O an içeriye birisinin girdiğini hissettim..
Mina'nın (Ablanın) Gözünden
Kapı sesi geldiği anda oraya doğru döndüm, arkama endişeli bir şekilde baktığımda çocuğun orada olmadığını farkettim. Gerçekten de yok olmuştu... Önüme geri döndüğümde sinirli gözlerle bana bakan birini gördüm..
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Neden arabanın camından atladın!!!!"
Yine başladık...
"Son anda kararımı değiştirdim."
"Saçmalama ya sen ölseydin ben ne yapardım?"
Büyük ihtimalle fakir kalır ve sokaklarda çürürdün... Diyemem ya...
"Özür dilerim ba-..."
"Birdaha böyle bir şey yapmayacaksın!" *şlaks*
Gereksiz bir tokat... ama bunu kullanabilirim. Üzgünmüş gibi davranarak kapıyı sertçe çarparak çıktım.. Sonunda o boğucu ortamdan kurtuldum.
"Neden doğdum lan ben!"
Birden bire irkildim.. Ses babamın her zaman uzak durmamı istediği yerden gelmişti.. Biri resmen gürlemişti... Bu sesin sahibi normal bir insan olamaz diye düşünüyordum. İçeri girdiğim gibi kısa süreli bir şok geçirmiştim.. Bu o çocuktu. Soğuk gözlerini birden bana dikmişti.. Beni nasıl fark etmişti? Ses çıkarmamıştım ki...
Şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.
"Bana böyle bakmaktan ne zaman vaz geçeceksin?"
"Beni şaşırtmaktan vaz geçtiğin zaman."
Hafifça gülümsemişti, kendimi ona çok yakın hissediyordum.. Sanki yıllardır tanışıyormuşuşuz gibi...
"Neden burdasın"
Sorusuyla hafif irkildim, sonra hemen toparladım.
"Burası bizim evin kulübesi.. Ondan."
"Anlıyorum.."
"Burada ne yapıyorsun?"
"Ben burada yaşıyorum."
"Daha ne kadar beni şaşırtmayı düşünüyorsun?"
"Bunlar benim için normal şeyler, sen çok kolay şaşırıyorsun."
Onu anlamak çok zorluydu, buna rağmen nedense o beni anlıyordu.. Yani ben, beni anladığını hissediyordum.
Babam arkadan eve geldi ve endişeli bir şekilde ikimize baktı.
Babam:
"Sana buraya gelmemeni söylemiştim!" dedi.
Çocuk:
"bağrıcaksan git başka yerde bağır, beni rahatsız ediyorsun." dedi sakin bir sesle.
Babam aniden
"Kızım bu çocuğun sana söylediklerinin hepsi yalan, siz kardeş değilsiniz!" diye bağırdı.
Ne kardeş mi? Bana en başta abla demişti!
"Ona kardeş olduğumuzu söylememiştim.. Moruk sen tam bir aptalsın.." çocuk bunu dediğinde şaşırmış gözlerim bu sefer ona diktim. Bu da ne demekti şimdi? Benim bir kardeşim mi vardı? Olayları kestirmeye çalışıyordum. Babam birden çocuğa doğru hareketlendi ama çocuk hâlâ sakin bir şekilde oturuyordu. Babam ellerini kaldırıp tam ona vuracağı sırada çocuk kaybol- hayır tam üzerindeydi. Babamın kafasının üzerinde elleriyle destek alıp takla atmıştı ve bunu yaparken hiç zorlanmamıştı. Bu çocuk nasıl bu kadar güçlü olabilir?İsimsiz'in Gözünden
Bana doğru gelip tokat atıcağı sırada kafasının üzerinden destek alarak arkasına geçtim. Eğer isteseydim onu öldürebilirdim fakat ben eğer bunu yapsaydım ablama acı çektirmiş olurdum.. O kadar güzel hayat yaşayan biri birden benim statüme düşerse bu pekte iyi olmaz.
"Bu kulübeden hemen git, kendine yaşayacak başka bir yer bul. Hemen defol!!" Bu adam tam bir aptal.. Dibinde olmama rağmen bağırarak konuşuyor. Yavaş yavaş kulübeden çıktım. Zaten eşyam yoktu yani toparlanma problemim de yoktu. Klübeden çıktıktan sonra son kez ablama baktım, o da bana bakıyordu.. Gözünde yaşlar vardı.. Şaşkınlık ifadesi tamamiyle yok olmuştu ve bana resmen gözleriyle gitme diyordu. Arkama dönüp yürümeye devam ettim.. Uzun zamandır kalbim bu kadar acımamıştı. Ormana gitmeyi planlıyordum. Arkama bakmadan yürüyordum çünkü eğer arkama baksaydım 2 kat daha fazla acı çekeceğimi biliyordum.---------_______
Yaklaşık 35-40 dk yürüdükten sonra ormana geldim.. Buradan ne evi ne de ablamı görebiliyordu.
Burası benim eğlenceli hayatımın başladığı yerdi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umursamaz Katil!
Novela JuvenilHiçbir zaman yokmuş gibi davranılan bir çocuk.. Hisleri yok olmuş.. Mutluluğu unutmuş, şaşıramayan, korkamayan, eğlenemeyen yalnız bir katil.. Ölümsüz olmasına rağmen herkesten fazla acı çekmiş bir yaratık.. Onun hayatı, benim değil...