Tanıtım

94.6K 3.7K 942
                                    

Doğduğum günden beri her şeye sahiptim.

Bir insanın aklına gelebilecek her şeye. Bu yüzyılda insanoğlunun sahip olduğu her şey, benim her zaman bir adım uzağımdaydı.

Mutlu bir ailem vardı, büyük bir şirketin sahibiydik ve mükemmel tanımı tam da bizim için yapılmış gibiydi.

İmrenilen, saygı duyulan, örnek alınan bir insandım. Bunların yeterli olduğunu düşünüyordum, bunlarla bir ömür boyu mutlu olabileceğime emindim.

Varmak istediğim yere yakındım ya da ben öyle sanmıştım.

Gerçek mutluluk, bunlar mıydı?

Onunla tanışana kadar, bunlar olduğunu sanıyordum.

Mutluluk sandığım, her şeyden kaçmaktı. Çocuklardan, büyük neşelerden, insana yaşadığını hissettirebilecek tüm duygulardan. Ağlamaktan, kahkahalarla gülmekten, samimiyetlerden. Belki de mutluluğu en çok hissetmemize neden olan büyük acılardan.

Hepsinden, her zaman kaçmıştım. 

Onunla tanışana kadar, her şeye sahip olduğumu sanıyordum.

Görebileceğim tüm güzel yerleri görmüştüm, birçok fotoğraf çekmiştim, anı olarak kalması için saklamıştım. Bir insanın gülüşünde ise gözlerimin takılı kalacağını bilemezdim. Hatırlamak için fotoğrafını çekmeye gerek duymayacağım o gülüşünü, gözlerimi kapattığım her an zihnimde canlandırabileceğimi hiç tahmin etmemiştim.

En iyi, en pahalı parfümleri alabilirdim mesela, üstüme sinen kokusunu hiçbir kokuya değişemeyeceğimi bilmiyor olsaydım.

Lüks kıyafetlere sahiptim, birden fazla mağazayı satın almam fazla vaktimi almazdı. Ama ben ne yazık ki bilmiyordum, onun üşümemem için bana verdiği hırkıya sarılarak uyuyacağımı. 

Sevildiğimi sanıyordum, insanlar karşımda samimiyetsizce gülümserken bunun yeterli olduğuna ve benim de onları sevdiğime inanıyordum. Kalbiyle herkesi ısıtabilecek kadar samimi bir çocuğu ne kadar sevsem de yetmeyecekmiş gibi hissedebileceğimi tahmin bile edemezdim.

Çok büyük bir evde yaşıyordum, tüm tanıdıklarımın kalabileceği kadar büyük bir ev. Küçücük bir odada, sadece tek bir koltuğun olduğu o odada, dizlerine kafamı koyarak uyuyacağım uykunun hayatımın en muhteşem anı olacağını bilmiyordum. 

Yüzlerce film izlemiştim, hikaye okumuştum. Okuduklarım tuhafıma giderken, hayatıma giren en tuhaf insanın bir kapının arkasında, beni hayatımda duyduğum en güzel hikayeye çekeceğini bilemezdim.

Zıtlıkların uyumsuzluk getireceğini düşünmüştüm. Kendim gibi olmayan herkesten uzaktım. Bana tamamiyle zıt olan bir adamın, içimdeki boşluğun tüm girinti çıkıntılarını doldurabileceğine hiçbir zaman inanmamıştım.

Yanılmıştım.

Her şeye sahip olduğumu sanmıştım, bir insanın kalbine sahip olmanın güzelliğini yaşayana kadar.

♥️

Senden Sonra | KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin