya başladı.
"Cennette derken?Of olamaz gerçekten özür dilerim yani bunu sana yapmak istemezdim ama çok kötüymüş gerçekten ne zaman oldu bu?"
"9 sene önce.Ben on yaşındayken.Ailecek tatile giderken bir kaza geçirdik ve tek sağ kalan benim.Bazen oturup düşündüğümde keşke ölseydim diyorum.Ailem olmadan yaşamanın ne anlamı var ki ?"

Umut kanepeye çöküp sustu.Kahvesini yudumlaya başladı ve salonda derin bir sessizlik konuşmaya başladı.Ardından bana baktı ve dakikalarca bunu sürdürdü.
"Burada yalnız mı kalıyorsun?
"Yani aslında anneannemle birlikte kalıyorum.Ama anneannemin de kendi evi olduğu için haftada sadece 3 gün bende kalıyor.Geri kalan günler tekim.  "
"Kız başına yalnız kalmak kulağa biraz garip geliyor."
"Yani evet öyle.Ama çoğu zaman özellikle akşamları Aslı'ya gidiyorum.Ve beraber dizi izliyoruz.İşte bu şekilde yaşamaya çalışıyorum."
Umut yine az önceki bakışını yapıp bana baktı.Ve kahvesini eline alıp arkasına yaslandı.Uzunca süre konuşmadı.

Sen BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin