1.bölüm "Denizkızı olmaya hak kazandım."

122 10 19
                                    


"Bedenimin içinde yumruğum kadar olan çok değerli bir şey taşımaktayım. Sırf ona zarar gelmesin diye çabalıyorum bunca zamandır. Fakat hızlı bir şekilde  olgunlaşmak ve maske takmak zorunda kaldım. Bilirsiniz insanlar maskelere inanır kimse maskenin altında ne olduğunu merak etmez."

Bu sabahta gözlerimi bayıldığım yağmurun sesi ile açtım. Yorgun hissediyordum bu yüzden yataktan çıkmak yerine tam karşımda olan pencereden gökyüzünü izlemeye karar verdim. Yağmur taneleri camdan yavaş yavaş süzülüyordu. Aşağı doğru süzülen taneleri saymaya çalıştım.

Çocukken yapardım bunu. Aslında harika bir çocukluk geçirmemiştim. Küçük yaşımdan itibaren öğrenmiştim yalnızlık duygusunu.

"Deniz ! Hâlâ uyuyor musun sen?! Hadi kalk artık."

Annemin sesi ile düşüncelerime ara verip dikeldim. Banyoya gidirek elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama geri dönerek dolabımdan kıyafetlerimi alarak üzerime geçirdim.

Giyindikten sonra mutfağa indim. Üvey babam ve annem masada oturmuş beni bekliyorlardı. Bir bardak su içerek ben de masaya oturdum.

"Selim gelmiyor mu?"

Selim küçük kardeşim olur. Öz kardeşim değil ama öz kardeşimden daha yakındır bana. Annem önce biraz sessiz kalıp iç çekti. Ardından da konuşmaya başladı.

"Deniz , bizde seninle bu konuyu konuşacaktık."

"Ne konusu anne ? Bir sorun mu var ?"

Daha sonra yüzüne bakarak konuşmasını bekledim.

"Selim'i yatılı okula gönderme kararı aldık babanla."

" Ne yaptınız ? " 

Selim benim bu evde kalmamın tek sebebi. O da giderse burada kalmam için bir sebep kalmaz.

Daha annemin dediklerini sindirememişken üvey babamın araya girmesi sinirlenmemi sağlamıştı.

"Doğru duydun Deniz. Evin büyükleri olarak biz karar verdik ve senin de bu karara saygı duyman gerek."

"Yıllardır zaten yeterince saygı duymuyor muyum babacığım ? Hiç bir konuda kararımı söylememe izin vermediniz fakat artık dur demeliyim buna. Kendinize gelin."

Ben 22 yaşında bir kızım.
Ben kendi kararlarını verebilecek bir kızım.
Ben doğru ile yanlışı ayırt edebilecek bir kızım.
Ben yanlışı durdurmak zorunda olan bir kızım.

"Deniz! Düzgün konuş babanla!"

"Babam mı? Ne babası anne ben göremiyorum nerede babam ?"

Sustum bir kaç saniye.

"Benim babam senin yüzünden öldü unuttun mu? Eğer sen bu adam için..."

Sustum.
Bekledim.
Devam ettim.

"Bu adam olmasaydı baba diyip, sığınabileceğim birisi olurdu. Birde utanmadan karşıma geçmiş baban diyorsun. Bunu da geçtim yaptığı şeylere rağmen hala onunla aynı evde kalmamız... "

Yuktundum.
Devam etmekte zorlandım.

"Seni anlamıyorum hatta anlamak istemiyorum."

Daha bir kaç saniye önce sınırları zorlayan sesim şimdi fısıltı haline dönmüştü

"Senin gibi bir annem olduğu için kendimden nefret ediyorum."

Gözlerimin dolmasına sebep olmuştum. Ağlamamak için direnirken yüzüme gelen tokat ile  birikmiş göz yaşlarım yanağımdan yavaşça süzüldü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Denizlerin PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin