Kırmızı Başlıklı Lay

2.9K 109 47
                                    

Kırmızı Başlıklı Lay

One Shot

--------

Baekhyun yeni yaptığı kurabiyeleri şirin, kırmızı kurdaleli bir sepete koyduktan sonra oğlunun yanağından öperek, sepeti ona verdi. "Dikkatli ol, büyükanneye iyi dileklerimi ilet. " Lay somurtarak konuştu. "O senin büyükannen. Neden ben gidiyorum ki!" Baek, sinirle gözlerini devirdi. "Anneye cevap verilmez." Küçük çocuk, kırmızı babetlerini ayağına geçirdi. Annesi kırmızı pelerinini giydirdiğinde gitmek için hazırdı.

Küçük adımlar atarak, evden uzaklaşmaya başladı. Büyükannesini seviyordu. İyi bir kadındı, Lay'e kırmızı patikler örerdi. Hafif esintiyi hissedince kırmızı başlığını kafasına geçirerek yürümeye devam etti. Yol ayrımına geldiğinde duraksadı. Sağ taraftan mı gidecekti yoksa soldan mı? Hep unutuyordu işte! Kırmızı kapaklı cep telefonunu çıkarıp annesini aramadan önce, ileriki ağaçların arasında bir karartı görse de umursamadı.

"Anne ne tarafa dönecektim ben?" Lay, arkadan gelen garip sesleri duyunca duraksadı. Annesine bir şey mi oluyordu? Eve geri dönmeli miydi? "Ah, daha derine" Lay'in kafası karışmıştı. Daha derine mi gitmeliydi? Annesinin ne demek istediğini anlayamadı. "Chanyeol..." Küçük çocuk, suratına kapanan telefona şaşkınca baktı. 'Ne yapacağım ben?'

Kendi ekseni etrafında döndükten sonra, soldan devam etmeye karar verdi. Onu sessizce takip eden yaratıktan habersiz olan saf çocuk, bir ceylan misali sekiyor ve önüne gelen çakıl taşlarını tekmeliyordu. Parmaklarının ucunda yükseldi. Dumanı tüten kırmızı bacayı görünce gülümsedi. On dakikaya orada olurdu. "Hey baksana!" Lay ona seslenildiğini düşünerek arkasını döndü. Sarı saçlı, uzun boylu ve oldukça çekici biriydi. Baekhyun ile izlediği yeşilçam Filmleri geldi aklına.

'Oradaki kötü adamlara benziyor. Ah, neydi adı? Coşkun?" Sarı saçlı olan ona doğru birkaç adım atınca, geriledi. Onu bir ormana atabilir ve filmlerdeki gibi tecavüz edebilirdi. Bir dakika, ormandaydılar zaten! "Ne istiyorsunuz?"

"Acıktım." Lay, seslice yutkundu. " Güzel, eğer acıktıysanız gidip yemek yemelisiniz." Büyük olan önüne gelen saçları arkaya itti ve havalı bir şekilde gülümsedi

"Beni, meşhur büyükanne ile tanıştırırsan seni rahat bırakırım çocuk!" Küçük olan masumca başını salladı. Ne olacaktı ki? Büyükanne misafirleri severdi.

"Tamam o zaman, beni takip edin."

Lay, yanındaki yabancı ile birlikte uzun bir süre yürüdü. "Bu arada adın ne?" Kırmızı sepeti sağ koluna aldı. Cevap bekleyen gözlerle uzun boylu çocuğa baktı. "Kris ben."

"Bende Lay. " Küçük ayaklarının üzerinde zıpladı ve havada garip hareketler yaptıktan sonra yere indi. "Tanıştığıma memnun oldum Lay. Şimdi. Babaannen nerede?"

Saf çocuk, kısa parmaklarıyla karşılarındaki evi gösterdi. Evin etrafı krema kaplıydı, kapısında kocaman çilekler vardı ve oldukça iştah açıcı gözüküyorlardı. Lay en son geldiğinde büyükannenin evi normaldi. Şimdi ne olmuştu? Arkadan gelen konuşma sesleriyle kafasını çevirdi. Luhan, Sehun'un kolunu tutmuştu. Kris ve Lay 'e garip bakışlar attıktan sonra Sehun konuşmaya başladı. "Yanlış yere gelmişsiniz. Burası Hansel ve Gretel masalı için. " Luhan onu destekler biçimde kafasını salladı. Sağ kolunu kalbine doğru götürerek Söylendi. "Kırmızı Başlıklı kız sağ tarafta bacım."

Kırmızı Başlıklı LayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin