-Ne yapmışım ben?
Dedi sehun.Kai bu cevabı beklemiyordu.Birden tepesi attı ve sehunun yakasina yapışarak;
-Nemi yapmışsın , ne mi?Neredeyse jiyeona her şeyi anlatmişsın.Bana jiyeonla konuşmayacağına dair söz vermiştin o halde bu mesajlar ne oluyor sehun?
Sehun kai'nin ellerini sert bir çırpışta itti ;
-Ben verdiğim sözü tuttum sen onu severken ona hiç bir şey demedim ve yazmadım .
-Bu mesajlar ne o zaman?
-Asıl senin bu tepkin ne?
Sen krystali sevmiyormuydun.Jiyeonu unutmuştun hani.Bu verdiğin saçma tepkide neyin nesi kai.
Kai bir an durdu ve öylece sehunun yüzüne bakmaya başladı. O gerçekten jiyeonu unutmuştu krystal ona jiyeona olan hislerini unutturmuştu.Yada o öylemi sanmıştı.
Şuan içinde bulunduğu duygu karmaşasıni çozemiyordu.Neyden korkuyordu?
O zaten jiyeonu çoktan kaybetmişdi.Bu korku neyin nesiydi.
Sanırım sehunun jiyeona her şeyi anlatmasıyla jiyeonun sehunu affedip sadece kai den nefret etmesinden korkuyordu.
Bunu kaldıramazdı.
Ama neden?Neden kaldıramazdı?
-Her şeyi jiyeona anlatırsan benim kardeşim olamazsın sehun, kardeşler birbirine ihanet etmez.
Sehun kaiye bakıyordu, karşısında susmuş öylece perişan bir halde kendine bakan kaiye.
Sonra kai'nin ağzından sehunu deli edecek o kelimeler döküldü birer,birer
Ve sehun bu sefer susmadı,aniden içinde belirivermiş öfkeyle kaiyi duvara çarptı ve;
-Sen bencilin tekisin.Ben sırf senin için, sen üzülme sırf kardesligimiz bozulmasın diye Jiyeonun gözünde kendimi adi bir herifin teki olarak gösterdim. Benden nefret ettiği kadar sen den nefret etmedi.Jiyeonla konuşma çabalarını bilmiyorum mu saniyordun.Ama ben yine de ses etmedim.
Ben sözüm de sadikdim peki ya sen?O mesajlar neyin nesiydi anlatsana jong in?
Beni aşağilayan kendini aklamaya çalişan.
Kai sehun'la anlaştiktan 1 ay sonra jiyeona yeniden mesaj atmaya başlamıştı.Ozür dileyen ve sehunun yaptıklarına bir şey diyemediği için kendine kızan sehunu suçlayan mesajlar atmişti.Neyseki jiyeon o zaman çok kötüydü de telefonla uğraşamıyordu.Mesajları jiyeon değil de hyomin görmüştü.
Bu mesajları okuyan hyomin chanyeola bu durumu anlatmış ve kai'yi uyarmasını istemişti.Bu yaptığı şeyi jiyeon görseydi kim bilir ne kadar daha kalbi kırılırdı.İşte chanyeol kai'yi uyarırken sehun her şeyi duymuştu ama ses etmemişti.Yaptıklarını jonginin acısına vurdu ve sustu.
-Sen nerden biliyorsun?Yoksa..
-Hayır,chan hyung bir şey anlatmadi ben tesadüf eseri duydum.
-Ben ne yaptığımı bilmiyordum.
Çok kotuydum,canım çok yanıyordu.
-Bir de benim yerime koysana kendini.Sevdiğim kız beni seviyor ama kardeşim üzülmesin diye ona gidemiyorum,bir şey diyemiyorum.Kardeşim arkamdan iş çeviriyor, ama ben acısına verip susuyorum.Ben her gün o ilk gün ki acıyla cebelleşirken uğruna sevdiğim kızı terk ettiğim kardeşim bildiğim insan başka birisiyle ilişki yaşıyor. Evet bu çok normal.Ama sadece kendi acı çekiyor sanıp benim bir kere bile suratıma bakmiyordun. Acımı içimde tek başıma yaşarken ben dahil herkes seninle ilgileniyordu.
Bunca şeye rağmen bende acılı bir halimde içinde bulunduğum karmaşaları asla cevap gelmeyeceğini bildiğim halde mesaj attiğim için mi suçluyum onca şeye rağmen şuan benmi suçluyum SÖYLESENE!
Kai karşısında ki kişiye bakıyordu.Bu gerçekten sehun'muydu.Şuan karşısında göz yaşlarını akıtmamak için zor tutan.Sehunmuydu cidden?
-Susma!Susma kai konuş her zaman konuşuyor beni suçluyordun SUSMASANA.!
dedi ve sehun yumruğunu kai'nin tam omzuyla başi arasındaki duvara savurdu.
Ve kendini yavaşça yere bıraktı. Ne çok susmuş ,ne çok şey üstlenmiş, ne kadar defa canı acımıyormuş gibi gülümseyerek etrafını teselli etmişti.
Ne ara bu hale gelmişlerdi? Kimdi suçlu? Suçlu varmiydi?Yoksa bu iki adam masum , birbirlerini kendilerinden çok seven kardeşleri bu duruma düşürecek kadar kendisine aşık eden jiyeon mu suçluydu?
Suçlu yoktu esas suçlu aşk'ti.Aşk sevmek kadar acı çekmek demekti. Aşk uğruna ölecek kadar sevmek demekti.
Toprağın altındaki ölü değil yer üzerinde bedenin yaşayıp kalbin ve ruhun ölmesi demekti.
Âşık olacağımız insanı seçemezdik.
Âşık olmayı da seçemezdik.
Tek seçebildiğimiz şey o aşka dair olan kararlarimızdı.
O kararlar ya bizi uçuruma sürükleyecek yada bizi uçurumdan kurtaracakti.Şimdi bu iki gencin bir karar verme vaktiydi.Doğru yada yanlış olduğunu bilmedikleri. Fedakarlık mı yapacaklardı,yoksa kardeş kavramını yitirerek birbirleri için birer düşman haline dönüştürecek bir karar mı vereceklerdi.
----#----
Uzun süreden sonra böyle oluyr peş peşe bölümlerle telafi çabalarına giriyordu sizin bu ponçike yazarınız.Yeni bölüm artık +10 vote ve yüksek ihtimalle haftaya fln.
Seviliyorsunuz💕💕🌹👑
