Dahi Ablam

7 0 0
                                    

Ben bir isme,aileye ya da mutluluğa sahip olmayan sokaklarda yaşayan bir çocuktum. Aslında bir ablam yani ikiz kardeşim vardı ama onunla bayadır görüşmüyordum. Daha 10 yaşındaydım. Ailemin olmamasından dolayı mutsuz falan değildim.. aslında ailemi katleden bendim.

  Ben doğduğumda beni bir köpek kulübesine kapattılar. Aslında ben istenmeyen bir çocuktum.  Benimle aynı yaşta dahi bir ablam vardı ve her problemin üzerinden kolaylıkla gelebilecek kadar zekiydi. Ben köpek kulübesinde kuru ekmek yerken o dışarıda lüks mağazalarda anne babamla birlikte yemek yiyordu. Aslında ablamı suçlamıyordum çünkü bizim ailemiz ablam sayesinde zengindi.

  Daha 7 yaşındayken kendi başına oyuncak araba yapmıştı.. Ancak bu oyuncak arabada öyle bir sistem vardı ki önünde ki engelleri saptayarak kendi başına dönebiliyordu.. Babam onun böyle bir dahi olduğunu görünce yani farkedince ablamı kullanmaya başladı. Ablamın üzerinden para kazanıyor ve zengin hayatı yaşıyordu.
Ablamın benim varlığımdan haberi bile yoktu. Ben her zaman gizli bir şekilde evi gözetlerdim. Ablamın çok güzel bir sesi vardı. Onu şarkı söylerken dinler ve huzura kavuşurdum. Benim tek mutlu ve huzurlu hissettiğim zaman ablamın şarkı söylediği zamandı. Ablamın zekası gittikçe daha da gelişti ve evdeki tabloları,portreleri kopyalamaya başladı. Tıpkısının aynısını yapabiliyordu. Ailem onu başka yerlere götürerek ona resim çizdirdi ve gittikçe daha da zengin oldu.

Bir gün annem,babam ve ablam yine lüks bir restorana gitmişti. Ben de bu boşluktan yararlanarak eve girdim. Anahtarin nerede olduğunu bildiğim için kapıyı açmak pek de zor olmamıştı. Evde taze ekmek bulmuştum. O zaman gerçekten de sevinmiştim. Bir köşeye oturdum ve ekmeği yavaşça kopararak yedim. Gerçekten de şuana kadar yediğim en iyi ekmekti.. Zaten şu ana kadar ekmekten başka pek bir sey yememiştim.. Nasıl hayatta kaldığımı ben bile bilmiyordum. Neden ölmemiştim ya da hastalanıp yatalak falan olmamıştım acaba? Bunu hiç bilmiyordum. Yemeğimi yani ekmeğimi yavaşça yerken mutfağın kapısı aniden açılmıştı...
Gümüş saçlı bir kız bana acıyormuş gibi bakıyordu...

ona kısık bir sesle fısıldadım:
"neden öyle bakıyorsun? Abla."

Umursamaz Katil!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin